1491. Ebü’l-Fazl Abbâs İbni Abdülmuttalib radıyallâhu anh şöyle dedi:
- Yâ Resûlallah! Bana Allah Teâlâ’dan isteyeceğim bir şey öğret, dedim.
- “Allah’dan âfiyet dileyin!” buyurdu.
Aradan birkaç gün geçtikten sonra tekrar yanına geldim ve:
- Yâ Resûlallah! Bana Allah Teâlâ’dan isteyeceğim bir şey öğret, dedim.
- “Ey Abbâs! Ey Resûlullah’ın amcası! Allah’tan dünya ve âhirette âfiyet dileyin!” buyurdu.
Tirmizî, Daavât 85.Ayrıca bk. Ahmed İbni Hanbel, Müsned, I, 209.
...
Halbuki Hz. Ebû Bekir’in haber verdiğine göre bir gün Resûl-i Ekrem minbere çıkmış, sonra ağlamaya başlamış ve ashâbına, “Allah’tan af ve âfiyet dileyiniz; zira bir kimseye imandan sonra âfiyetten daha hayırlı bir şey verilmemiştir” (Tirmizî, Daavât 106; İbni Mâce, Duâ 5) buyurmuştu.
Elimde olmadan geldim. Elimde olmadan gideceğim. Bu geliş gidiş arasında Yaratanın da elimden kılıcı tuttuğunu görmedim. Her şey, kendi keyfini benim için bozacak değildi ya!..
Sayfa 33 - Cem Yayınevi - Birinci Basım, 1991 İstanbulKitabı okuyor
Aklının, bileğinin gücüne inanmayanlar daha çok Tanrı düşkünü olurlar. Oysa ki Tanrı; aklını bilimin emrine verenlerle, bileğinin gücünü alın teriyle ödeyenlerle birliktir ...
Sayfa 27 - Cem Yayınevi - Birinci Basım, 1991 İstanbulKitabı okuyor