120 syf.
·
Not rated
İlhan Engin'in Göç Yolları Tıkadı adlı romanının konusu Trakya'da bir kasabada geçer.Yaklaşan İkinci Dünya Savaşının burada yaşayan kasabalılar üzerindeki etkisi, üzerinde durur.Almanların ilerleyişi, savaştan kesitler zaman zaman okuyucuya gazete haberi gibi romanın içinde verilir.Kahvede toplananların başlıca korkusu savaşın hangi şekilde seyr ettiği ve kendilerini etkileyip etkilemeyeceğidir.Romanın ilerleyen sayfalarında askeri birliklerin hudut sınırına doğru hareketlenmesi ve kasabadan birkaç gencin askere alınması endişeleri iyice doruğa çıkarır.Ailelerini yaklaşan savaşın etkisinden kurtarmak isteyenler başka yerlere gönderir.Böylece Edirne'den başlayarak tüm Trakya bölgesinde savaş çıkma endişesiyle İstanbul ve Anadolu istikametine doğru bir hareketlilik başlar.Yazar savaşın kasabada yaşayan insanlar üzerinde bıraktığı korku ve endişeyi bu romanında çok güzel, akıcı bir dille anlatır.Savaşın getirdiği yoksulluk, açlık romanda ele alınan diğer temalar olarak dikkatl
Göç Yolları Tıkadı
Göç Yolları Tıkadıİlhan Engin · Çağlayan Yayınevi · 19559 okunma
556 syf.
·
Not rated
açlık, zulüm, yoksulluk, sömürü... Kapitalizm, diğer aileler gibi Joad'ın ailesinin de arazilerini ellerinden alıyor. Başka çareleri olmayan Joad ve aileleri Kaliforniya'ya göç ediyorlar. Kitabın uzun bölümü bu yolculukla geçiyor. Kaliforniya'ya ulaşan aile orada da karın tokluğuna gündelik işlerde çalışıyorlar sonrası yine açlık,yosulluk..
Gazap Üzümleri
Gazap ÜzümleriJohn Steinbeck · Sel Yayınları · 202035.9k okunma
Reklam
İşte buradayım.Devlet İstatik Büro'sundan insanlar benim gibileri "kamu sektöründe çalışan,günde 2100 kaloriden az tüketen ve açlık sınırının yakınındaki kişiler" olarak tanımlar. Hayat arkadaşım yoksulluk.Yoksul bir bebektim,yoksul bir çocuktum,yoksul bir ergendim ve şimdi de yoksul bir yetişkindim.Her gün duş almak gibi yoksulluğa alışmıştım. Nüfus bilgilerim:tek başına yaşayan,yok sayılan,günde on saat çalışan ve yirmi-otuz yaş aralığında.Ama psikolojik kimliğim:umutsuzca ilgi görmeye çalışan yalnız bir adam.Pazarlamacılar benim gibileri saç yağı ürünleri ,boy uzatma tabletleri,saç dökülmesine karşı ürünler,korseler,kötü koku giderici deodorantlar ve herhangi diğer özgüven artırıcı ürünlerin hedef kitlelerinin parçası sayarlardı.Dünyanın umrunda değildim.Ülke beni sadece posta şirketindeki dokuz basamaklı işçi numaramdan tanıyordu:967275337.
Sayfa 231Kitabı okudu
Biraz alışılmışın dışında olucak.. Çocuk gelinler olmadıkça, çocuk işçiler olmadıkça, mevsimlik işçiler güldükçe, madende katliamlar olmadıkça, töre berdel namus bekçiliği adına kadınlar katledilmedikce, başta Berkin olmak üzere tüm gezi şehitleri ve ellerimizden alınan tüm canların yakınlarının yüzü güldükçe, çiftçiler hasat zamanı ağlamadıkça, esnaflar siftah etmeden dükkan kapatmadıkça, toprak mahsül süt torna üretenin oldukça, mezarda emeklilik ler olmadıkça, asgari ücret altında insanlarımız ezilmedikçe, sınıfsız sömürüsüz bir toplum oldukça, kısacası açlık, yoksulluk ve adaletsizlikler ortadan kalktıkça BAYRAM BİZİM SOKAKLARA DA GELECEK.
160 syf.
·
Not rated
Açlık sözcüğünün içini dolduran son derece etkileyici bir yapıt. okunması gereken klasiklerden biri . Açlıkla boğuşan bir gencin en müşkül anlarda güçlükle de olsa zar zor karnını doyurmasi anlatılıyor. Yoksulluk ve sefaleti başarılı aktarabilmiş.
Açlık
AçlıkKnut Hamsun · Varlık Yayınları · 201728.3k okunma
251 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 25 hours
Ana kitabı okuduğum en güzel kitapların arasında yer aldığını belirterek yorumuma başlamak isterim. Bir ananın dramını anlatıyor olsa da aslında, Çin köylüsünün feodalizm döneminde yaşadığı yoksulluk, açlık, sefalet ve çaresizliğini anlatmaktadır. Okuduğumuzda bizim insanımızla köylümüzle, anamızla ne kadar benzeşiyor diye dedirten bu kitapta; aslında yoksulluğun evrensel olduğu, yoksul insan yaşamının dünyanın her yerinde aynı zorluklarla aynı çaresizliklerle karşı karşıya kalıyor olmasıdır. Tanrılar farklı olduğu halde; teslimiyet ve kaderciliğin aynı olması da sömürü düzenini sürdürmek isteyenlerin dört elle sarıldığı bir olgu olduğundandır. Analık duygusu da yoksulluk gibi dünyanın her yerinde aynıdır. Bu yüzden bu kitabı okurken Çin de bir köyde yaşayan yoksul bir ananın yaşadıkları ve duyguları ile kendi ülkemiz yaşayan anaları rahatlıkla özdeşleştirebiliyoruz. Bu özelliği de yazarın kitabı yazarken isim kullanmamış olması kuvvetlendirmiştir. Varolan kadere (düzene) karşı çıkan kendi kaderini çizmek üzere başkaldıranların da nasıl kolaylıkla ölümle cezalandırıldığını göstermesi açısından çok güzel ve anlamlı bir kitap olduğunu tekrar belirtmek isterim. Bu kitap gerçekten her kütüphanede olması ve her kesin okuması gereken bir kitap olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Ana
AnaPearl S. Buck · Remzi Kitabevi · 2006786 okunma
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.