Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
BÜYÜK FELAKET Ebediyete kadar eğilmiş insanlar, ölmüş değillerdir. İnsanlığa ifa ettikleri hizmetler kitaplarda yayınlanır. Evet bunların insanlar arasındaki hatıraları daima canlıdır. Fazilet ve büyük eserleri ile elbetteki hemcinslerine büyük faydalar sağlamış olurlar. Feci bir haberle Bağdat birden çöküyor. Öyle bir hâdise ki, yürekler üzerine
*~●。。。"Hastalıklar, keyiflerine göre, bazıları gündüz, bazıları gece insanları ziyaret ederler, ölümlülere acı verirler - sessizce, çünkü Zeus sözü esirgedi onlardan" (Hesiodos). İyi ki esirgemiş, sessizken bile çekilecek gibi değiller. Konuşsalardı ne diyeceklerdi? İçlerinden bir tekinin gelişini haber verdiğini düşünebiliyor musunuz? Hastalık belirtileri yerine hastalık bildirileri! Zeus bir kereliğine incelik göstermiş.
Sayfa 139 - Metis Yayınları Çeviren Kenan SarıalioğluKitabı okudu
Reklam
İnsanın hayat yolunda iki temel motivasyonu vardır: haz ve acı. Diğer tüm komplike motivasyonlar bunların eşitlendirilmiş halleridir. Aşk, başarı, yeni bir ev, araba almak, evlat sahibi olma, cinsellik, sahil kenarında kafa dinlemek gibi eylemler hazza örnek gösterilebilir. Başarısızlık, ayrılık, iflas, ölüm, hastalık, dışlanma, rezil olma, eleştirilme de acıya örnek olarak gösterilebilir. Her insanın hayatında hem haz hem de acı kaynaklı motivasyonlar bulunur. Hissettiğimiz duygular da bizim harekete geçmemiz gerektiğini haber veren elçilerdir diyebiliriz. Merak, neşe, özlem, sevgi, huzur gibi duyguları yaşadıkça hazza yakınlaştığımızı anlarız; kaygı, korku, hayal kırıklığı, değersizlik, öfke gibi duygular da bizi bekleyen ama yaşamak istemediğimiz şeylerden kaçınmamız gerektiğini haber veren duygulardır. Bütün bu karmaşa içinde insan ne yapacağına ya da ne yapmayacağına karar verir.
" Unutma talip. Bu dünyada gül kokusu da hoştur, kekik kokusu da. Biri acı kokar, diğeriyse etrafında tatlı ve huzur veren kokular yayar. İkisine bir noktada birleşir: Amaçları güzellikten haber vermektir....
Olimpos
Acıların, diyorum, kaynağı ne? Kölesiniz de ondan. Ne kölesi? Acı niye var? Nasıl niye? Yani acı ne? Haber işte, ikaz... O niye? Niye? Kıpırda diye. Kim kıpırdar? Kim? Hür. Kim?
1266 Cenâb-ı Hak, sima hakkında “muarrif” dediği için ârifin gözü simada kalmıştır. 1267 Renk ve koku, çıngırak gibi gammazlık eder. Atın kişnemesi insana atı bildirir ve buldurur. 1268 Her şeyin sesi, o şeyden haber verir. Ses vasıtasıyla, merkep anırmasını kapı gıcırdamasından ayırt edersin. 1269Hazreti Peygamber Sallâllâhü Aleyhi Vesellem; insanların temyizine karşı her şahıs, tayy-ı lisânı, yâni söz söylemesi altında gizlidir, buyurmuştur. 1270 Yüzün rengi, kalbin hâlinden nişan verir. Bazan yüz öyle bir renk alır, göz öyle bir nazar eder ki, o renk ve o bakış: “Hâlime acı, kalbinde bana bir muhabbet mevkii ver”, demek olur. 1271Kırmızı yüzün lisân-ı hâli, şükürdür. Sararmış yüzün meali de inkârdır.
Sayfa 131
Reklam
Deli Kurt'ta Şahıs Kadrosu: Tarihî ve Kurmaca Kişilikler Deli Kurt'un asıl şahıs kadrosu kurmaca kişiliklerden oluşur. Baş kahraman, asıl adı Murad olan fakat Deli Kurt olarak tanınan meçhul şehzadedir. Deli Kurt'u yetiştiren Çakır, Deli Kurt'un âşık olduğu Gökçen Kız da romanın önemli kurmaca kişiliklerindendir. Eserdeki
Acıların, diyorum, kaynağı ne? Ondan kurtulun. Köle değil misin? Acı iyi var mı? Nasıl yani? Yani acı ne? Haber işte, ikaz... O niye? Ne yani? Kıpırda diye. Kim kıpırdar? Kim? Hür. Kim?
“Erkek, Kız” hikâyesi, diğer üç hikâyeden farklıdır. Üç hikâye, savaş ve şehitlerle ilgiliydi, "Erkek, Kız" ise bir aşk ve gurur hikâyesidir. Birbirini seven genç erkekle genç kız bir bahar gecesi konuşmaktadırlar. Erkek kızı sevdiğini söylemekte, “nişanlanalım” demekte, fakat kız fettanlaşmakta, nazlanmaktadır. Erkeğin bütün ısrarlarına
Enfarktüs
2- Çok acı bir haber alınca, kalp damarının büzülüp tıkanması (enfarktüs); hatta ölümün meydana gelmesi günlük olaylardandır.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.