Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sosyal-kültürel antropolojide "kültür" kavramının yeri ve önemi nedir?
Oysa antropolojik açıdan "kültürü olmayan" bir toplum olmadığı gibi, "kültürsüz" bir insan da yoktur. En küçüğünden en geniş ölçeklisine her toplum, fiziksel ve toplumsal çevresiyle baş etmesini ve sürekliliğini sağlamaya yönelik donanımları (maddi gereçler, bunların örgütleniş ve gelecek kuşaklara aktarım mekanizmaları, toplumsal örgütleniş tarzları, değer sistemleri) biçimlendirmiştir. Ve tüm bireyler, içlerine doğdukları toplumun kültürü içerisinde yetişir ve bilinçli ve bilinçsiz mekanizmalar aracılığıyla onu içselleştirirler. İçinde yaşadığımız toplumun kültürü bizi öylesine kuşatmıştır ki, çoğunlukla farkına varmayız; belirli bir kültür tarafından biçimlendiğimizin, ancak farklı bir ortama geçtiğimizde ayırdına varabiliriz: Dilden mimariye, yiyeceklerden insanların selamlaşma tarzına her şey bizi yadırgatır; uğradığımız kültür şokunu atlatabilmek, ancak kendi kültürel kodlarımızda değişiklik yaparak, girdiğimiz toplumunkilere uyarlanmakla mümkün olur. Kültürün antropoloji alanındaki ilk tanımı, bu durumu yansıtmaktadır; Edward B. Tylor, 1871 yılında yayımladığı Primitive Culture (İlkel Kültür) adlı kitabında, kavramı şöyle tanımlamıştır: "Kültür ya da uygarlık, insanın bir toplum üyesi olarak edindiği, bilgi, inançlar, sanatlar, ahlak, yasalar, adetler ve diğer yeti ve alışkanlıkları içeren karmaşık bir bütündür. (...) "
Sayfa 75 - Bilim ve Gelecek Kitaplığı
Tarih denilen muammanın iki anahtarı vardı lbn Haldun'a göre : Umran ve asabiyet. Umran, bir kavmin yaptıklarının ve yarattıklarının bütünü , içtimai ve dini düzen, adetler ve inançlar. Umran, tarihi ve insanı bütün olarak ifade eden bir kelime. Avrupa'nın hiçbir zaman ve hiçbir kelimesiyle kucaklayamadığı bir bütün.
Reklam
bilgin, elinde tuttuğu emaneti korumak için tarihin zorunlu ve doğal seyrine karşı savaşmalıdır. bu işi yaparken de hem kendi tarihini hem de çağını tanımalıdır. yoksa elindeki bilgiyi, tebliğ adı altında onu tahrif edebilecek ve özünü başkalaştırabilecek, milli gelenekler, adetler, yerel inançlar ve hurafeler, yabancı ve doğru olmayan kültürler, kadim ilimler ve cahiliye felsefelerini "din" adı altında halkın sofrasına koyabilecektir. bunlardan beslenenler de dinden hastalanmış olacaklardır. ondan yemeği reddedenler ise dinden mahrum kalacaklar; ruhsal bunalıma yakalanacaklar ya da hayvani hayatın aptallığına ve "tüketim tapınmasına!"
Dini tebliğ etme ve yayma adı altında onu tahrif edebilecek ve özünü başkalastırabilecek; milli gelenekler, âdâp, adetler, yerel inançlar ve hurafeler, dine girmiş öğeler, yabancı ve sahih olmayan kültürler, kadim ilimler ve cahiliye felsefelerini ''din'' adı altında halkın sofrasına koydular !!!
Sayfa 309 - Fecr YayıneviKitabı okudu
Diğer bir ifadeyle, sosyal hayat alanında insanların neleri yapıp neleri yapamayacaklarını işaret eden, insanların yaşam tarzlarını tanzim ve tayin eden kültürün bünyesinde davranışlar, inançlar, değer hükümleri ile birlikte beliren adetler, örfler ve normlar yer almaktadır. Toplumların sosyo-kültürel yapılarının muhtevası kültürdür ve her millete has tarih içinde tekrarlanan ve insanları bir arada tutan gelenek, görenek, adet ve örfler vardır ve bu bahsedilen ögeler olmadan hiçbir toplumu tasavvur etmek mümkün olamayacağına göre Karamanlı Ortodoksların sahip olduğu kültürel öğelere de değinmek gerekmektedir.
Umran, geniş mânâsıyle medeniyet, yani: bir kavmin yaptıklarının ve yarattıklarının bütünü, içtimai ve dini düzen, âdetler ve inançlar.
Sayfa 147
Reklam
S.59-60
Medeniyet kavramı, bir dünya görüşünün (Weltanschauung) zaman ve mekân, yani tarih ve coğrafya boyutunda tezahür ve tecessüm etmiş halidir. Bu geniş anlamıyla medeniyet, insan hayatına ilişkin maddî ve mânevî bütün temel unsurları kapsar: Düşünce, bilim, sanat, mimari, yönetim, ekonomik üretim ve paylaşım, âdetler, inançlar vb. İnsanlık, bütün bireylerin katıldığı ortak payda iken, medeniyetler farklı kimlik ve aidiyet çerçeveleri sunarlar. Bu manâda İslâm ve Batı gibi birbirinden farklı ve eş zamanlı medeniyet tecrübelerinden bahsedebiliriz.
Sayfa 59 - İSAM Yayınları
60 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.