ilgen

144 syf.
·
Not rated
Tersine dönmüş bir dünya veya belkide yakın gelecekte bizi bekleyen bir distopya. Eğer intihar desteklense ve hatta bunun için insanlar bir dükkandan alışveriş yapsa dünya nasıl olurdu? İşte yazar tam olarak bunu anlatmış. Herkesin mutsuz olduğu bir dünyada acaba intihar tek çıkış noktası mı yoksa başka bir umut var mı? Tek bir çocuk herkese gülmeyi ve yaşama umudunu aşılayabilir mi? Tüm bunlara bir cevap niteliğinde olmuş bu eser. Ayrıca dili, anlatımı inanılmaz derecede keyifli. “Ölüm ve intihar” gibi ağır bir konuya inanılmaz bir açıdan yaklaşıyor. Güldürü tadında bir eser. Okuyacak herkese keyifli okumalar
İntihar Dükkanı
İntihar DükkanıJean Teule · Sel Yayıncılık · 20207.5k okunma
Reklam
104 syf.
·
Not rated
Açlıktan, sefaletten ve borçtan bitik düşen bir halkın hikayesi Dansa Davet. Tarihte gerçekten de böyle bir toplumsal histeri vakasının yaşanması ilginçtir. Yazarda bu vakadan yola çıkarak 1518 dönemlerine götürüyor bizi. Dönemin kiliseleri çok güzel bir eleştiri getirmiş. Bir yandan şatafat içinde yaşayan ve kilerleri dolu bir kilise, bir yanda da kendi bebeklerini yiyecek konuma gelmiş ve insanlıktan çıkmış bir halk. Ayrıca bilim ve din çatışmasını görüyoruz. Bu çılgınlıkta mantık aramaya çalışan bilim insanları ile günahçı, şükürcü bir piskopos. Kitabın içinde geçen belediye başkanı ve piskoposun diyaloglarında din insanlarının eleştirisini çok daha net görüyoruz. Hatta sonunda tehdide varacak bir diyalog geçiyor ve kilerler halka açılıyor. Martin Luther’e ve reformculara da değinilmiş. Tabii ki kilise Luther’e karşı. Otorite koruma sevdası yıllar sonra kötü bir sonuca da yol açacak. “Aziz Bartolomeus Yortusu Katliamı”
Dansa Davet
Dansa DavetJean Teule · Sel Yayıncılık · 20204,751 okunma
160 syf.
·
Not rated
Kitap İki Hakikat, Hatırat Meraklısı, Tarihten Sonra, Vehametin Aciliyeti ve Vertigo Taslakları bölümlerinden oluşuyor. Vertigo Taslaklarına kadar olan bölümlerde konu bütünlüğü genel anlamda tarih ve bu tarih karşısında insan. Tarihi sorgularken ona iyimser olarak bakmaz. Her ne kadar tarihi yazan insan olsa da tarih artık insanıda yutan bir kavram haline gelmiştir. İnsan yaptıklarıyla, hırsıyla, doymak bilmemesiyle tüketmiştir tarihsel süreci ona göre. İşte “Parçalanma” ile anlatmak istediği de tam olarak bu sürecin kendisidir. Tarih yok olmaya mahkumdur ve süreç başlamıştır. Sadece bu süreç yavaş yavaş mı olacak yoksa birden mi onu bilemiyoruz. Tarih komple yok olduğunda insan aynı hataları yapacak mı yine kötülüğe bulaşacak mı onu da biraz kararsız bırakmış. Vertigo taslakları bölümünde ise tamamen aforizmalardan oluşan bir bölüm okuyoruz. Burada tek bir konu değil çeşitli konular hakkında pasajlar var da diyebiliriz. Ama bazen tek bir cümleyle de dakikalarca düşündürecek kadar da güzel. Bazen kendi hayatından ufak anıları da veriyor. Aslında tam bu kısımda yazarın olaylara bakışını, bazen ruh halini görmek mümkün. Mesela ölüme bakışı gibi… Okuyacak herkese keyifli okumalar dilerim.
Parçalanma
ParçalanmaEmil Michel Cioran · Metis Yayınları · 2020596 okunma

Reader Follow Recommendations

See All
288 syf.
·
Not rated
Kitabın içerisinde on dört farklı hikaye, on dört farklı insan hayatı okuyoruz. Kimileri tarihe başarıyla adını yazdırırken kimileri de yaptıkları ufak bir hatayla tarihe başarısızlıkla yazılıyor. Wilson, Goethe, Tolstoy, Cicero gibi kişilerin hayatından kesitler de var, Büyük Okyanus’un keşfinden ilk okyanus ötesi haberleşmeye giden yolculukta. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul Fethi sırasındaki meşhur tartışma konusu olan Kerkoporta kapısı efsanesi de var ki birçok tarihçi bunun fethi basite indirgeyen bir efsane olduğunu söylüyor. Kitabın anlatımı gerçekten muhteşem. Tarihi kişilikleri veya olayları hiç sıkılmadan, büyük bir heyecanla okudum. Zweig’ın savaş karşıtlığı birçok hikayede aralara eklediği sözlerle göze çarpıyor. Özellikle “Ölümsüzlüğe Kaçış” hikayesinde öldürülen kızılderililer, talan edilen bir kıtaya da dikkat çekiyor. Yine bazı anlatımlarında yer yer çıkarı için her şeyi yapan insanlara, halk yığınlarına birçok gönderme yapıyor. Wilson’ı anlattığı bölümde aslında savaş için düşüncelerini anlayabiliriz Zweig’ın. Wilson ona göre dünya barışını istiyordu ve masada sağlam durabilseydi belki dünya farklı olabilirdi. Ama belki… Belki de içinde bulunduğu 2.Dünya Savaş’ı şartlarından böyle düşünmüştür. Tarihteki işte o yol ayrımlarınada dikkat çekiyor. Mesele Waterloo’da Napolyon Grouchy yerine daha sağlam bir komutan atasaydı tarih nasıl olurdu? Cicero yönetimi alma cesareti gösterse ne olurdu? Bunları maalesef ki hiçbir zaman bilemeyeceğiz. Zaten beni en çok etkileyen de Cicero ve Eldorado’nun Keşfi bölümleri oldu. Okuyacak herkese keyifli okumalar dilerim…
İnsanlığın Yıldızının Yükseldiği Anlar
İnsanlığın Yıldızının Yükseldiği AnlarStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20195.6k okunma
109 syf.
·
Not rated
Osamu Dazai bir anlatıcı mı yoksa Yozo karakteri bizzat kendisi mi? Kimilerine göre yaşamında benzerlikler olduğu için yarı otobiyografi türünde bir eser. Sonuçta yazarın ister bizzat kendisi olsun ister tamamen bir karakter olsun. Ben kitabı Yozo üzerinden inceleceğim. Yozo genel anlamda aslında anlam arayan, “toplum” denilen kavramın ne olduğunu
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · Sel Yayıncılık · 202034.7k okunma
Reklam
Reklam
104 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.