Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.31
Büşra
Büşra
@_busraerdgdu
Öğretmen
4 Mayıs
260 okur puanı
Ekim 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
336 syf.
·
Puan vermedi
Okuduğum 3. Agatha Christie romanı. Kurguları ve küçük detayları öyle güzel işliyor ki yine hayranlıkla ve merakla kitabı bitiriveriyorsunuz. Christie kitabinda bir cümleyi yaziyorsa öylesine değil mutlaka olaylar örgusunun bir parçasından size kopya veriyordur hic bir satırı öylesine okuyup geçemiyorsunuz aklınızda bulunsun.
Linnet çok güzel, genç ve fazlasıyla zengin kısacası her şeyi olan bir kadın.. Ancak bununla yetinmeyip en yakın arkadaşının hayatindaki tek değerli şeyi olan nişanlısına da sahip olmak ister. Evlendiği kocasıyla Mısır'a tatile giden Linnet gemide ünlü dedektif Poirot ile de karşılaşır. Sadace tatil için orda olan dedektifimizin peşini olaylar asla bırakmaz. On Küçük Zenci kadar yine beni etkilemedi kitap ve katili tahmin ettim bu sefer. Bakalım siz kitabın başında katili tahmin edebilecek misiniz? Herkese keyifli okumalar dilerim.
282 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitabı okuyanlar nasıl beğenmiyor aklım almıyor. Biraz hayatı sorgulayan farklı bir tercih yapsaydım şu an nerde olurdum diye kafa yormayan insanlara saçma geliyor sanırım yazılanlar. Anlatım, vermek istediği mesaj, güncellik hepsi öyle yerli yerindeydi ki.. okuduğum en anlamlı, hayata ışık tutan kitaplardan biriydi diyebilirim.
430 syf.
9/10 puan verdi
》Nietzsche Ağladığında/Irvan D.Yalom 《
Kitap kulübümüzle bu ay analizini yapacağımız güzide esere ufak çaplı bir inceleme yazmak istedim. Toplantımızda ayrıntılı şekilde üzerine 2 saat konuşacağız zaten bu benim için bir ön hazırlık diyelim :)
Kitabi daha iyi anlamak için Nietzsche'nin hayatını, dönemi daha iyi anlamak ve bilmek
Okur Takip Önerileri
125 syf.
·
Puan vermedi
Fareler ve İnsanlar
Bazen kısacık hikayeler beni öyle derinden etkiliyor ki. Bi kaç gün üzerinde düşünüyorum. Tadımlık eser Fareler ve İnsanlar.. Saf Lennie ve kurtarıcı, dostu, zeki George. Hayallerle yaşayan bir süreden sonra da tamamen hayallerde yaşayan iki yoldaş. Etkileyici bir son. Övgüsünün hakkını veren bir kitap.
80 syf.
·
Puan vermedi
••İnsan Bir Eksik Sözdür
Şükrü Erbaş'ın dizelerini okumak nedense hüzünlü ruhuma biraz daha hüzün katıyor gibi hissediyorum. Özellikle sevgili eşi, "Ömür Hanım" diye hitap ettiği Hatice'sini kaybettikten sonra yazdığı kitaplarda. Ölüm ve yaşamı, yası ve umudu öyle güzel harmanlayarak dizelere dökmüş ki duygulanarak, yine hayranlıkla okutuyor bize satırları.
Yeri geliyor kendini de eleştiriyor, toplumu, düzeni, fakirliğin benimsenmesini de eleştiriyor yazar. Yazmayı bırakma çabalarını, gidenin ardından yaşanan burukluk hissini, eşine özlemine sık sık rastlıyoruz yine dizelerde.
"Bir çürümenin ortasında
Utancımıza tutunmuş
İyi şeyler düşünerek
Yaşamaya çalışıyoruz" (Syf.12)
Diyerek aslında kitabı ve hayatı özetlemiş, kalemine sağlık
184 syf.
·
Puan vermedi
~~Hasretinden Prangalar Eskittim/Ahmed Arif~~
Körsem,
Senden gayrısına yoksam,
Bozuksam,
Can benim, düş benim,
Ellere nesi?
S.47
Her ay okuduğum kitaplara paralel olarak bir şiir kitabı okumaya gayret ediyorum.
Haziran ayının kitabiydı Hasretinden Prangalar Eskittim.... Dili, uslubû, edebi kişiliğinin özgünlügü ile tam içimizden bir halk ve aşk şairi Ahmet Arif.. Okunmalı
384 syf.
9/10 puan verdi
~~Kral Kaybederse/Gülseren Budayıcıoğlu~~
Gülseren Budayıcıoğlu'nun kitaplarına biraz önyargım vardır. Yapılan dizilerde abartılan sahneler oldugunu ve her yazdığının dizi yapılmasından açıkçası bir miktar "gına" gelmişti. Yine de önyargımı kırmak ve okul müdürümüzün tavsiyesi üzerine "Kral Kaybederse" kitabını okuma
102 syf.
·
Puan vermedi
~~Yılanı Öldürseler/Yaşar Kemal~~
İnsan böyle böyle deliriyordu. Kitabi bitirdiğimde kafamda kurdugum tek cümle bu oldu. Çevre baskısıyla gelenek görenek, batıl inançlarla küçük bir çocuğun resmen akliyla oynanarak annesini öldürmesinin hikayesi "Yılanı Öldürseler".
Hasan küçük yaşında babasinin yanında öldürülmesi şokunu atlatamadan annesinin kendisine düşman ilan edilmesiyle ikinci şoku yaşar. Giderek yalanlarla, rüyalarla, saçma dedikodularla kendisini yaşarken bulur işin içinden çıkamaz. Kendisi de bu yalanlara cânı gönülden inanarak yaşamaya başlar.
Yaşar Kemal'in betimlemelerine, ruh hali tahlillerine hayran olmayan var mı gerçekten merak ediyorum. Başından belli olan bir durumun nasıl bu hale geldiğini büyük bir ustalıkla anlatmış yazar.
622 syf.
9/10 puan verdi
••Oblomov...
Okuduğumuz eserlerin çoğu biz farkında olmasakta yazarların gerçek hayatlarından izler taşıyor. Nitekim Oblomov da biraz öyle. Yazar Gonçarov zengin bir tüccar ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir Oblomov'unkine benzeyen bir çocukluk geçirir, özel bir pansiyonda okumuştur.33 yıl memurluk yapmıştır. Kitapdaki rahatlık, okul
210 syf.
·
Puan vermedi
~~Yaşamak/ Yu Hua~~
"Hayat bu her şey olacağına varırdı."Syf77
Kitabın ismi yaşamak ama kitapdaki kimse tam olarak yaşayamıyor. Kasvet, yoksulluk,acı...Dili gayet yalın ve akıcı okurken insanı yormuyor.
Ailesi zengin olan başkahramanımız Fugui bir mirasyedi.. gamsız, tasasız.. Ailesinin tüm servetini kumarda kaybetmesiyle başlıyor hikaye. Bir gecede çok zenginken çok fakir olarak yaşadiklari evin kulübesinde kendilerine zor yer buluyorlar. Aile üyelerinin hepsiyle ayri ayri imtihan olan Fugui'yi daha zor günler ve zamanlar bekliyor.
Dönemin Çin iç karışıklıklarına, milliyetçilerle komünistlerin çatışmalarına, kıtlık zamanlarına değiniliyor kitapta.
Yaşamak biraz da acı çekmek sözünü bence bu kitapta sonuna kadar hissediyoruz.
"Sıradan bir hayat en iyisi. Onunla savaş, bununla mücadele et derken, sonunda hayatından oluyorsun. "Syf.201
Sıradan bir hayat yaşamak isterken çok acı çeken Fugui'nin hikayesini onun ağzından siz de dinlemelisiniz.
432 syf.
·
Puan vermedi
~~Patasana/Ahmet Ümit~~
Fırat Nehri kiyilarinda yapılan kazılarda eski Hitit yapılarına rastlanır. Kralın başyazmanı "Patasa" kendi öyküsünü bu tabletlerle anlatarak bi nevi günah çıkarmıştır. Kazılara başlayan arkeologların çalışmaları sırasında esrarengiz cinayetler işlenmeye başlar. Kazı başkanı Esra her ne kadar bunun kazılarla ilgisi olmadığına kendini inandırmaya çalışsa da gerici bazı taraflar bunun kutsal sayılan Karakabir çevresinde yapılan kazılar sonucu olduğunu ima eder.
Ermeni meselesi, tehcir kanunun sonuçları, etnik yapilar, inançları da bu konularla birlikte işleyen yazar doğudaki örgüt sorununu ve askerlerin yaşadığı psikojik tüm sorunlara değinmiş kitapta.
Ancak cinayetler çok başka bir amaçla ve hic beklenmeyen birisi tarafindan işlenerek resmen etrafındakilerle de oyun oynayıp eğlenir katil.
Patasanin öyküsüne gelecek olursak...
"Bazı kadınların başı bazi adamların omzuna ağır gelir." Ve bu tüm çağlar boyunca böyle olmaya devam etmiş.Kendi hikayesine bile sahip çıkamayan bir adam Patasana İntikam almak isterken kendi halkına yazık eden...
Mevkisi konumu elinden gitmesin diye sevdiği kıza söyleyemedigi şu satırları paylaşarak incelemeyi bitiriyorum.
""Ama seni hiç iyileşmeyecek bir yara gibi, seni bir türlü evine ulaşamayan bir yolcunun giderek acı veren hasreti gibi, seni özgürlük düşü kuran bir idam mahkûmunun kararmayan umudu gibi hep yüreğimde taşıyacağım" (syf 301)
256 syf.
·
Puan vermedi
~~Ruh Hali/Kemal Sayar~~
"Oysa ruh hep özgürleşmek derdindedir; uçup gitmek, kendini bulmak ister..." syf.37
Kemal Sayar'ın dilini bilenler bilir. İnsanı yormaz sade bir anlatımla insanın içine huzur verir, yön gösterir. 2.kitabım Ruh Hali. Kitapta ilk bölüm bireysel mutluluk-sosyal mutluluk kısmı...Sevilme, kabullenilme, önemsenme ihtiyaçlarımizdan bahsediyor yazar.İkinci kısım daha çok ruhsal hastalıklar tedavi yöntemleri ve nacizane tavsiyeleri var. Ama "Yavaşla" favori kitabım
124 syf.
·
Puan vermedi
~~Ağrıdağı Efsanesi/Yaşar Kemal~~
"Her şeyin bir çaresi var, bu aşkın sonu yok." Syf.53
Bazı aşkların sonu olsa bile sonunda mutluluk olmuyor... bu hikayede biraz öyle buruk. Her şey bir Sultanın atının Ahmet'in evinin önüne gelmesiyle başlar. Törelere göre at üç kez uzağa bırakılir üçünde de geri gelirse artık o evindir. Adet böyledir bundan böyle kimin olursa olsun baş verilir at verilmez. Ağrıdaginin yiğit Ahmet'i de töreye uyar başını ortaya koyar atını vermez.
Sonrası zor, tutkulu bir aşk...
Ve kitapta benim kalbimi yaralayan sevdiği kadın için kendini feda eden Memo... Aynı hissi İki Şehrin Hikayesi kitabinda "Sydney Carton" karakterinde de yaşamıştım.Muazzam bir karşılıksız aşk ve kendini feda ediş.. Gülbahar Ahmeti kurtarmak için her şeyi göze alır, Memo da Gülbahar'a olan sevgisi için...
Tüm zorluklar geride kalıp bir araya gelecekleri zaman o söylenmeyen gerçeklik ve burukluk...
İnsan bazen neden böyle oldu aslında kimsede suç hata yok neden yanlış anlaşilmalar oldu diye hayıflanıyor ancak belki de böyle olduğu için şu an biz bu efsanenin incelemesini yapıyoruz. Kitapta zaten insanlarla ilgili bu var olan gerçekligi şu satırlarla ifade etmiş:
"Şu insanlar, şu dünyada var oldukça her şeye akıl erdirecekler, kartalın uçuşuna, karıncanın yuvasına, ayın, günün doğuşuna, batışına, ölüme, kalıma, her şeye akıl sır erdirecekler. Karanlığa, ışığa her şeye her şeye akıl erdirecekler, tek insanoğluna güçleri yetmeyecek.Onun sırrına ulaşamayacaklar." Syf.13
590 syf.
10/10 puan verdi
~~Bülbülün Kırk Şarkısı/ İskender Pala~~
Yazarın da kendi deyimiyle "Roman tadında bir siyer."
Peygamber Efendimizin hayatını bir Bülbülün dilinden dinliyoruz. Efendimiz nereye gitse uçuyor ona aşkını şarkılarıyla anlatıyor. Cahiliye döneminden kız çocuklarının toprağa diri diri gömülmesinden başlanarak veda hutbesine ve Efendimizin dünya sürgününün sonuna degin anlatılıyor. Genel hepimizin bildigi bilgiler ve olaylar. Ancak bazı kıssaları bilmedigimizi fark ettiriyor. Efendimizin süt kardeşleri yanında göğsünün yarılması, Hz Ayşe'ye atılan iftira, ve şehit Nevfel'le ilgili anlatılan kısımları tam bilmediğimi fark ettim. Akıcı, duru, içten bir anlatımla yazılmış eseri severek okudum.
En beğendiğim ve aklımda kalan alıntıyı ise buraya bırakmak isterim.
"Ruhlarınız kara giysilerle katran katran sonra da kadınların çıplak bedenlerinde leke arıyorsunuz."Syf.29
Üzerine söylenecek ne sözüm olabilir Efendimizin adı geçen her alan her yer gül bahçesi gibi olur zaten. Kitapta öyleydi. Okunması nacizane tavsiyemdir.
112 syf.
·
Puan vermedi
~~Kırmızı Pazartesi/Gabriel Garcia Marquez~~
Yazar ile tanışma kitabım. Gerçek yaşamında kendi mahallesinde olmuş bir olayi yıllar sonra kaleme almış yazar. Hatta annesi oğlum yazma tepki alırız diye uyarmış yine de kalame alınmış eser. İşlenecek bir cinayet var. Herkes biliyor ancak tam olarak engellemek için kimse neredeyse ciddi bir şeyler yapmıyor. Ve cinayete kurban giden kişi tam anlamıyla suçlu bile diyemiyoruz. Anlamakta zorluk çektiğim bir kitap oldu bazı yerlerinde "yani şimdi kıza bunu kim yaptı?" diye durakladım. Belki diğer kitaplarda bu önyargim kırılır bilemiyorum.
Herkese keyifli okumalar dilerim
345 syf.
·
Puan vermedi
~~Ruhi Mücerret/Murat Menteş~~
Okuduğum en farklı türde kitap diyebilirim. Olaylar,karakterler,özellikle karakter isimleri beni gerçekten çok eğlendirdi güldürdü. Günümüz reklam bilincinin dilimize, beynimize nasıl pelesenk ettirildiğini muhteşem eleştirip dillendirmiş yazar. Bazen durup durup alakasız şarkı ve sözlerle aslında bizim de reklamlardan nasıl etkilendigimizi fark ediyorsunuz kitap bittikten sonra. Bana biraz absürt komedi gibi geldi. Kötü karaktere Masum Cici ismini vermesi, Ruhi Mücerret'in sevdigi kadının isminin Nazlı Hilal olması hepsi çok güzel ince detaylardı. Genel olarak bana cok farklı gelsede beğendim diyebilirim. Güldürdü bazı sözleri de çok etkiledi
96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
~~İnsan Neyle Yaşar/Tolstoy~~
Birbirinden güzel 6 anlamli hikaye.. Insan neyle yaşar? Cennetten kovulmus bir melek 3 sorunun cevabını arayarak insanlar arasında yaşıyor.
İnsanda ne var?
İnsana ne verilmemiştir?
İnsan neyle yaşar?
Her cevapta bir gülümseme yayılır yüzüne ve hepsinin cevabını bulur.
"İnsanda ne var..?"
İnsanda sevgi olduğunu anlamıştım. (Syf.25)
"İnsana ne verilmemiştir..?"
İnsana neye ihtiyacı olduğunu bilme yetisi verilmemişti.(Syf.26)
Her insanın kendisi için kaygılanarak değil, sevgiyle yaşadığını öğrendim.(Sayf.26)
Bence de insan içindeki inançla, sevgiyle ve merhametle yaşar...
Bunlar olmadan yaşamak, yaşamak değil belki de.
Etkileyici bir kitap kesinlikle okunmalı. Her birinden ayrı dersler çıkarılıyor.
Özellikle beni etkileyen diğer bir hikaye "İnsana Çok Toprak Gerekir Mi?" Dünya telaşıyla çabalayıp sonunda bir avuç toprak olmamız... Keşke etkisi hiç geçmese de bu hikaye zihnimde hep diri ve canlı kalsa.
234 syf.
·
Puan vermedi
~~Kamelyalı Kadın/Alexandre Dumas(Fils/Oğul)~~
"Ya onu sevmem ya ondan nefret etmem gerekiyordu. Her şeyden önce de duygum ne olursa olsun, yeniden görmem gerekiyordu onu... hem de hemen."(Syf 191)
Öncelikle yazar hakkında bir ön bilgi verecek olursak; Fransız Edebiyatında iki Alexandre Dumas vardır. Biri ünlü Monte-Cristo serüveninin yazarı baba Alexandre Dumas, diğeri Kamelyalı Kadınla ünlenen birincisinin yasadışı oğlu Alexandre Dumas...
Kitaba gelecek olursak...
Bazen olmaz. Iki insan birbirini sever ama şartlar ve çevre izin vermez birlikte olmalarına en başta da aile... bile bile girilir bu tutkulu yola ya da imkansız, zor olan aşk daha çekici gelir insana.
Biri diğeri zorda kalmasın diye vazgeçer. Düşünür, sonu yoktur zaten... olsa bile çok zor bi yolculuk bekler onları bilir.
Marguerite yani kitaba da ismini veren Kamelyalı Kadın. Armand Duval ile aralarında geçen büyük aşkı anlatır. Marguerite sürekli tiyatrolara giden, gece gezmeleri, ev misafirleri, içkili, sevgilileri olan oldukca lüks hayat yaşayan bir kadındır. Çevre ona düşük, iyi olmayan kadın gözüyle bakar nitekim de öyledir. Armand ise orta gelirle yaşayan bir gençtir ve bir gün Kamelyalı Kadınımizı görüp ona vurulur.. Sevgisi karşılıklıdır ancak bir o kadar da zordur.
Kıskançlıklar, yanlış anlamalar, fedakarlıklar,aşk... büyük bir aşk, tutku, aile, beklentiler, maddiyat, ölümcül hastalık.... kitapta hepsi var çok klasik imkansız bir aşk hikayesi ama belki bizi çeken de budur.. Okundu beğenildi
Armand çok uzaklardayken de şöyle bitiriyor aslında son sözlerini Marguerite:
"Neyse mutlu olun, yaşamımın biricik sevinçli dakikalarını size borçluyum."(Syf.211)
344 syf.
·
Puan vermedi
~~Mücella/Nazan Bekiroğlu~~
"Bu kadar çok okuyorsun. Korkarım bir gün yazmaktan başka bir işin olmayacak.." (syf.337)
Tam olarak böyle söylüyor Mücella kendi hikayesini ilerde yazacak olan yazarımıza.
Kitap biraz hüzün biraz sonbahar gibi...1930'lu yıllarda babasını kaybetmiş annesi ve abisiyle kalan Mücella'nın hikayesi. Yengesi ve annesi anlaşamayınca abisi başını alıp evden gider ve Mücella annesiyle baş başa kalır. Anne baskıcı el alem ne der, kız kısmı öyle sokakta dolaşmaz diyerek büyütür kızını ve farkında olmadan evin avlusu kadar bir dünya sınırı çizer onun için. Ve belki de bi yerde karşılaşıp yaşayacağı kısacık bir aşkı bile alır kızının elinden. Evlenmez Mücella yaşı ilerler zamanla kardes,abla, teyze olur çevresinde akıl danışılan bir büyük olarak son noktaya gelir... böyle bir hayat, biraz buruk bir hayat...
Dönemin siyasi ve sosyal hayatina da sık sık dikkat çekilir kitapta.. Ezanın Türkçe okutulması, çok partili hayata geçiş dönemi, Almanya göçleri Mücella'nın hayatına parelel şekilde zaman içinde değinilir.
Nar Ağacı kitabını çok severek okumuştum Nazan Bekiroğlu'nun ama Mücella çok kasvetli ve hızlı ilerleyemeyen bir kitap oldu benim için. Belki ruh halimle belki okuduğum zamanla alakalı bilemiyorum.
Kitapla kalın
84 syf.
10/10 puan verdi
~~Yaşıyoruz Sessizce/Şükrü Erbaş~~
"Mavilik yitirdi hükmünü. İpi kopmuş bir boncuğum senden sonra." (Syf.25)
Şükrü Erbaş'ın çok sevdiği eşinin vefatından sonra satırlara döktüğü şiirler.. Uzun uzun yazmaya gerek görmüyorum öyle anlamlı öyle derin hisleri o zaten kısacık dizelere sığdırmış. Yüreğine sağlık Şükrü Erbaş...
iyi ki sevmişsin iyi ki şair olmuşsun
504 syf.
9/10 puan verdi
~~Osman/Ayfer Tunç~~
"Yaşam yolunda akıyor diye düşündüm, yaşam akıyor da benim yaşamım nereye akıyor?" (Syf 199.)
Osman...
Kapak Kızı ile başlayan üçlemenin son kitabı.
İkinci kitabı okurken zaman zaman Osman'a çok kızıyorsunuz.Neden böyle davranıyor neden bunu yapıyor diye düşünüyorsunuz. Ama üçüncü kitapta anlatmaya
188 syf.
10/10 puan verdi
~~Simyacı/Paulo Coelho ~~
Simyacı... her yerde gördüğüm, herkesin okuduğu ama benim okumak için evrenin bu tarihi seçtiği meşhur kitap. Öncelikle Simyacının ilerleyen yıllarda Küçük Prens kadar ünleneceğini düşünüyorum. Belki de daha fazla kim bilir...
Kitaba gelecek olursak İspanya'da yaşayan eğitimli bir gencin gezerek hayati, yeni yerleri keşfetme duygusuyla başlıyor hikaye. Çoban olmak onun için özgürlük ve bu özgürlük için her şeyi elinin tersiyle itiyor başkahramanımız. Bir gün bir rüya görüyor, hazinesine ulaşmak için Mısır piramitlerine gitmesi gerektigini ögreniyor. Yollara düşüyor, hazinesini bulmak isterken kendini buluyor, hayatinin aşkını buluyor. Hazine için çıkılan yol araç değil amaç oluyor.Gerçek hazinesini yolda bulduğuna inanıyor.
Okurken hayatınızdaki olaylara daha farklı bir pencereden bakmaya başlıyorsunuz. Benim kişisel menkıbem ne? Hayalim ne? Gerçekleştirmek için çabam var mı? soruları zihninizi dolduruyor. Akışa ve zamana güvenmek gerektigini "biz bir şeyi gerçekten isteğimiz zaman tüm evrenin bunu gerçekleştirmek için işbirligi yapacağı" huzurunu hissederek son sayfayı kapatıyorsunuz. Kesinlikle yaşamın belirli dönemlerinde tekrar tekrar okunmalı.
152 syf.
·
Puan vermedi
Agatha Christie ile On Küçük Zenci (On Kişiydiler) kitabıyla tanıştım. Okurken Allahım kim bu katil çıksın ortaya artık diyerek ve gerilerek okumuştum. 2.kitabı Acı Kahve oldu ve biraz beklentimin altında kaldı.. Belki başka kitaplarında fikrim değişir...
Kitabin konusuna gelecek olursak ünlü bir bilim insanı atomla ilgili deneyleri sonucu yüksek patlama gücü olan bir formül üretir.
Bu formül sayesinde savaşlarda büyük güç elde edilecek bombalar üretilebilecektir. Ancak bilim insanı bu formülün aile bireylerinden birisi tarafından çalınmasından şüphelenmektedir bunun üzerine ünlü dedektif Hercules Poirot'u araştırması için evine davet eder. Hercules Poirot gelemeden bilim insani esrarengiz bir şekilde öldürülür. Cinayeti çözmek başarılı dedektife kalır.
488 syf.
·
Puan vermedi
Mater serisinin 2.kitabı ve büyük beklentiyle başladığım nöro-roman. Genel olarak şaşırtıcı ve bilim kurgu adına gerçekten hakkı verilmiş bi roman. Pia ilk kitapta kim olduğunu öğrenmiş ve büyük bir şok yaşayarak abisini kollarında kaybetmişti. Şoku atlatmaya çalışırken başının çok daha büyük bir belada olduğunu bu kitapta öğrenecek. Galen hep yanında.... Aşk var güzel... kurgu var o da çok güzel... ama anlatım... bazı yerlerde o kadar uzatılmış ki sıkılmaktan durakladigim yerler oldu bu kadar güzel kurgulanmış bir kitap sayfa sayısına kurban gitmiş gibi geldi bana. Seri 3 bölümden oluşuyor ve 3.kitap elimde olmasına rağmen okumak için acele edeceğimi pek sanmıyorum.
256 syf.
9/10 puan verdi
~~İçimdeki Müzik/Sharon M. Draper~~
"Sanki biri bana bir yapboz verdi ve üzerinde büyük resmin olduğu kutu bende değil. Bu yüzden bittiğinde resmin neye benzeyeceğini bilemiyorum. Tüm parçalar bende mi ondan da emin değilim." S.253
Sol Ayağım, Kiraz Ağacı ile Aramızdaki Mesafe ve son olarak İçimdeki Müzik okuduğum 3 ayrı kitap... Ama üçünü de okurken hissettiğim iki ağır duygu.... Empati ve şükür. 11 yaşındasınız ve tek kelime konuşamıyorsunuz, yürüyemiyorsunuz annenize sarılıp okuldaki çocuklarla oyun oynayamıyorsunuz.... Tek istediğiniz "normal" olmak.. Bu durumda olsa kim ne kadar dayanıp güçlü durmaya çabalar?
Ama Melody hem çok güçlü hem de çok zeki bir özel çocuk. Bedensel olarak yetersizlikleri var. Ve tekerlekli sandalyede hayatını devam ettiriyor. "Engel" kelimesini kullanmak istemiyorum çünkü engelleri oluşturan bizleriz, yani diğer insanlar... Melody'e öyle çok engel oluşturuyorlar öyle zorluklar koyuyorlarki önüne bazen aşamayıp tökezleği zamanlar oluyor. Bunu bizzat yapan okul arkadaşları, bazı öğretmenler...
Öğretmen arkadaşlarımın bizzat okumasını tavsiye ettiğim bir kitap... Özel çocuğa uzatılan el olabilirsiniz engel koymak yerine.
Sadece tuhaf tuhaf bakılmasını istemiyor özel çocuklar kendilerine... Ailelerinin yaşadığı zorluklar cabası...
Kitabin içeriği hakkında çok ayrıntılı bilgi vermek istemiyorum ama okurken zaman zaman gözlerinizin dolduğu bir kitap olacak orası kesin.
246 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
~~Yavaşla/Kemal Sayar~~
"Hayat bazen bir şifa verme çabasıdır. Ötekine, kendimize ve bütün varlığa." (S.77) ve bizlere de şifa veriyor yazar.
Kemal Sayar'la tanışma kitabım Yavaşla.. Pek çok kez karşıma çıkmıştı okumak bu zaman nasip oldu.
Modern zamanda insanin her yere yetişmeye çalışırken aslında durup hiç bir şeyin özüne
48 syf.
·
Puan vermedi
Stefan Zweig' in kitaplarını ne zaman okusam içimi büyük bir kasvet kaplıyor ki zaten bu kitabın ismi bile bunun için yeterli.
Iktidar sahibi, soylu bir kadın kral tarafından saraydan uzaklaştırılır, sürgüne yollanır. Ancak kadın öyle mağrurdur ki giderken bile sanki kendi isteğiyle gidiyormuş gibi davranır. Çevresindeki boş kalabalığa ve gerçek olmayan ilgilere öyle alışmıştır ki sürgüne gittiği yerde duvarlar üstüne gelmeye başlar. Ama bu hazin gidişata bir şekilde son verecektir. Sıradışı bir plan hazırlamak isterken aslında ne kadar sıradanlaştığını, basitleştigini kendi bile fark edemez.
48 sayfada yine etkileyici bir hikaye bence. Yazarın kendi ruh halinden de pek çok iz taşıyor.
Herkese keyifli okumalar dilerim.
472 syf.
·
Puan vermedi
~~Yeşil Peri Gecesi/Ayfer Tunç~~
︎"Sevilmek istemiştim. Ömrüm sevilmek isteyerek geçmişti." diyor ve anlatmaya başlıyor Şebnem buruk hikayesini.
》Kapak Kızı ile başlayan hikayemizin devamı Yeşil Peri Gecesi. İlk kitapta verdigi cesur pozlarla ayın kızi olan Şebnem akrabaları Ersin ve Selda'yı hayatları üzerinde sorgulamaya itmişti. Ama kendisi anlatmamıştı bunu neden yaptığını. Anlatıyor...
》Hayata karşı daha rahat, çok güzel bir annenin kizi Şebnem.. Akrabaları tarafından asla sevilmeyen, annesiyle ilgili her zaman olumsuz imalar duyan bir akraba kızı oluyor her gittiği yerde...Babannesinden, yengesinden... Mutlu bir çocukluk geçirirken babasının yaptığı bir kazayla hayatları tam anlamıyla altüst oluyor. Onu bu hayata iten sebepleri anlatıyor... zaman zaman çok acıyorsunuz Şebneme...kendini dibe vurmak, kadınlığıyla,güzelliğiyle herkesten özellikle akrabalarindan intikam almak için her şeyi yapıyor.
》Ama burda Şebnem'e değil. Namusluyum diye geçinip giden insanlara kızıyorsunuz....altan altan yaptıkları iğrençlikleri gördükçe.
En çok içimize işleyen ise çok sevdiği ve asla unutmadığı Alisi için yazılan satırlar...
︎"Has aşkın yeri ayrı. O, içimde bir Ali sızısı."
diyor ve kalbindeki en güzel şiirleri hep Ali'ye saklıyor.♡
224 syf.
·
Puan vermedi
Yazarın Kırlangıç Çığlığı, Kayıp Tanrılar Ülkesi ve Bir Aşk Masalı kitaplarından sonra okuduğum 4.romanı Aşkımız Eski Bir Roman...
Ahmet Ümit'in tarzını bilenler bilir ki polisiye tarzında yazar, bir cinayet vardır, Başkomser Nevzat ve yardımcıları cinayeti çözer. Günümüz Arka Sokaklar, Rıza Baba ve ekibi gibi diyebiliriz Ben zaman zaman Kanıt dizisi izliyormuş gibi de hissediyorum kendimi orasi ayrı tabi.
Gelelim romanımıza 3 ayrı hikaye anlatılır yine cinayet üzerinden katile ulaşılmaya çalışılır ancak Kırlangıç Çığlığı ve Kayıp Tanrılar Ülkesi gibi daha derin ve daha kurgusal gelmedi bana o yüzden diğer kitaplarına nazaran beklentimi çok karşıladı diyemeyeceğim Yine de akıcı bir roman okumak istiyorum diyorsanız elbette Ahmet Ümit mantıklı bir tercih olacaktır.
Herkese keyifli okumalar dilerim
224 syf.
6/10 puan verdi
Öncelikle kitabin ismine ve kapağına hayran kalarak aldığım bir kitap oldu. İçerik hakkında pek bilgi edinmemiştim.
13-17 yaş arası genç kız kardeşlerimin bayılarak okuyacağı ve okuma alışkanlığını pekiştirecek bir kitap ancak daha üst yaş gruplarına pek hitap etmiyor.
