Yuf o tanrıya, tapındığımız tanrıya,
soğuk kış gecelerinde biz, aç çıplak,
yalvardık yakardık, umutlandık, bekledik boşuna,
komadı bizi insan yerine, aldattı bizi, alay etti acımızla.
Dokuruz ha dokuruz, dokuruz ha dokuruz, dokuruz ha!
Sendeler durur özgürlük kerhanelerde,
yalınayak, tükürükler içinde, sersem.
Haydi sevin! Bir gün ayakkabıların olacak,
belki de (olur a) çorapların falan.
Umuttur insana ilk adımlarını attıran,
dört dönen çevresinde şen şakrak bir çocuğun,
gençliği çeken büyülü aydınlıklara doğru;
ihtiyarlar götürmezler umudu mezara,
hani şu sıkıcı yolculuğun son bulduğu.
Direnir umut mezarın başında da.
Sevgili Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdular:
Hazreti Allah, Mümin'i, yaptığı işi İslam'a uygun ve Allah'ın kullarına faydalı olmak üzere güzelce yaptığı zaman sever.
(Münâvi, Feyzü'l-Kadir)