Ne acı.. Oysaki ben vardım, sen yok saydın...
En doğrusu arkamı dönüp hayatıma kaldığım yerden devam etmekti. Fakat nerede kaldığımı hatırlayamayacak kadar sarhoşluk içindeydim.
Gidenler artık acı çekmezler, diye tekrar tekrar fısıldadı bu cümleyi ona, tıpkı iyileşsin diye yaraya sürülen merhem gibi.
Reklam
Yukarıda acı çekene yakarıyordum . Aşağıda acı çeken için.
Eylül... Hava birkaç gün bile güzel olsa, bu kadar bir güzelliğe bile minnettar olmanın gerektiği bir ay. İçine birkaç günlük kış hücumundan acı düştüğü için, o güzel havaların, devamlı yazın artık geçmiş, hatıralara karışmış olduğunu hissettiren bir üzüntü ve hasret ayı... Suat' ın da hayatının şu devresi, kendi ömrünün ve kendi kadınlık hayatının eylülü gibi geldi.
“Mutlu olmakta neden hep acele ederiz Mösyö Danglars çünkü uzun süre acı çekildiğinde mutluluğa inanmak biraz zor oluyor.”
Çayın,halin, yolculuğun diliyle kırık dökük bir sohbete başlasak. kırık dökük, çünkü söyleyebildiklerimizden daha fazlası içimizde kalsa. "Çok acı"diyebilsek sadece.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.