Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Isparta'nın güle doyması, Abdülhamid devrinde gülyağcılığıyla ünlü Bulgaristan'ın Kızanlık yöresinden gelen 93 Harbi göçmenlerinin bu bölgeye yerleştirilmesinden ve kendilerine on binlerce gül fidanının bedava dağıtılmasından sonraya rastlar.
Sayfa 109 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
François Georgeon:
"Abdülhamid'i anlamak bugünkü Türkiye'yi anlamak olacaktır."
Sayfa 101 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Gönül tahtına senden özge sultan olmaya Ya Rab.
Sayfa 90 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Sultan Abdülhamid Han:
"Kalbimde yalnız Allah korkusu vardır. Başka bir şeyden korku duymam. Bir hadise olmadan evvel onu önlemek için telaş ederim. Ama tehlikenin içinde bulunduğumu hissedersem icabında ateşe atılmaktan bile çekinmem!"
Sayfa 72 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Sultan Abdülhamid Han:
"33 sene millet ve devletim için, memleketimin selameti için çalıştım. Elimden geldiği kadar hizmet ettim. Hâkimim Allah ve beni muhakeme edecek de Resûlullah'tır. Bu memleketi nasıl buldumsa öylece teslim ediyorum. Hiç kimseye bir karış toprak vermedim. Hizmetimi ancak Cenab-ı Hakk'ın takdirine bırakıyorum. Ne çare ki, düşmanlarım bütün hizmetime kara bir çarşaf çekmek istediler ve muvaffak da oldular."
Sayfa 52 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Sultan Abdülhamid'i tahttan indirmeye gelen heyetin sözleri:
" Biz Meclisten geliyoruz. Fetva var, millet seni azletti. Ama hayatınız emindir. "
Sayfa 50 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Mizancı Murad:
"Allah cümlemizin müstehakını versin! Melek gibi bir padişaha malik iken eserlerini harice şeytan eserlerinden daha beter surette aksettiriyorsunuz. Yazık değil mi dine, yazık değil mi milyonlarca halka?"
Sayfa 48 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Enver, Talat ve Cemal Paşaların, kurtarmak için iş başına geldikleri ve sonuçta kurtlara teslim ettikleri yurdu bir Alman notuna binerek terk ettikleri haberi geldiğinde İstanbul gazeteleri, "Abdülhamid başta olsaydı savaş çıkmaz, bunca acılar çekilmezdi." diyerek feryad u figan basacaklardı.
Sayfa 47 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Muhalifi Dr.Abdullah Cevdet'e tahttan indirildikten sonra söylediği söz:
"Siz doktorsunuz değil mi? Benden meşrutiyet yerine hastane isteseydiniz hem insanlara karşı şefkat ve mürüvvete sahip olduğunuzu ispat hem de mesleğinize layık olduğunuzu tescil etmiş olmaz mıydınız?"
Sayfa 40 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Abdülhamid bürokrasiyi saraya taşımayı 1891'den sonra başarmıştı, yani saltanatının ilk 15 yılında tam istediği düzeni kurmuş sayılmaz. Büyük ölçüde de Tahsin Paşa'nın başkâtipliğe getirilmesinden sonra başlamıştır Yıldız bürokrasisi (1894). Saraya mahsus bir telgrafhane kurulması, Yıldız'ın dünyaya buradan ulaşması anlamına geliyordu. Mabeyn Şifre Kâtipliği gibi memurluklarla birlikte Yıldız Sarayı devletin merkezi, beyni haline dönüşmüştü.
Sayfa 34 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
II. Abdülhamid Han:
1842 yılında doğmuş, 1876-1909 yıllarında hükümdarlık yapmış, tahttan indirildikten sonra yaklaşık 10 yıl bir nevi hapis hayatı yaşamış ve Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasına, yani parçalanmasın diye o kadar mücadele verdiği vatanının işgaline sadece aylar kala hayata gözlerini yummuş (10 Aralık 1918).
Sayfa 10 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Sultan 2. Abdülhamid'in 1893 te Mevlevilerin sema gösterisi karşısında gösterdiği şuurlu direniş, 2004 Türkiyesi' nde eski "islamcı" yeni "muhafazakar demokrat" yönetim tarafından Mevlevi ekibinin Avrupa'ya bir şirinlik muskası şeklinde sunulması laubaligine gelip dayanmış bulunmaktadır.
Sayfa 48 - TimaşKitabı okudu
531 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.