Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ve sen, Olgun ananas yüklü abanoz balkonundan Her şeyi rahatça görebilecek kadar göğe yakınsın.
Kuzgun
Ortasında bir gecenin, düşünürken yorgun, bitkin O acayip kitapları, gün geçtikçe unutulan, Neredeyse uyuklarken, bir tıkırtı geldi birden, Çekingen biriydi sanki usulca kapıyı çalan;  "Bir ziyaretçidir" dedim, "oda kapısını çalan, Başka kim gelir bu zaman? " Ah, hatırlıyorum şimdi, bir Aralık gecesiydi, Örüyordu döşemeye
Reklam
"Yeni insanları tanımak bana zor geliyor. Bir sürü düğüm çözmek zorundasın."
Sayfa 103
Sanatkar, insanları sıcak yataklarından defalarca kaldırmalı da yine de yılmamalı. Yıpranmış abanoz ağacı gibi ağır kelimeleri, balyoz gibi cümlelerle, insanların gafletleri ve uykuları üzerinde çatarak onların sokranmalarına aldırmadan devam etmeli.
Oğuz Atay - Tutunamayanlar (Şeyh Bedrettin Destanı / Nazım Hikmet)
1. Sedirde al yeşil, dal dal Bursa ipeklisi, duvarda mavi bir bahçe gibi Kütahyalı çiniler, gümüş ibriklerde şarap, bakır lengerlerde kızarmış kuzular nar idi. Öz kardeşi Musayı ok kirişiyle boğup yani bir altın leğende kardeş kanıyla aptest alarak Çelebi Sultan Memet tahta çıkmış hünkâr idi. Çelebi hünkâr idi amma Âl Osman ülkesinde
“Anlaşılan hürriyet, Selanik’ten Dersaadet’e müzik kulağı pek olmayan evde kalmış bir kız kurusuna koca bulmak için sipariş edildikten sonra, Galata Gümrüğü’nden fars ve rüşvetle geçen ahenksiz bir piyango gibi gelmişti. Britanya’da yaşlı bir fahişeden doğma o bakire, yani romantik centilmenlerin elde etmek için kendisine nazikçe kur yaptıkları ve aslında İngiltere’nin gerçek ve meşru kraliçesi olan hürriyet, Dersaadet’e geldiğinden Gayrimüslim diye nefretle ona bakılıp onunla cima etmeyenler hariç, tekamül bakımından ayılardan hallice abazan güruhları tarafından çarşıda ve pazarda, sokaklarda taciz ve tecavüze uğramış Abanoz Sokak’ın yolcusu olmuştu.”
Reklam
''Bak evlat. Ben resim yapmak adına resim yaptım. Hem de hayatım boyunca. Senin gibi cin fikirlilere gösteriş yapsınlar diye fırsat vermek için değil. Sıçmak gibi, değil mi? Yok neden yapıyormuşum. Yok nasıl yapıyormuşum. Bok kıçına gelip dayandı mı, sıçmazsan geberirsin. Fikirlerimin nereden geldiği beni zerre kadar ilgilendirmiyor. Hiç ilgilendirmedi. Bir yerden geliyor işte. O kadar. Nasıl başladığını da söyleyemem. Neyin nesi bilemem. Bilmekte istemem.''
David kısa bir şey olacağını düşünmüştü. Ama dudakları birleşip bedenini hissettiğinde ve kızın kolları onu sardığında kısa olmasından ümit kesilmişti. Az sonra her türlü umudu kaybetmiş erotizme teslim olmuştu. Hem fiziksel hem de duygusal anlamda arzulamıştı ve kendisi de her iki anlamda karşısındakini arzuluyordu. Kapıya yaslandılar, kızın bedeni onunkine yaslanmıştı, Kalçalarının ve dilinin baskısını hissediyor, ima edileni anlıyor, direnemiyordu David. Bunu sonlandıran yine kız oldu; aniden dudaklarını çekip başını David'in omzuna gömdü. bedenleri birbirine yapışmış duruyordu. Kızın başına bir öpücük kondurdu. Bir süre sessiz, öylece kaldılar; belki bir dakika kadar. David bir iki kez kızın başını okşadı; geceye ve ağaçlara dikti bakışlarını. Orada kendisini gördü, ayakta duran başka biri, başka bir hayatta. Sonunda kız yavaşça uzaklaştı ve sırtı David'e dönük, başı öne eğik bahçe kapısına yaslandı. David kolunu kızın omzuna sardı ve onu hafifçe kendisine çekip tekrar öptü.
VAKUR abanoz melek: Ey ulu huzur. Suskun bilmez erimek hiç yangınlarında tövbekar avuçların. Yalaz yalaz yakarılan! Yakaranların senin gibi: mağrur. Sen ey taş olan, ey bakışların üzerinde başlayan kıra!, sev kendine bir soy, ona adil görüneceğin, ağır başlı dev. Bütün bitkinlere, ey sen korku üfüren, biri daha büyük senden: gölgen.
Birbirlerinin huyunu suyunu bilmiyorlar. Tenasül hayatı hakkında en küçük bir fikirleri yok. Erkeğin kadın diye tanıdığı Abanoz Sokağındaki sermaye. Pedagoji kelimesini işitmemişler. Adet yerini bulsun diye çocuk yapıyorlar. Hangi ev mutluydu ki! Birbirini tanımaz kızlarla delikanlıların yeni rejim usulü görücülükle evlendirildiği seneler; hangi anababa, hangi çocuk mesut olabilirdi ki! Tanıştırıldıktan sonra evlenmezlerse, genç hanımın ismi çıkacak. Erkeğinki, elinin kiri.
Sayfa 345Kitabı okudu
985 öğeden 641 ile 650 arasındakiler gösteriliyor.