Sabır kelimesi Kur'ân-ı Kerîm'de beş ayette açık olarak, yüze yakın ayette aynı kökten çeşitli isim ve fiiller şeklinde geçer. Rabb'imiz insanların korku, açlık, yoksulluk, yakınların ölümü, ürün kaybı gibi musibetlerle imtihan edileceğini, bu musibetleri sabırla karşılayanların ve Allah'a teslimiyet gösterenlerin Rablerinin lütfuna, rahmetine ve ebedî kurtuluşa ereceklerini müjdeler (Bakara, 155-157; Al-i İmrân, 142; Muhammed, 31). Kur'ân'da Hz. Lokman'ın oğluna verdiği öğütlerden biri de şudur: "Namazı özenle kıl, iyi olanı emret, kötü olana karşı koy, başına gelene sabret. İşte bunlar kararlılık gerektiren işlerdir" (Lokmân, 17).
Yoksulluk ve açlık yürekleri çökertir, ruhları körletir, insanları acı çekmeye, köle olarak yaşamaya alıştırır: öylesine ezer ki onları,boyunduruklarını sarmaya güçleri kalmaz.
Reklam
Filmde ben yoksul bir gençtim. Gönül Yazar zengin bir kızı oynuyordu. Kırmızı, spor, üstü açık bir arabası vardı. Film çekimleri dışında beni yanına oturtur, gezerdik. Sinema oyunculuğuna yeni başlamıştım. Aldığım üç beş kuruşla, borçlarımı kapattığımdan, aslında filmde olduğum gibi hayatta da yoksuldum. Genç, güzel, şöhretli bir kadın yanımda
1943 yazında. O zaman İstanbul'da sıkıyönetim ve dünyada savaş vardı. Savaş yıllardır her yanı kasıp kavuruyordu. Hemen hemen bütün Avrupa inim inim inliyordu faşizmin yumruğu altında. O zaman bizim İstanbul'da savaş yoktu ama açlık ve yoksulluk sarmıştı bütün şehri. İnsanlar kırılıyordu açlıktan. Ekmek vesikayla ve çamur gibiydi. Şeker yoktu, kahvelerde beş on tane kuru üzüm korlardı çay bardaklarının yanına, şeker niyetine.
Sayfa 15 - A.KadirKitabı okudu
704 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 6 days
Suç ve Ceza: Derin Bir İnceleme Fyodor Dostoyevski'nin Suç ve Ceza adlı eseri, sadece bir roman olmanın ötesinde, insan ruhunun derinliklerine inen, ahlak, felsefe ve psikolojiyi ustalıkla işleyen bir başyapıttır. 1866 yılında ilk kez Rusça yayımlanan roman, yoksulluk ve çaresizlik içinde yaşayan eski bir öğrenci olan Rodion
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022161.2k okunma
Ben ruhlara inanmam. Ruh, bir insan icadıdır. Bedeni yaralandığı gün, varlığının bir parçası olan ancak asla zarar görmeyen bir şey hayal etmiş, adını da ruh koymuştur. “Bedenimi parçalayabilir ama ruhuma dokunamazsınız!” demenin keyfini yaşamak için kendisine hayali bir sığınak inşa etmiştir. Sonrasındaysa bütün dinler, “Bedeniniz, yoksulluk, hastalık, açlık ve savaşlarla acı çekebilir ancak biliniz ki ruhunuz cennete gidecektir” diyerek insan ve oğlunu körleştirmiştir. Sonuçta ruh, eti acıyanların hayali arkadaşıdır.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.