Hz. Muhammed (sav) Allah dostları için şöyle söylemiştir..
“Bu kullar âleme rahmettir; belâlar onlarla kalkar, halkın emniyet kapısıdır onlar, rızık kapısı onların bereketiyle açılır, belâ kapısı onların vesilesiyle kapanır.
yağmura benzerler onlar; nereye yağarlarsa bereket verirler. Yürüyen definedirler. hayat bağışlarlar. Âb-ı hayatın (ölümsüzlük suyu) ta kendisidirler. Toprağa yağsalar o toprak buğday bitirir, nimetler verirler, meyveler verir. Denize yağsalar o denizin sedefleri incilerle dolar; inciler, mücevherler meydana gelir.”
Şüphesiz ki Mevlânâ Efendimiz de bu övgülere fazlasıyla layıktır..
Mecâlis-i Seb‛a Mevlânâ’nın yedi vaaz ya da konuşmasının yazıya dökülüp düzenlenmiş şeklidir.
Mevlâna yedi meclisinde her bölüme "Hamd ü sena" ve "Münacaat" ile başlamakta, açıklanacak konuları ve tasavvufî görüşlerini hikaye ve şiirlerle cazip hale getirmektedir. Bu yol Mesnevî'nin yazılışında da aynen kullanılmıştır.
Arifane bir lisanla âşıkane irşat için türlü delil ve cazip ifade ile âyetli, hadisli, delilli, şahidli bir ifade kullanılmıştır.
Mevlana Celaleddin-i Rumi'yi eksik etmeyin yaşamınızdan.. Hep kalbinizin bir köşesinde saklı kalsın.. Her daim okuyun, okutturun..
Huzurlu vakitler..