Deniz

Kitap insanın ikizidir, kitap yakmak insan öldürmeye eşdeğerdir.
Reklam
Kütüphanesini zenginleştirmek, dünyanın efendileri ile dünyanın sırlarına ermeye çalışanların ortak saplantısıdır.
Kâğıdın yolu kıvrıla kıvrıla sadece yeryüzünde gitmiyor bence. Cennete kadar gidiyor belki de.
Sayfa 251Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Önceki bölümlerde de bahsedildiği gibi aslında sağcılar ve solcular farklı birtakım güdülerle hareket ederler ve asıl amaç bu güdüleri mümkün olan en verimli şekilde tatmin etmektir. Eğer gelenekler sizin için tartışılmaması hatta üzerinde düşünmeden içselleştirilip itaat edilmesi gereken birtakım kurallarsa -ki bu, yetişme tarzından etkilenir-bunun yerine ne koyacağınızla ilgili düşünmenize de gerek kalmaz ve tek yapmanız gereken toplumdaki bu normatif kuralları içselleştirmektir. Ancak sizin temel güdünüz toplumdaki sosyal sistemi gerekirse devrimler yoluyla değiştirmekse burada yapmanız gereken şey var olan sistemin yerine ne koyacağınızla ilgili bilişsel çaba harcayarak düşünmenizdir. Keza yine bizim araştırma grubumuzun Türkiye'de yaptığı bir başka çalışmada ise sağcılığın iki temel boyutu olan gelenekleri savunmak ve hiyerarşileri içselleştirmek boyutlarından, sadece gelenekleri savunmak boyutu sezgisel düşünceyle ilişkili bulunmuştur (Yılmaz ve Sarıbay, 2018). Ayrıca, gelenekleri savunmak, sezgisel düşünmeyle sağcılık arasındaki ilişkinin büyük bir kısmını kendi başına açıklamıştır. Dolayısıyla, sağcıların gelenekleri savunma motivasyonu, onları sezgisel düşünmeye daha fazla eğilimli kılmaktadır.
Sağcı muhafazakardır ve adı üstünde var olan durumu korumak ister, savunmacıdır ve dış tehditlere karşı tetiktedir, çünkü yetişkinler çocukluğundan itibaren kendisine, çevresinin düşmanlarla dolu olduğunu öğretmiştir ve bu düşmanlar çoğunlukla kendisinden farklı olanlardır. Bunun bir sonucu olarak farklılıklara karşı biraz mesafeli davranabilir. Bunun sebebi ise barizdir: Çünkü dünyayı tehlikeli bir yer olarak görür ve olumsuz gibi algılanabilen bu özellikleri, aslında onun tehlikeli bir dünyada yaşamaya kendisini adapte etmesinin sonucudur. Kısacası sağcılık, tehlikeli bir dünyada yaşadığını düşünen insanın bu zorlu şartlara uyum sağlamasıdır; böyle bir dünyaya karşı sürekli savunmada kalması ve her an saldırıya hazır olmasıdır. Sosyal ve teknolojik değişiklikler onu güvensizliğe sevk eder ve bu nedenle değişimlere karşı çıkar (statükocu); solcuların sağcılar için gerici, kendileri için ise ilerici sıfatını kullanmalarının geri planında işte değişim karşısındaki bu tutum farklılığı yatar. Solculuk ise bu durumun karşı ucunu temsil eder: Solcu, kendisini daha güvende hisseder ve (doğru veya yanlış bir şekilde) dünyayı tehditkår ve belirsiz bir yer olarak görmez; kendisinden farklı olanları düşman olarak görmez, çünkü çocukluğundan itibaren kendisine öyle öğretilmemiştir. Bu nedenle, sosyal değişimler (devrimler), geleneklere aykırı yenilikler, farklı insanlar onun için tehditkâr ve olumsuz şeyler değildir. Dolayısıyla solcu da tehlikeli olarak algılamadığı bir dünyanın şartlarına uyum sağlamıştır.
Reklam
Reklam
583 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.