Kitabı kısaca özetlemek gerekirse: "Tabii, bilemiyorum, bildiğim şu ki, hatta, sonra..." Yayınevinin pazarlama stratejisine kurban gittiğini düşündüğüm bu kısacık öykü kitabı üzülerek söylemeliyim ki tam bir fiyaskoydu. Daha önce yazarın kitaplarını okumamış biri, bu kitabı amatör ellerden çıkan watpad kitaplarından sanabilir. Aceleye getirilmiş, yazardan daha çok yayınevinin "Yazılsın da kitap fuarına yetişsin." kaygısıyla -maalesef ki- gelişi güzel piyasaya sürdüğü öykü kitabı. Gölgesizler, Bin Hüzünlü Haz, Kuşlar Yasına Gider... Bunlar nerede, Gecenin Gecesi nerede?? Arada güzel ve insanı çocukluğuna götüren anılarla dolu paragraflar olmasa değil 88 sayfa 8 sayfa dahi olsa okumazdım. Net.