Adem ÇİTIRKI
@ademcitir09
Türkçe Öğretmeni
Lisans
Kuşadası
6 Temmuz
49 okur puanı
Mayıs 2020 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
İçindeki bütün yıkıntılara, bütün kederlere rağmen başını yere eğmek istemiyordu. Matemini ortaya vurmadan tek başına yüklenecek ve yeni bir hayata doğru yürüyecekti.
Sayfa 228Kitabı okudu
Yusuf'a karşı yalan söylemekte bir mahzur görmüyor, onu adeta bir çocuk gibi avutmak, oyalamak icap ettiğini zannediyordu.
Sayfa 200Kitabı okudu
Yaptığı şeylerin memnu(yasak) olmadığı esasını bir kere kabul ettikten sonra, farkında olmadan, daha ileri gitti. Daha doğrusu götürüldü.
Sayfa 199Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Hayattan fazla şeyler bekleme. Dünyada her felaketin içinden en az zararla sıyrılmanın yolu hayata uymak, muhite uymak, hiç sivrilmemektir.
Sayfa 159Kitabı okudu
Yusuf'un ve Muazzez'in hayattan tek bir istekleri vardı:
Beraber olmak...
Şimdilik beraberdiler.
Sayfa 155Kitabı okudu
Bir zamanlar birbirlerinden ayrılmak, birbirlerini kaybetmek korkusu çekmiş olmasalar, belki de birbirleri için ne kadar kıymetli olduklarını hâlâ bilmeyeceklerdi.
Sayfa 153Kitabı okudu
Kadın dedikleri şey hakkında hiçbir fikri olmayan delikanlı, karısına insanların üstünde bir mahiyet veriyor, kalbinde günden güne kuvvetlenen bir aşkı adeta dini bir his gibi tefsir ediyor ve bütün düşünce ve hareketlerinin bu mihver etrafında dönmesi lazım geldiğini hissediyordu l.
Sayfa 153Kitabı okudu
Bu ne kadar güzel bir çocuktu Yarabbi ve Yusuf onu ne kadar çok seviyordu.
Sayfa 152Kitabı okudu
Kaymakam yorgun gözlerini önüne, kucağına yatan bu başa çevirdi. İçini hazin bir hatıra kapladı. Bu buruşmaya başlamış ve ağlamaktan kızarmış çehrenin arkasında taze bir genç kız yüzü görür gibi oldu ve o anda ilk evlendiği gecenin ümit ve sevinç dolu hislerini tekrar yaşadı.
Sayfa 108Kitabı okudu
"İnsanlar, İnsanların içinde insana hasret yaşarlar."
"Seni özlemek nasıl bir borçsa artık, özle özle bitmiyor."
Bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanlari anlar.
Gecenin soğuk caddelerinde,
Hoşçakal, hoşçakaldan başka bir ses yok.
"Güzel olan her şey yarım kalır."
Bu uyuyamama hali uzaklardan, rüzgara kapılıp gelmiş kalın, koyu, karanlık bir bulut gibiydi.
