Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Esaslarını dinden alan kanunlar tatbik edilmekte oldukları toplumları, içinde doğdukları eski devirlere bağlarlar ve ilerlemeye mani belli başlı tesir ve nedenler arasında bulunurlar.
Sayfa 239Kitabı okudu
Fakat, efendiler, kılıçla fetih yapanlar, sabanla fetih yapanlara yenilmeğe ve sonunda yerlerini terketmeye mahkumdurlar.
Reklam
Allah'ın bildirdiği Arapça Kuran'ı, anlamadan tekrar Allah'a okumanın ne ölmüşlere ne de hayattakilere hiç bir yararı yoktur.
Sayfa 240Kitabı okudu
İslamcı terimi ile yıkıcı dini grupları, İslam'ın temsilcisi ve sözcüsü olarak kabul etmekten kaçınmalı; dini duyguları güçlü olan halk kitleleri bunların yanına itilmemelidir.
Sayfa 255Kitabı okudu
Din kuralları, toplumlar, kültürler ve çağlar üstü değişmez sınırlı sayıdaki kurallardır. Sınırlı kuralların, sınırsız ve değişken ihtiyaçları karşılaması imkansızdır. Gerçek dinler insanın ahlakını güzelleştirmeyi amaç edinir. Toplumsal ve hukuki yapıyı düzenlemek ise, doğruluğu ilke edinen, akıl ve bilime dayanan insana bırakılmıştır. İslam düşüncesi, siyasi, hukuki ve ekonomik bir düzen değil, bir inanç ve ahlak sistemidir.
Sayfa 254Kitabı okudu
"Bugün ilmin, fennin, bütün kapsamıyla uygarlığın ışığında ve gözler önünde şu ya da bu şeyhin yol göstermesiyle maddi ve manevi mutluluk arayacak kadar ilkel insanların Türkiye uygar topluluğunda varlığını asla kabul etmiyorum. İyi biliniz ki; Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, şeyhe bağlı olan kimseler, mensuplar ülkesi olamaz. En doğru, en gerçek tarikat, uygarlık tarikatıdır. Uygarlığın emrettiğini ve istediğini yapmak insan olmak için yeterlidir." Mustafa Kemal Atatürk
Sayfa 241Kitabı okudu
Reklam
Şeriat ve tarikat yobazlığı nedir?
Neyzen Tevfik: " Yobazın mantıka ermez berelenmiş kafası!" Abdülbaki Gölpınarlı: "Ya çıkarlarına göre laf eder, iş görür yobaz; ya da devrini anlamayacak, muhitini farketmeyecek kadar kendini sabit fikirlere kaptırmıştır, aklını yitirmiş bir hastadır yobaz."
Sayfa 238Kitabı okudu
"Kendi hukukunu kendi doğurmayan, yasasını gökten inmiş sayan bir devlet, devlet değildir ve bağımsızlığını sürdüremez. Dünya değişmeyen bir varlığı taşıyamaz." Ziya Gökalp
Sayfa 177Kitabı okudu
1926 yılında Din Dersleri, üçüncü sınıftan başlayarak haftada birer saat olarak düzenlendi. Programda dersin amacı şöyle ifade edilmişti; "Fırsat düştükçe, dinî mahiyette gösterilmek istenen batıl fikirler, yanlış kanaatler cerhedilecektir. Çocuklara İslam dini ve büyükleri sevdirilecek, iyi ve güzel hareketlerin yüksek kıymeti anlatılacaktır. Fakat hiç bir şekilde taassup fikri verilmeyecektir. Dünyayı sefaletle, tevekkülle, miskinlikle bir tutmak gibi hal ve hareketlerin hakiki dinde yeri olmadığı, dünyada azami refah ve saadet içinde yaşamanın ve müslümanların zengin, memleketinin mamur olmasının dince de istenilir ve beğenilir olduğu fikirlerinin çocuklara telkini lazımdır."
Sayfa 166Kitabı okudu
"Milli siyaset dediğim zaman kastettiğim anlam ve öz şudur; Milli sınırlarımız içinde, her şeyden önce kendi kuvvetimize dayanmakla varlığımızı koruyarak, millet ve memleketin gerçek saadet ve refahına çalışmak... Medeni dünyadan, medeni, insani ve karşılıklı dostluk beklemektir. " Mustafa Kemal ATATÜRK
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.