Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“Bir erkek, cebinde para olmadan bir kadının gözünde değer kazanamaz Lucia.”
franz kafka,dönüşüm üzerine ve övgüler
Dönüşüm
Dönüşüm
Modern dünya edebiyatında çok tartışılan, çok yorumlanan ve edebiyat akımlarına yerleştirilmesi zor eserler bırakan Franz Kafka, 3 Temmuz 1883'te Almanca konuşan Çek asıllı Yahudi bir tüccar ailenin oğlu olarak Prag'da doğdu. Kafka'nın babası, yoksul koşullardan zengin bir tüccar durumuna yükselmiştir. Annesi ise varlıklı,
Reklam
820 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Merhaba arkadaşlar. Günaydınlar olsun hepimize. Yaklaşık 2 haftamı bu değerli esere ayırdım. Epey zorlu geçen bir süreç oldu. Hatta bazen 2021 yılında yaptığım o hızlı okuma etkinliklerini özlediğim dahi oldu. Çünkü bir yerden sonra kitap okuma süresinin uzaması o kitabın etkileyiciliğini ortadan kaldırdığı gibi okuma isteğini de yok ediyor diye
Küçük Dorrit 
Küçük Dorrit Charles Dickens ·  Alfa Yayınları · 2020171 okunma
Birçokları anlamayacak olsa da anlatmak zorunda olduğumuz, gecemizi gündüzümüze katarak insanlara hatırlatmakla yükümlü olduğumuz şeyler var. Her ne kadar menfi duyguların coştuğu bir hengâmda, akıl ve analiz gözden düşse de bir okuyan, bir lahza olsun üzerine düşünen birileri olur diye anlatmamız gereken şeyler var. Zira menfi galeyan, tarih
517 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Su damlasından okyanus olan kardeşimiz.
Türkiye'de en çok önerilen kitaplardan biri. Makamına hak ettiğini düşünüyorum. İlk başta "Abartmayın, ne yükselttiniz kitabı?" demiştim. En sonunda "Tamam, kesinlikle okuyorum artık." dedirttiler. Evet, minik Martin'imiz. Bir bilgi birikimi olmayan Martin'imiz. Ama sorun bakalım, Martin o zaman mutlu muydu?
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202390,3bin okunma
Bu hayatta yirmi yıl yaşadıktan sonra dünyanın yaşamaya değer bir yer olduğunu anladım. Yirmi beş yıl yaşadıktan sonra aydınlıkla karanlığın bozuk para gibi iki farklı tarafı olduğunu, ışığın vurduğu yerde mutlaka gölgenin de olacağını anladım. Otuzuncu yılımı yaşadığım şu anda ise şöyle düşünüyorum: Mutluluk arttıkça hüzün de iyiden iyiye artar. Keyif hissettikçe çekilen acı büyür. Bunları ayırmaya çalışırsan hayatın akışı bozulur. Bir araya getirmeye uğraşırsan başarısız olursun. Para önemlidir. Ancak senin için önemli şeyler çoğaldıkça, kaygılar uyku sırasında dahi peşinden gelmez mi? Aşk mutluluktur ancak bu mutlu aşk ağırlaştıkça ve taşınması zorlaştıkça insan aşksız geçen zamanlarını daha bir sever hâle gelmez mi?
Sayfa 7
Reklam
Birden dayanılmaz, bana acı veren bir yuva özlemi duydum; Paris'in dar ara sokaklarından birinde kapıcının hesap belgesiyle yolumu kesip para isteyeceği otel odası değildi dönmek istediğim. Okyanusun öte yanına, tanıdığım ve bildiğim insanların, nesnelerin bulunduğu yurduma, tüm acı anılarıma rağmen çaresizce sevdiğim ve her zaman seveceğim yerlere, insanlara ve eşyalara dönmek istiyordum.
Para, derhal satın alabilecekleri dışında bir önem taşımıyordu onun için. Haritası ve dümencisi olmayan, varacağı limanı bilmeyen bir gemi gibiydi ve kendini yaşamın akışına bırakmıştı; zaten acı veren de yaşamaktı.
DİASPORADA BU İŞTEN PARA KAZANANLAR VAR
1915 olayları hakkında bilen bilmeyen konuşuyor. Türkiye'de bir adet vardır, entelektüel, demokrat görünmek için, havasını atabilmek için memlekete küfretmek şarttır. Diasporanın isteği 'soykırım yaptırdık' dedirtmektir. 1915 olayları çok acı hadiselerdir. Bir mecburiyetten yapılmıştır. Devlet başka çare bulamamıştır. 19. yüzyıldan
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Tarlalarda, atölyelerde, fabrikalarda karşılaşılan sorunların yanı sıra çalışmak zorunda bırakılan çocuklar da Orhan Kemal’in öykülerinde ağırlık bir yer tutar. Yazar Uyku adlı öyküsünde hafta sonu tatilinde de çalıştırılan çocuk işçilerin dramını anlatır. Bu üzücü ve yasa dışı durumu, çocuklara acıdığından yetkililere haber vermek isteyen bir ustanın para karşılığı susturulduğunu vurgulayarak işçilerin kişisel çıkarları açısından nasıl sömürüldüklerini de dile getirir. Öykülerde çalışmak zorunda kalan kadınlara da rastlıyoruz. Ezilen, sömürülen, bedenini satmak zorunda bırakılan, köylülükle kentlilik arasında bocalayan, dedikoduyu ve işgüzarlığı da elden bırakmayan kadınlar… Sözgelimi kitapta yer alan Bir Ölüye Dair adlı öyküde, geçim derdi yüzünden kendini asan, üç çocuklu iplikhane işçisi Zehra’nın acı sonunu anlatıyor yazar. Kendini asmasının nedeni, namusuyla çalışıp çocuklarına ekmek yetiştirememesidir Zehra’nın. Günümüzde de modern yaşamın ürettiği görüntülerin, teknolojik deformasyonun ötesinde değişen çok bir şey yok aslında.
Ekmek Kavgası
Ekmek KavgasıOrhan Kemal · Tekin Yayınevi · 20143,000 okunma
Reklam
“Bütün hasta insanların hastanelerde olduğunu mu sanıyorsun sen? Siz kızlar, acı çekmenin tekelinizde mi olduğunu sanıyorsunuz? Para meselelerinden söz etmiyorum –fazlasıyla yapılıyor bu zaten– ama sana şu anda, dışarda yaşayan bir sürü insanın yardım istediğini ama bunu elde edemediğini söylemek istiyorum. Zihinsel bir sorunu gördüğün an tanıman gerekir. Öteki hastaları hiç kızdırmıyorsun. Hiçbirinin aleyhinde bir şey söylediğini de duymadım bugüne kadar.”
Acı çekiyorsun, öyle değil mi? Üşüyorsun, gece gözlerini kör ediyor, zindan seni her yandan sarıyor, ama belki de yüreğinin derinliklerinde seninle oyun oynayan o beş para etmez adama karşı duyduğun çocuksu aşkın parıltıları vardır! Oysa ben zindanı içimde taşıyorum, içim kışla, buzla, umutsuzlukla dolu, ruhum karanlık.
344 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
#kitapyorumu #seldaileoku #bitmeyengece HAYATIMIN EN BERBAT GECELERİNDEN BİRİYDİ. KİTABIN ADI GİBİ BENİM DE GECEM BİTMEDİ. TEPEDEN TIRNAĞA UYUŞMUŞ DURUMDAYIM. . Of ki of. Bu kitap nasıl anlatılır ki, bilemiyorum. Bildiğim tek gerçek var o da kitabın beni fazlasıyla sarsmış olduğu... 25 yıl önce yaşanan ve şimdiki zamanda olan iki tecavüz
Bitmeyen Gece
Bitmeyen GeceMegan Goldin · Epsilon Yayınevi · 202335 okunma
192 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Merhabalar Bugün sizlere
Gökhan Çelik
Gökhan Çelik
kaleminden #kurtgecesii̇mparatoryum eseri ile geldim. @yediverenyayinlari ndan okuyuculara ulaşan eser Isparta'da meydana gelen uçak kazası ile başlıyor. Elim kaza yaşandığında lisedeydim birçok bilim insanı vefat etmişti. Toryum elementinin kuvvetini keşfetmiş ve ülkemizde çıkarılacak yeri belirlemiş, birçok değerli çalışmalar yapmış bilim insanlarının kaybı ülkemiz için insanlık için çok büyük acı. Gelişmemizi istemeyen iç ve dış güçler eserde farklı adlar verilerek işleniyor, 190 sayfalık eser su gibi akıp gitti, yazarın kalemi oldukça sade ve anlaşılır, tavsiye ederim Bu eseri okumama vesile olan
Ayşe Gül Kutlu Yılmaz
Ayşe Gül Kutlu Yılmaz
teşekkür ederim ~ #alıntı ~ "Oysa hesap etmedikleri bir şey vardı ki, Türk milleti bittiği yerden yeniden başlar, küllerinden doğar ama asla hürriyetine zarar verilmesine müsaade etmezdi." ~ "Düşman tekniğin ve bilimin her türlüsünü var gücüyle geliştirmeye devam ederken, Türkiye, kendi iç çatışması içine terk ediliyor ve tam belini doğrultacağı zaman yeni bir engel çıkıyordu karşısına. Her engel zaman, para ve hepsinden önemlisi insan kaybı demekti ve telafisi hiç de kolay olmuyordu." ~ "Unutma ki her kale içten yıkılır, her toprak kendi üzerinde yaşayanlarla ele geçirilir. "
Kurt Gecesi - İmparatoryum
Kurt Gecesi - İmparatoryumGökhan Çelik · Yediveren Yayınları · 048 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.