Bana acil zillet ve gurbet lâzım:)
“İlim talebesine zillet ve gurbet lâzım,
aksi hüsrandır.”
Şems-i Tebrîzî
“Kaçınılmaz bir şeyin karşısında kendini kapatmanın hiçbir yararı yok. Tam da bu noktadan hareketle konuşmaya devam edeceğiz. Çünkü sen bundan ne kadar kaçarsan, bir o kadar hızlı, bir o kadar acil biçimde gerçekleşir.”
Sayfa 150Kitabı okuyor
OKB krizi nasıl olur?
Obsesif-kompülsif bozukluğu (OKB) olan kişiler, kontrol edemedikleri yinelenen ve stres yaratan düşünceler, korkular veya görüntüler (obsesyonlar) nedeniyle huzursuz olurlar. Bu düşüncelerin yarattığı anksiyete bazı ritüelleri ya da rutinleri acil olarak gerçekleştirme ihtiyacına (kompülsiyonlar) neden olur.
“Bir daha sözümden çıkma.”
“Çok acil bir iş olsa bile mi, ölüm kalım mesele…”
“Dünyanın sonu gelse bile. Sana ne diyorsam onu yap çünkü dünyanın sonu geldiğinde bile yanında olacağım.”
Sayfa 146 - İndigo Kitap
Ah, alnımın kara yazıları! Bu karı acaba beni nerelere götürüyordu? Benim ona sorduğum sorulara cevap yerine Ayşe Hanım hafiften, "Açıl dağlar açıl, yâri göreyim" nakaratlı bir şarkı tutturdu.
Sayfa 7Kitabı okuyor
Değil
Kalmadı hiçbir heves; yok dünyaya bir meyil,
Bütün kurduğum düşler oldular tek tek zelil;
Gurbet olmuşken bana her köy, her semt ve her il...
Ben dünyadan değilim, dünya da benden değil...
Boğuyor beni gamlar, kesil nefesim kesil,
Hanlar köşkler hamamlar gözümde çölden sefil,
Firar etmeli ruhum beşergillerden acil,
Ben insandan değilim, insan da benden değil...
Doğanın konuştuğu, benim anladığım dil,
Rüzgarlar derde ortak, yağmurlar bana kefil;
Mazlum canlar der bana "Haydi gözyaşını sil"
Ben zalimden değilim, zalimler benden değil...
Doktor MBC
Korktuğumuz olayları meydana getiren şey bu konudaki endişelerimizdir
Buna beşeri tabiati göz önüne alarak baktığımızda ,
bu kısır döngüden çıkmanın hiç de kolay olmadığını görürüz. Zira stres hormonlarının aktive edil-mesi sağlıklı düşünebilme yetisini kısıtlamaktadır.
Problemlerin çözümü ile ilgili tüm bilgi ve düşünceler ön beyinde değerlendirilir. Mantık ve sağduyu da beynin bu bölümünde yer alır. Refleks tipi aktiviteler için ise, arka beyin mesuldür. Stres hormonlar acil bir durumda çok çabuk görev yapabilmek için, ön beyine giden damarları sıkıştırır.
Böylece artık mantıklı düşünemeyiz. Bunun da
ötesinde, bilinçli hareket merkezimiz de bastırılmıştır
Bu şu anlama gelir;
Yaşadığımız stres, zekâmizin kısıtlanmasına,
ve bilinçli algılarımızla bir azalma olmasina neden olur.
Gerçi insanın, yeni doğan bebeğin anne göğsünü bulup ona yapışmasının dışında bir içgüdüsü bulunmadığı düşünülür. Oysa gerçekte, çok belirli, belirgin, hatta karmaşık bir içgüdümüz vardır; anlayacağınız, öteki bireyi cinselliğin tatmini için öylesine hassas, ciddi, inat ve ısrarla seçip ayıklayışımızda kendini belli eden şeydir bu. Kendinde ele alındığında, yani bireyin acil, bastıran ihtiyacına dayanan tensel bir haz olarak görüldüğü ölçüde bu tatmin ile öteki bireyin güzelliği ya da çirkinliği arasında hiçbir alaka, nedensel bir bağ bulunmamaktadır.
BİRGÜN
Apansız uyanırsan gecenin bir yerinde
Gözlerin uzun uzun karanlığa dalarsa
Bir sıcaklık duyarsan üşüyen ellerinde
Ve saatler gecikmiş zamanları çalarsa
Bil ki seni düşünüyorum
Bir vapur yanaşırsa rıhtımına bin,açıl
Örtün karanlıkları masmavi denizlerde
Ve dinle kalbimi bak nasıl çarpıyor nasıl
O bütün özlemlerin koyulaştığı yerde
Bil ki seni bekliyorum
Bir sabah gün doğarken aç perdelerini,bak
Sevinçle balkonuna konuyorsa martılar
Kendini tadılmamış derin bir hazza bırak
Dökülsün dudağından en umutlu şarkılar
Bil ki seni istiyorum
Gecelerden bir gece uyanırsın apansız
Uzaklarda elemli,garip bir kuş öterse
Bir ceylan ağlıyorsa dağlarda yapayalnız
Ve bir gün kabrimde bir sarı çiçek biterse
Bil ki seni seviyorum
Siyasetin bugüne kadarki bilim ve üniversitelerle olan vesayet-da yatma ilişkisi yıkılmalı ve siyaset sadece yol açıcı ve destekçi olma lı. Siyasetin bilime dayaccığı liyakatsizlik ölçüsü yıkılmalı. Bilime her açıdan, -fikir, bireysel, laboratuvar, liyakat- özgür alanlar açıl malı. Tüm engeller yıkılmalı. Ülkede hukuk, yargı özgürlüğü ve tarafsızlığı sağlanmalı. Nefret dili yıkılmalı. Milleti derin siyasal parçalara ayırma politikası bilimi de zehirleyici iklim yaratıyor. Buna son verilmeli.
Orhan Bursalı - Bilim Politikası Nedir?
Sayfa 207Kitabı okudu
Bilinçli Farkındalık
Hayatımız boyunca acil sorunlara ve olaylara dikkatimizi yoğunlaştırmak zorunda kalıyoruz. Bu durum yaşamın daha sıradan ama harika yönlerini gözardı etmemize neden olabilmektedir.
Sayfa 182 - PsikonetKitabı okuyor
- Annem trenin yanına geldi koşarak ... Sert kadındı.
Bizi hiç öpmez, asla övmezdi. İyi bir şey yaptıysak şefkatli bakışlarla süzerdi o kadar. Ama bu kez geldi, tuttu başımı, öpüyor, öpüyor. Gözlerimin içine bakıyor... Uzun uzun ... Annemi bir daha hiç göremeyeceğimi o an
anladım. Hissettim ... Her şeyden vazgeçip, sırt çantamı teslim edip eve dönmek istedim. Acıdım herkese ... Nineme ... Küçük erkek kardeşlerime ...
O sırada müzik çaldı . .. Emir: "Açıl!! Vagonlara bin! .."
Uzun süre el salladım ...
Dünya hiç şimdiki kadar kamplaşmamıştı.
Din savaşları, soykırımlar, gezegeni hiçe saymalar, ekonomik krizler, buhranlar, yoksulluk kol geziyor. Herkes dünyadaki sorunların ya da kişisel dertlerinin hiç olmazsa bir kısmından kurtulmak için acil çözümler arıyor. Ne var ki, geleceğin daha fazla karanlıktan başka vaadi yok.
Sayfa 15Kitabı okuyor
