“Başkalarının onayını alma ihtiyacımız temel olarak iki tür nedene dayandırılabilir: ilki cismani nedenlerdir, çünkü top­lumun bizi hor görmesi fiziksel rahatsızlığa ve tehlikeye yol açabilir; ikincisi psikolojik nedenlerdir, çünkü eğer başkaları bize saygı göstermezse bizim kendimize olan güvenimiz teh­likeye düşebilir. İşte bu ikinci sırada yer alan psikolojik nedenlere bağlı olan hislerden sıyrılabilmek için felsefi bir yaklaşıma ihtiyaç vardır. Çünkü felsefi bir yaklaşımla birlikte, her bir karşı çıkışın ve hor görülmenin bizi yaralamasına izin vermek yerine başkalarının davranışlarındaki adaleti sorgulama fırsatımız olur. Böylece bir yargının bizim kendimize güvenimizi sarsa­bilmesi için yalnızca bizi kahretmesi yeterli değildir, aynı za­manda doğru bir yargı olması gerekir. İnsanlardan onay bek­lerken mazoşistik bir süreç içine girmekten kaçınır ve onların görüşlerinin gerçekten dinlenmeye layık olup olmadığını so­rarız önce kendimize. işte bu sorgulamanın sonucunda da bi­ze sevgi göstermelerini beklediğimiz insanların zekalarını ya­kından inceleme fırsatı bulur ve aslında onlara yeterince say­gı göstermediğimizi fark ederiz. İşte o zaman nefretle dolar içimiz ve başkalarının bizi aşa­ğıladığı ölçüde biz de onları aşağılamaya karar veririz. Felse­fe tarihi boyunca sayısız örneğine rastladığımız mizantropik duruşun ta kendisidir bu.”
Sayfa 143Kitabı okudu
Adaleti Beklerken
Hayatta kalmaktan farklı olarak, yaşamayı, yaşadığımız müddetçe öğrenmeye devam etmemiz gerekiyor çünkü otomatik olarak indirdiğimiz bilgiler nadiren işimize yarıyor. Zihnimizdeki en yüce kavramların, en asil değerlerin, en yüksek ideallerin tersyüz edilebildiği, sürprizli bir yer dünya. Beklentilerimizin bire bir karşılandığı ve müşteri memnuniyetinin en üst seviyede tutulduğu yedi yıldızlı bir otel konforu sunmuyor çoğu zaman. Bize ne büyük yanlışlar yapılıyor da kimsenin haberi olmuyor! İşte tam da böyle anlarda aslında iki seçeneğimiz var: 1) İsyan, sinir bozukluğu ve umutsuzluk; 2 ) kabulleniş, çözüm arayışı ve umut. Her ikisinde de fayda ve zarar en çok kendimize. Bugüne dek hep birinci seçeneği tercih edip yeterli mutsuzluk dozunu aldıysak artık ikincinin vaktidir. Hayatın adil olmadığını kabullenmekle başlayabiliriz işe. Ege
Reklam
Kızgın bir güruh göz önüne getiriniz. Yumruklar sıkılmış, gözler dönmüş, ağızlar köpürüyor, bağırıyor, küfür ve hakaret savuruyor... Bu güruh hiç riski olmayan bir suç işlemenin vahşi zevki ile kendinden geçmiş. Sopalar, meşaleler, tabancalar, ipler, bıçaklar, makaslar, yakıcı maddeler, hançerler, kısaca öldürücü ve yaralayıcı ne varsa hepsi ile
Kanun adaleti sağlayamadığında hukukun masum kurbanlarını savunmak için, davalar görülürken bizzat mahkemelerde yerini almış ve adaletin tecelli etmesini beklerken sağlığını dahi ihmal etmiştir.
"Her infaz, adaleti öldürür aslında çünkü hiçbir hayat öldürülmeyi hak etmez.Ben hapiste yediğim dayaklardan kurtulup hayatıma devam edebildiysem işkencecilerimi bağışladığım içindir.Bunu diğer işkence mağdurlarından öğrendim.Zincirlenip sıramı beklerken. Unut, demişti o bilge adamlar.Onlardan, onların bizden nefret ettiği gibi nefret etmek aklını kirletmekten başka bir işe yaramaz.Oysa dokunamayacakları tek şey odur."
Sayfa 705Kitabı okudu
Ateizme göre, nihai adalet ulaşılamaz bir hedeftir,hayat dediğimiz çölde seraptır. Ahiret olmadığına göre, insanların hesaba çekileceği yönündeki bütün beklentiler nafiledir. 1940ların Nazi Almanya'sını düşünün. Eşinin ve çocuklarının gözleri önünde katledilen Yahudi bir kadının gaz odasına atılma sırasını beklerken adaletten ümidi kalmamıştır. Naziler nihayetinde mağlup olmuş olsalar da, adalet bu bayanın ölümünden sonra vuku bulmuştur. Ateizme göre bu bayan şimdi hiçbir şey, sadece maddenin farklı bir şekle dönüşmüş halinden ibaret. Cansız bir varlığı teskin etmeniz de mümkün değil. Fakat İslam, herkese İlahi adaleti vadediyor. Hiç kimseye adaletsizlik yapılmayacak ve herkes hesaba çekilecek: "O gün insanlar amellerinin kendilerine gösterilmesi için bölük bölük kabirlerinden çıkacaklardır. Artık kim zerre ağırlınca bir hayır işlerse onun mükafatını görecektir. Kim de zerre ağırlınca bir kötülük işlerse onun cezasını görecektir."
Reklam
20 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.