Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

nisanur

bir rüzgâr çarptı yüzüme bahar diye bağırarak bir köleyi özgürlüklere çeker gibi beni sana çağırarak ta babil'den üstüme yıkılan zincirleri kırarak sana doğru koşmak istedim hemen o saat o an
Reklam
artık yolun uğramaz bilirim toprağıma ömrüm yanıp yıkılmış harap ölüm sayfası sen orda hakikata çevirirken yalanı ah, yalana çevirdim ben burda hakikatı

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
ah çılgınım seni ilk gördüğüm gündenberi ah delilik gömleği üstümde lime lime
sonra güller ezildi aynalarsa devrildi ne anne ne sevgili ne gül kaldı ne ayna kala kala ağlamak armağan sana şimdi o ise uzaklarda dalmış öz rüyasına
Reklam
gül bülbül ve düldülle kaybolanı buldurmak ne noktayla ilgin var ne ünlem ne virgülle ey şair kelimeler ülkesine gir gülle
ülkendeki kuşlardan ne haber vardır mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır aşk cellâdından ne çıkar madem ki yar vardır yoktan da vardan da ötede bir Var vardır hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır o şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır senden umut kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır sevgili en sevgili ey sevgili
ölüm düşüncesinin beni sardığı şu anda verilmemiş hesapların korkusuyla sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim af dilemeye geldim affa lâyık olmasam da sevgili en sevgili ey sevgili uzatma dünya sürgünümü benim
bütün şiirlerde söylediğim sensin suna dedimse sen leylâ dedimse sensin seni saklamak için görüntülerinden faydalandım salome'nin belkıs'ın boşunaydı saklamaya çalışmam öylesine aşikârsın bellisin kuşlar uçar senin gönlünü taklit için ellerinden devşirir bahar çiçeklerini deniz gözlerinden alır sonsuzluğun haberini ey gönüllerin en yumuşağı en derini sevgili en sevgili ey sevgili uzatma dünya sürgünümü benim
senin kalbinden sürgün oldum ilkin bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği — sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim af dilemeye geldim affa layık olmasam da uzatma dünya sürgünümü benim güneşi bahardan koparıp aşkın bu en onulmazından koparıp bir tuz bulutu gibi savuran yüreğime ah uzatma dünya sürgünümü benim nice yorulduğum ayakkabılarımdan değil ayaklarımdan belli
Reklam
ey bitmeyen kalbimin Samanyolu destanı sen bir anne gibi tuttun ufukları
gözlerin lâle devri'nden bir pencere ellerin baki'den nefi'den şeyh galib'den kucağıma dökülen altın leylâk
paslanmış demir bir kapı açılır küf tutmuş kilitler gıcırdarken ta karanlıklar içinde birden bir türkü gibi yükselirsin sen fısıldarım sana yıllarca içimde biriken söyleyemediğim ateşten kelimeleri şuuraltım patlamış bir bomba gibi saçar ortalığa zamanın ağaran saçın toz toprağını
Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine
gelin gülle başlayalım şiire atalara uyarak baharı kollayarak girelim kelimeler ülkesine dünya bir istiridye dönüşelim bir inci tanesine dünya bir ağaç bir özlem duvarı bülbül sesine şair gündüzü bir gül gibi akşamı bülbül gibi sarıp sarmalayan öfkesine yenilgi sanılan zafer saatleri
ey oruç, diriltici rüzgar, islâm baharı es insan ruhuna inip yüce ilham dağından kevser içir, âbıhayat boşalt kristal bardağından susamış ufuklara insan kalbinin ufuklarına
276 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.