Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Nietzsche Böyle Buyurdu Zerdüşt kitabında; “Yaratacak ne kalırdı geriye, tanrılar var olsaydı?” diye yazdı. Dostoyevski Karamazov Kardeşler kitabında; “Tanrı var olmasaydı, onu icat etmek gerekirdi.” diye yazdı. Mihail Bakunin Tanrı ve Devlet kitabında; “Voltaire’nin sözünü tersine çevirerek diyorum ki, eğer Tanrı gerçekten varsa, onu yok etmek gerekir.” diye yazdı. Albert Camus bir denemesinde; “Kişi ancak olanaksızı elde etmek için Tanrı’ya yönelir. Olabilene gelince, insanlar yeter onu bulmaya.” diye yazdı. Sartre Baudelaire* kitabında; “Tanrı hükmedebilmek için, var olması bile gerekmeyen tek varlıktır.” diye yazdı. Freud Bir Yanılsamanın Geleceği kitabında; “Çocukluktaki aciziyet durumu ve ‘koruyucu baba’ ihtiyacı, yetişkinlikte Tanrı ihtiyacına dönen bir yanılsama olarak tezahür etmektedir.” diye yazdı. Michelangelo’da Ademin Yaratılışı adlı ünlü freski ile; “Tanrı bizi yaratmadı, beynimiz ve hayal gücümüz ile biz onu yarattık” demeye çalıştı. Tüm bunları bir yana koyarsak, varılan tüm yargılardan tüm sonuçlardan ziyade benim asıl ilgimi çeken şey Søren Kierkegaard’ın şu sorusu oldu: “Tanrı, benimle ne kastetmiş olabilir?”
Nietzsche Böyle Buyurdu Zerdüşt kitabında; “Yaratacak ne kalırdı geriye, tanrılar var olsaydı?” diye yazdı. Dostoyevski Karamazov Kardeşler kitabında; “Tanrı var olmasaydı, onu icat etmek gerekirdi.” diye yazdı. Mihail Bakunin Tanrı ve Devlet kitabında; “Voltaire’nin sözünü tersine çevirerek diyorum ki, eğer Tanrı gerçekten varsa, onu yok etmek gerekir.” diye yazdı. Albert Camus bir denemesinde; “Kişi ancak olanaksızı elde etmek için Tanrı’ya yönelir. Olabilene gelince, insanlar yeter onu bulmaya.” diye yazdı. Sartre Baudelaire* kitabında; “Tanrı hükmedebilmek için, var olması bile gerekmeyen tek varlıktır.” diye yazdı. Freud Bir Yanılsamanın Geleceği kitabında; “Çocukluktaki aciziyet durumu ve ‘koruyucu baba’ ihtiyacı, yetişkinlikte Tanrı ihtiyacına dönen bir yanılsama olarak tezahür etmektedir.” diye yazdı. Michelangelo’da Ademin Yaratılışı adlı ünlü freski ile; “Tanrı bizi yaratmadı, beynimiz ve hayal gücümüz ile biz onu yarattık” demeye çalıştı. Tüm bunları bir yana koyarsak, varılan tüm yargılardan tüm sonuçlardan ziyade benim asıl ilgimi çeken şey Søren Kierkegaard’ın şu sorusu oldu: “Tanrı, benimle ne kastetmiş olabilir?”
Reklam
Nietzsche Böyle Buyurdu Zerdüşt kitabında; “Yaratacak ne kalırdı geriye, tanrılar var olsaydı?” diye yazdı. Dostoyevski Karamazov Kardeşler kitabında; “Tanrı var olmasaydı, onu icat etmek gerekirdi.” diye yazdı. Mihail Bakunin Tanrı ve Devlet kitabında; “Voltaire’nin sözünü tersine çevirerek diyorum ki, eğer Tanrı gerçekten varsa, onu yok etmek gerekir.” diye yazdı. Albert Camus bir denemesinde; “Kişi ancak olanaksızı elde etmek için Tanrı’ya yönelir. Olabilene gelince, insanlar yeter onu bulmaya.” diye yazdı. Sartre Baudelaire* kitabında; “Tanrı hükmedebilmek için, var olması bile gerekmeyen tek varlıktır.” diye yazdı. Freud Bir Yanılsamanın Geleceği kitabında; “Çocukluktaki aciziyet durumu ve ‘koruyucu baba’ ihtiyacı, yetişkinlikte Tanrı ihtiyacına dönen bir yanılsama olarak tezahür etmektedir.” diye yazdı. Michelangelo’da Ademin Yaratılışı adlı ünlü freski ile; “Tanrı bizi yaratmadı, beynimiz ve hayal gücümüz ile biz onu yarattık” demeye çalıştı. Tüm bunları bir yana koyarsak, varılan tüm yargılardan tüm sonuçlardan ziyade benim asıl ilgimi çeken şey Søren Kierkegaard’ın şu sorusu oldu: “Tanrı, benimle ne kastetmiş olabilir?”
Tanrı benimle ne kastetmiş olabilir?
Nietzsche Böyle Buyurdu Zerdüşt kitabında; "Yaratacak ne kalırdı geriye, tanrılar var olsaydı?" diye yazdı. Dostoyevski Karamozov Kardeşler kitabında; "Tanrı var olmasaydı, onu icat etmek gerekirdi."diye yazdı. Mihail Bakunin Tanrı ve Devlet kitabında; " Voltaire'nin sözünü tersine çevirerek diyorum ki, eğer Tanrı gerçekten varsa, onu yok etmek gerekir." diye yazdı. Albert Camus bir denemesinde; "Kişi ancak olanaksızı elde etmek için Tanrı'ya yönelir. Olabilene gelince, insanlar yeter onu bulmaya."diye yazdı. Sartre Baudelaire* kitabında; "Tanrı hükmedebilmek için, var olması bile gerekmeyen tek varlıktır."diye yazdı. Freud Bir Yanılsamanın Geleceği kitabında; " Çocukluktaki aciziyet durumu ve koruyucu baba" ihtiyacı, yetişkinlikte Tanrı ihtiyacına dönen bir yanılsama olarak tezahür etmektedir." diye yazdı. Michelangelo 'da Ademin Yaratılışı adlı ünlü freski ile; "Tanrı bizi yaratmadı, beynimiz ve hayal gücümüz ile biz onu yarattık" demeye çalıştı. Tüm bunları bir yana koyarsak, varılan tüm yargılardan tüm sonuçlardan ziyade benim asıl ilgimi çeken şey Søren Kierkegaard'ınşu sorusu oldu: " Tanrı, benimle ne kastetmiş olabilir?"
Nietzsche Böyle Buyurdu Zerdüşt kitabında; "Yaratacak ne kalırdı geriye, tanrılar var olsaydı?" diye yazdı. Dostoyevski Karamazov Kardeşler kitabında; "Tanrı var olmasaydı, onu icat etmek gerekirdi." diye yazdı. Mihail Bakunin Tanrı ve Devlet kitabında; "Voltaire'nin sözünü tersine çevirerek diyorum ki, eğer Tanrı gerçekten varsa, onu yok etmek gerekir." diye yazdı. Albert Camus bir denemesinde; "Kişi ancak olanaksızı elde etmek için Tanrı'ya yönelir. Olabilene gelince, insanlar yeter onu bulmaya." diye yazdı. Sartre Baudelaire* kitabında; "Tanrı hükmedebilmek için, var olması bile gerekmeyen tek varlıktır." diye yazdı. Freud Bir Yanılsamanın Geleceği kitabında; "Çocukluktaki aciziyet durumu ve 'koruyucu baba' ihtiyacı, yetişkinlikte Tanrı ihtiyacına dönen bir yanılsama olarak tezahür etmektedir." diye yazdı. Michelangelo'da Ademin Yaratılışı adlı ünlü freski ile; "Tanrı bizi yaratmadı, beynimiz ve hayal gücümüz ile biz onu yarattık" demeye çalıştı. Tüm bunları bir yana koyarsak, varılan tüm yargılardan tüm sonuçlardan ziyade benim asıl ilgimi çeken şey Søren Kierkegaard'ın şu sorusu oldu: "Tanrı, benimle ne kastetmiş olabilir?"
Sahtekarin dilinde dekolteli gerçekler, 9 köyden kovulana yine aciziyet köşkü sahtekarın evi meskendir. Bu diyarda gece kuleye tırmanan gölge göremezsin Çunkü batil'in uzun saçlari var, Pencereden bakan hak ise perçemli #Poyraz
80 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.