Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rəvanə

Rəvanə yorumladı.
Taze geldi.İsteyen 51-728 sayfa arası sayı buyursun...
Rəvanə okurunun profil resmi
Hayırlara vesile olsun, 719🌸
Elfaff okurunun profil resmi
Naklederler ki, şeyh Nişabur'a ilk defa geldiği günün gecesinde, Ebû Kasım Ku- şeyri'nin sohbetine devam edenlerin otuzu rüyada güneşin yeryüzüne indiğini gör- müşlerdi. Üstat Kuşeyri de aynı rüyayı görmüştü. Ertesi gün şeyh Ebû Said gelmiş sözü yayılmıştı. Üstat onun meclisine gitmeyiniz diye müritlerine kanıt getirmişti. Şeyh Ebû Said şehre gelince onu rüyada gören Kuşeyri'nin müritleri hep onun mec- lisine gittiklerinden üstadın gönlünde bir rahatsızlık doğmuş ve şeyhi ziyarete git- memişti. Kuşeyri bir gün kürsüde, "Benimle Ebû Said'in arasındakı fark şudur ki, Ebû Said Allah'ı seviyor, oysa Allahü Teâlâ Ebû Kasım Kuşeyri'yi seviyor. Sonra Ebû Said bir zerredir, bizse bir dag!" dedi. Bu söz şeyhe anlatılınca, "Aslında biz hiçiz; dag da, zerre de odur," dedi. Bu sözü üstada naklettiklerinde kürsüye çıkıp, "Her kim Ebû Said'in meclisine giderse (meclisimizden) ya terk olunur ya da kovulur," dedi. Aynı gece rüyasında Mustafa'yı (s.a.v.) yolda giderken gördü ve, "Ya Resulul- lah! Nereye gidiyorsun?" diye sordu. "Ebu Said'in meclisine gidiyorum, her kim onun meclisine gitmezse ya terk edilmiştir ve kovulmuştur." dedi. Üstat uykudan uyanınca hayretler içinde kaldı, şeyhin meclisine gitmeye karar verdi. Abdest almak için abdesthaneye gitti, elini elbisesinin dışından uzatıp öyle temizlik ve küçük abdest sonrası tam arınma yaptı. Oysa (mahrem yerlerin görünmemesi için) eli elbi- senin dışından uzatıp küçük abdest sonrası tam arınma yapmak sünnete uygun de- gildir. Sonra kalkıp cariyeye, "Kalk, dizgini ve egeri sil ve temizle," dedi. Sabah olunca atına binip şeyhin meclisinin yolunu tuttu. Yolda giderken birbirleriyle ugra- şan ve boğuşan köpekler gördü ve, "Ne oluyor?" diye sordu. Bu soruya, "Buraya ga- rip bir köpek geldi, mahallenin köpekleri ona hücum edip üzerine çullandılar," ce vabını aldı. Bunun üzerine şeyh kendi kendine, köpeklik yapmamak gerek, garibe saldırmamak, garibı okşamak gerek Baksana ben nasıl şeyhin huzuruna gidiyorum diye düşündü. Üstat meclisin kapısından içeri girince halk şaşırdı. Üstat şöyle bir göz atınca şeyhin o (manevi) saltanatını ve azametini gördü. "Bu adam erdem ve ilimce benden ileri değil, muamelede de başabaşız, acaba bu ağırlama ve ikramı ne- reden bulmuş?" diye aklından bir fikir geçti. Firasetiyle bunu bilen şeyh ona dönüp, "Ey üstat! Bu hali, efendi, sünnete uygun olmayan bir tarzda vücudunu tutup küçük abdest sonrası tam arınma yapa yapa cariyesine, 'Kalk, dizgini ve eğeri sil, dediği za- man talep ederler, dedi. Bunun üzerine birden üstadın iradesi elden gitti, hoş bir hal kendisini kapladı. Şeyh de kürsüden inince doğru üstadın yanına vardı, birbirini kucakladılar. Böylece üstattaki inkâr hali ortadan kalktı, ikisi arasında karşılıklı zi- yaretler oldu (dostça ilişkiler kuruldu). Hatta üstat bir kere kürsüde, "Her kim Ebü Said'in meclisine gitmezse terk edilir ve kovulur. Gerçi daha önce bunun tersini söy lemiştim, ama şimdi böyle söylüyorum," dedi. Şeyh Ebu Said Ebu'l Hayr Amin 🍀
Reklam
Rəvanə bir yorumu yanıtladı.
1'den 78'e bir sayı söyleyene tefeül yapayım (tüm sayfayı paylaşamam çıkan sayfadan bir söz paylaşacağım inşaAllah)