Mü’min besmele çekemeyeceği bir hayatın adamı değildir. Onun yaptıklarının tamamı kulluk akdine uygun olmalıdır. Yaptığı her şeyin yaptırıcısı Allah olmalıdır. İşte o zaman mü’min her işinin başında besmele çekebilecektir.
Modern zamanların şehri, geçmiş çağların şehri gibi olmayacak, başka kutsallar merkezleri ele geçirecek, insanlar ölümü ancak tam da geldiğinde fark edecek, hiçbir hazırlığı olmamış olacak. Şehir, insanının hafızasını silerek gelişecek ve büyüyecek.
Bilinçli hâlimiz, kendimize dost olduğumuz zamanların bizi kollamasıdır.
Maalesef biz kendimizin, genellikle yabancısı, çok istisna olarak dostu, pek çok zaman da düşmanıyız.
"Hayat bir okuldu ama insan ta ki gün gelip de bir acıya düşene dek "öğrenmek" istemiyordu ... İşte bu yüzden de "acı" her hayat müfredatına "zorunlu ders" olarak konuldu... " - Deniz Erten
Kaderin ne olduğunu anlatamam dedi Şems ama ne olmadığını anlatabilirim...
Kader hayatımızın önceden çizilmiş olması demek değildir. Bu sebepten, "Ne yapalım, kaderimiz böyle... " deyip boyun bükmek cehalet göstergesidir.
Kader yolun tamamını değil, sadece yol ayrımlarını verir. Güzergah bellidir ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir. Öyleyse ne hayatının hakimisin, ne de hayat karşısında çaresizsin.
- Şems-i Tebrizi
“Ruhunun hafiflemesine hiç izin vermiyorsun. Herkesle dövüşüyor, her şeyle savaşıyorsun. Böyle yaparak rahatlarım sanıyorsun. Ama bak, öfke en çok taşıyana yük, o yükün altında nasıl da eziliyorsun.”