Arz-ı Mev’ud gerçek mi yoksa efsane mi?
Günümüzde İsrail devlet aygıtını kontrol eden yapının, Tora’da geçen efsaneleri kasıtlı olarak entegrist ırkçı ve anakronik bir mantığa büründürdüğü; Filistinlileri, Amalek ile özdeş kıldığı ve onları şeytanlaştırdığı açıktır.
Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak / Kütahya Dumlupınar Üniversitesi
Terapide aman tek başınıza olun çok önemlidir diyen kadın en derin anılara girince hop iki ay görüşmeyi kesti. Neymiş efendim beni gostladığı için özür diliyormuş. İlk görüşmede de kavga ettik gerizekalı diyor ki sen zaten paranoid olduğundan çok normal bu tepkilerin, sözlerime güvenmemen, nasıl bir yokluksa benimki yahut nasıl bir açlıksa sonra özür mesajı atıp tekrar görüşmeye devam ettik..o da özür dileyip paranoid olma konusunda çok abartılı yorum yaptığını söyledi
Freud
_Söz ile Sihir eskiden aynı şeydi; sözlerin sihirli güçleri vardır.
_Sevgi ve sinir doğru orantılıdır.
_Aşk yoktur; libido vardır. Aşık insan deIidir.
_Dünün mutsuz çocukları, bugünün psikopatlarıdır.
_Hiçbir önerme, kendi kendisinin kanıtı olamaz.
_Sanat, çocukluk tecrübelerinin büyüklüğe
Roman Kahramanı
Abartılı bir roman kahramanıydı
Mutsuzdu kimse onu anlamıyordu
Oysa o anlaşılmayı çok istiyordu
Genç kız kitabı okumaya başladı
Sonra bir yorum yazdı
Ve ondan bahsetti
Mütevazi bir karakter çok abartılmış dedi
Roman kahramanı o gün çok mutlu oldu
Sonunda onu biri çok iyi tarif etmişti...
Hanife Çıta& Mart- 2023
Deprem Bölgesi Dışında Olanlara Düşen Görev ve Sorumluluklar:
"1. Deprem bölgesinde kendisinden haber alınamayanları telefonla ya da başka bir yolla arayıp sahada onlara ulaşmak isteyenlerin işini zorlaştırmamak,
2. Kızılay, AFAD ya da başka “şahsen” güvenilir bulduğunuz merkezlere gerekli desteği sağlamak üzere ayni ve nakdi yardım yapmak,
3. Kan vermek,
4. Yalan ve abartılı haberlerle milletin moralini ve enerjisini tüketenlere karşı gerekli müdahaleleri yapmak,
5. Evini ve başka mekanlarını depremzedelere açmak,
6. Çalışan, koşuşturan, bir şeyler yapmaya çalışanların emeklerine müdahale etmemek,
7. Olası bir deprem için hazırlıklı olmak,
8. Eleştirmekten, dudak bükmekten, hazımsızlıktan, taş koymaktan, moral bozmaktan, korkutmaktan vazgeçip fiili durumun gerektirdiği hassasiyetle taşın altına elini koymak,
9. Yol göstermekten, fikir üretmekten, yorum yapmaktan geri durup şimdi “ben ne yapabilirim”, “bana düşen nedir” sorusuna adil, vicdani, teknik ve ahlaki bir cevap bulmak,
10. Allah’a olan güveni elden bırakmamak, dua ve teslimiyetten bir an olsun uzak düşmemek, bu gelen afeti ister imtihan ister ceza ister musibet isterse tipik bir doğa olayı olarak kabul edelim her durumda bütün bu felaketlerin üstesinden gelmek için ne yapmak gerekiyorsa fiili, kavli fark etmez, ihmal etmemek."
Necdet Subaşı
Ben kitap okumayla ortalama 14 yaşında tanıştım aslında önceden de okurdum ama tam kendimi anlayarak kitap okumaktan hoşlandığımı 14 yaşında keşfettim denebilir hatta bana kitap okumanın en kıymetli eylem olduğunu öğreten kitap Çalıkuşu (Reşat Nuri Güntekin ) kitabıydı belki onlarca kez okudum her kitabı açtığımda bana aynı heyecanı verir vazgeçilmezimdir ve kütüphanemde de eski bir basımı mevcut kitabı sahaftan almıştım yani tam tipik eski kitap konusu olan bir roman o yüzdendir kitabın yeri ayrı ama şu son günlerde sosyal medya beni o kadar tiksindiriyor ki iki kitap okuyan Profesörlüğe soyunuyor toplumu aşağılayıp bilge kişiliğine soyunuyor hele şu Eric Arthur Blair veya daha bilinen takma adıyla George Orwell, ın kitabı 1984’ü okuyanlar toplumun en bilgili en elit kısmı oldular bu kitabı ben de okudum hatta diğer kitaplarını da ben de çok beğendim ama yorumlar gerçekten üzüyor ben Türkiye’de bir kitap popüler olunca o kitaptan soğuyorum şu an bu kitaptan da soğudum gerçekten toplum okumayı bilmiyor ya da yorum yapmayı yani velhasıl kelam herkes okumalı ama herkes yorum yapmamalı bence meseleyi anlamak için bir kitap okumak yetmiyor bence ben anlamıyorum mesela meseleyi bir de konuyu o kadar abartılı süslü cümleler ile anlatıyorlar ki karma karışık oluyor kafam Albert Einstein (1879-1955) ‘ın dediği gibi “Bir şeyi basit olarak anlatamıyorsanız, konuyu tam olarak anlamamışsınız demektir.” Ve kimse basit anlatamıyor sadece anlatıyor buna ders aldığım Üniversite hocalarım da dahil o kadar abartıyorlar ki meseleyi biz anlamıyoruz bizden çok daha okuduklarını iddia ederek anlatıyorlar ama anlaşılmıyorlar .