Büyük önerme:Tanrı Tümüyle Tepeden yönetendir.Küçük önerme: İnsan tümüyle yoldan çıkmıştır.Yargı:çocuklarınızın popolarına size yapılanı, Tanrı babanızın Adem ile Havva'dan bu yana insanlığın ortak poposuna yaptıklarını yapın.Şırak,şırak, şırak.
DİN-YOBAZLIK:
Atsız ilk olarak 1932 yılında, "Aynı tarihî yanlışlığa düşüyoruz” başlıklı yazıda din konusuna temas eder. Konuya bir tespit ve bir soruyla girer: "Bugün din hayatta birinci safta bir rol oynamıyor. Devlet dini bit kenara atmıştır. Fakat din, halk yığınları üzerindeki büyük nüfuzunu yapmakta devam ediyor. Ve Bolşevik Rusya
İlk insan ve ilk peygamber Âdem aleyhisselamdir.Yaradılış itibarıyla üstün bir varlıktır.Bazi yanlış düşüncelerin iddia ettiği gibi maymun değil yine insandır.Hiç şüphesiz bilinmelidir ki bizim aslımız maymun değil Cennetten gelme tertemiz Adem ile Havva'dır.
Allahu Teâlâ, Hz Adem'i(as) yarattığında meleklere ona secde etmesini emretti. Melekler, Allahu Teala'nın bu emrine uydular ve secdeye kapandılar. Onların arasında iblis de vardı. O, Allahu Teala'nın takdir ettiği bir takım hikmetler sebebiyle meleklerin meclisinde bulunan bir cindi. Melekler secde ettiği halde iblis, Allahu Teala'nın emrine uymadı ve secde etmedi. Allahu Teala ona niçin secde etmediğini sorduğunda iblis "onu çamurdan, beni ateşten yarattın" diye cevap verdi. Allahu Teala onu bulunduğu o Ulvi alemden kovdu ve babamız Hz Adem ile annemiz Hz Havva'yı cennete yerleştirdi. Cennetin bütün nimetlerinden istifade edebileceklerini ama yaklaşmalarını yasakladığı bir ağacın meyvesinden kesinlikle yememelerini emretti. Onlara şeytanın insan için apaçık bir düşman olduğunu, onun vesveselerine uymamalari gerektiğini,aksi takdirde şeytanın onların cennetten çıkmalarına sebep olabileceğini bildirdi.
"Âdem ile Havvâ'nın, dünyaya terk edilişlerindeki çaresizlik ve ıssızlık... Adımlar başıboş... İnsan; uyandırılmanın şaşkınlığı ile sendelerken, bir yol arıyor karanlıktan aydınlığa. Yitirilmiş cenneti zamanın gerisinde arıyorken, dünyanın tersine bir koşuşturma. Sonra yo(ğ)ruluyor say'inde, ân'da diz çöküyor ve medet diye inliyor insan; alnı nedamet secdegâhında... İşte o an; ılık ılık rahmet süzülüyor pınarından, toprağına! Ta ki satırındaki tohumlar yarılana dek... Ta ki alnından aşağı af kapıları açılana dek... Topraktaki hararet gözyaşıyla dinerken; tohumdaki asalet, alın tûrab oldukça diriliyor!.."