Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

esin

Bana “Günlük, mektup, anı” türünde kitaplar önerir misiniz rica etsem?
Reklam
Niyet ettim Albert Camus’nün külliyatını tamamlamaya, Allahım destek çıksan hayır demem, biliyorsun. 🥹🙏
Merhabalar. Ahmet Cevizci'nin Felsefe Ansiklopedisi serisinin 3.cildini hediye edebilecek olan var mı, ya da bulan? Tek bu cildim eksik kafayı yemek üzereyim.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sevginiz, nefretiniz, neşeniz, öfkeniz, iradeniz, ön yargılarınız, gürültünüz, kaygılarınız, hasarlarınız, cesaretiniz, korkularınız, pişmanlıklarınız, en önemlisi makyajınız. Yalnızlığınız bile aynı. Herkes bir arada ama bir başına. Merhaba ; Ben hanginizdim ?
Reklam
Bakiliği öyle sürdürmesiz sarsıldı ki, artık umudum kırık, fânidir. Kitap okurken uyuya kalmamayı, birini dinlerken yüzümü asmamayı ümit edecek kadar kıt kanaat.
Günün birinde hayatın işe yaramazlığını kavrayacağını bile bile ilerliyoruz. İnsan, hayatın bir anlamı olmadığını içten içe bildiği halde neden varlığını onun üzerinde sürdürme taraftarıdır?
İnsan bir sanat olduğunda; kendinden habersizdir. Hayatını poz verirken değil; gerçeğe meraklı, gelişmeye duyarlı, varlığını gerçekleştirirken duruşunu kendi doğrultan olarak yaşar.
Geçici olan hiçbir şey kalıcı bir oluşum vermez, sürekliliği ihlal eder. Bu şeye siz alışık bir düzen sağlarsanız, bunun karşılığını görmez kendi kendinizi durduk yere görevlendirmiş olursunuz ki bu da iyiliğinize, ters çabadır.
Reklam
“yüz sağlam ağaç kırıldı rüzgarda. küçük bir fidandan sadece iki yaprağı uçurabildi rüzgar”
Bir şeyin popülerliği ile niteliği arasında doğrudan bir bağ yoktur. Küçük prens ve Şeker portakalı’nın popüler olması, onları doğrudan kötü kitaplar yapmıyor. Ve çoğu insanın beğendiği bir şeyi beğenmemeniz de sizi üst-insan ve sanat gurmesi yapmıyor.
Bakın, ilginçtir, ikiyüzlülük toplumca ayıplanır ancak aynı toplum gerek görgü gerek ahlâk gerekse hukuk kurallarına riayet edilmesini bekler. İnsanları imaj yaratmaya sevk eden, biçime takılıp kalan toplumun bireylerden içtenlik talep etmesi saçmalık olduğu kadar çelişkidir de.
Sürekli hatırlama/düşünme, başka yerde aşırı unutmanın verdiği kaygıdandır. Başka bir şeyi unutmak size ne kadar olumsuz hissettirdiyse, bazı şeyleri de kötü hissettirmesin diye sürekli belleğinize hatırlatmak istersiniz de diyebiliriz.
Reklam
Meta olan her şeyi basit yansıtın, çünkü yapamadıkları şeyleri eleştirmeyi seven yıkım insanlar beklentiyi tanrı dağlarına çıkarır ki siz oraya çıkmaya çalıştıkça izlenecek bir şey çıksın, düşmeniz sizi acıtsın ki kendisinin neden yapmadığı anlaşılsın, iyi hissettirsin.
Çoğunluğu, yakınlığın tutarsan herkesin yaptığını yapar herkesleşirsin. Kaliteli bir çokluk ararsan, kabul görme ihtiyacını sürekli arttırırsın. Kendi özün kadar yakınlık ararsan, bulduğun azınlıkla çoğalırsın.
Bir Ermeni şarkısı; “durmuşum gelemiyorum, dolmuşum ağlayamıyorum. Bir yıldır görmemişim, görenin gözünde öleyim” der. youtu.be/YVoPP5RerEQ
Reklam