Rus Amerikası Nasıl Amerikan Salatası Oldu?
İngilizamerikalıya yaranacağım, yağ çekeceğim diye haddından fazla komunism karşıtlığı kisvesinde Rus düşmanlığı güdülmüştür. Rusun yüzyıllık yemeği, Rus salatasını "Amerikan salatası" yaptık. Ben buna bizzât tanık oldum. Ankarada annem, ablam, ağabeğim ve ben Piknik lokantasına gitmiştik. Yazdı; dışarıda oturuyorduk. Ağabeğim, tanıdığı hizmetliye "bize dört Rus salatası getir" dedi. Adam öylece kaldı. Bir de, korkaklığımız da var ya. "İşitmedinmi, Rus salatası istiyoruz" deyince, "öyle bir şey yok" dedi. Ağabeğim fırladı yerinden. Eskiden yemekler camlı dolaplara dizilirdi. Liste falan yoktu. Ne istiyorsanız gösterirdiniz. Lokantaya girip "işte ya, Rus salatası" diye çıkıştı. "Efendim, o Amerikan salatası" dedi. Meğer bir önceki gün hükümet kararıyla adı değiştirilmiş. Medeniyet yoksunu Amerikalı tanımaz bile bu salatayı.
Sayfa 164 - TurkuazKitabı okudu
Uykuya sığınarak kendisinden kaçtığım şey neydi? Düş kuran hep benim.
Sayfa 39 - ykyKitabı okudu
Reklam
İnsan genellikle yalnızlıkta yalnız değildir. Geri kalan şeyleri de yanında getirir.
Sayfa 36 - ykyKitabı okudu
“kendi suretimizin pohpohlayıcı yansıması”
Green’in yetişkin okuması tanımı -“Hayatımızın ilerleyen yıllarında okuduklarımızı beğenir, eğlenceli bulur, onlar vasıtasıyla bazı görüşlerimizi değiştirebiliriz, ama daha ziyade zaten düşündüğümüz şeylerin teyidini görürüz kitaplarda”- tamamen aynı kalmaya yöneliktir. “Aşk ilişkilerinde olduğu üzere,” diye ekler Greene, “gördüğümüz kendi suretimizin pohpohlayıcı yansımasıdır.”
Hakkında hiçbir şey söylenemeyecek şeylere hiçbir anlama gelmeyen birtakım adlar veriyoruz, haklarında hiçbir şey söylenemeyecek hiçlere.
Sayfa 31 - ykyKitabı okudu
Bazılarının ahmaklıkları, gözlerimi yaşartıcı. Niye derseniz, bana geldikleri komplimanlar, kendi içlerinde yıkıcı taarruzunu taşıyor. Bu adam, bir taraftan yeni doğmuş bir ''fikirsizlik'' fikrinin tellallığını yaparken, diğer yandan bana sataştığında, cevabımla o fikirsizliğinden sıyrılıp, kendine kisve bulduğu, karşıtında hayatını idame ettiriyor. Sonra... birkaç şey yazıyorsun, sloganla geliyor. Ee, senin söylemlerin kendinle çelişti, göremiyorsun. Ben yazsam, göremeyeceksin. Şayet ki, amacınız görmek, anlamak da değil. Öyle olsa, kudurmuş tazı gibi etrafa pisliğinizi kusup, baktın çıkar yolu yok kaçınmaya kalkmazsınız. Birkaç tane olay hakkında yazıyorsun, geneli standartlık idame ettiriyor zaten, sözüm bitti yaz babam ülkemizi kalkındıracak sözleri... ama ne sözler, bak bir görsen, ne insanlık yükünü taşır, ne de hak, hukuk, adalet üzerine tahliller. Öyle böyle değil :D Sokakta görsen adam zannedersin, ben etmem. İnsanlık tahlili yaparken toz bırakmaz kendinde, uygulamaya gelince, hah, bir de sen iki çift laf söylediğinde, ver yansın zorba literatür :D Şu belirttiğim yazının muhatabı kişilerin yapısına bakın, aynı tornadan, aynı zihin yapısıyla çıkmış kişiler. Hani, iyi olmaya, kimseyi kırmamaya çalışırsın, bir bakmışsın ki karşındaki ne kalp bırakmış ne vicdan :D Lafın yekûnu, herkese hak ettiği değer, ben slogan sıkmam öyle haybeye. Gerçekten de öyle.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.