Son zamanlarda okuduğum en entikileyici kitaptı diyebilirim...
-Geçmişin seslerinden başka bir şey işitmeyip çocukça bir umudu besleyebilmek,ısrarlı bir hayali içimde büyütebilmek için insanlardan uzaklaştım.
-Ölümle ittifak yapan hiçbir dava haklı olamaz.
-Bizde erkekler savaşır, ama onlara kiminle savaşacaklarını kadınlar söyler.
-Keyfi idareye bırakılmış bir ülkede insanın hayatını dürüstçe kazanamayacağını anladım.
-Zorbalık Doğu'nun halklarını ezmeye ve yobazlık onların özgürlük çığlığını boğmaya devam ediyor.
-Ne bilginler geldi,neler buldular!Mumlar gibi dünyaya ışık saldılar...Hangisi yarıp geçti bu karanlığı? Birer masal söyleyip uykuya daldılar.
-Kralına karşı haklı olan bir vezir,kocasına karşı haklı olan bir kadın,subayına karşı haklı olan bir nefer;bunların hepsi iki kat cezaya çarptirilmaz mı? Zayıflar için,haklı olmak bir suçtur.
-Dünyayı gözlemleyen Ömer Hayyam, o dünyayı yöneten Nizamülmülk ve aynı dünyaya dehşet saçan Hasan Sabbah. Müthiş bir edebi karma olmuş
Yaralar vardır hayatta,ruhu cüzam gibi yavaş yavaş ve yanlizlikta yiyen, kemiren yaralar.
Çünkü benim için hiç önemi yok,inanmış inanmamış başkaları.Lakin tek korkum: Yarın ölebilirim kendimi tanıyamadan.