Dünyanın en başarılı ressamlarından biri sayılıyordu ama içinde tuhaf bi sezgi yıllar sonra anımsanmasını sağlayacak en önemli yapıtını henüz yapmadığını söylüyordu.Karar verdi.” en güzel şey’in resmini yapacaktı.Günlerce düşünmesine karşın, kafasında tam olarak neyin resmini yapacağına ilişkin bir düşünce oluşmuyordu.”İnanç, Aşk ve Barış” nasıl çizilebilir, nasıl anlatılabilirdi? “Babacığım…” diye kendisine koşan çocuğunun gözünde inancı gördü ve Tanrı’ya onu kendisine verdiği için teşekkür etti…
“Hoşgeldin…” diyen eşinin gözleri aşkla aydınlanmıştı.”Aşk,” dedi. Aşk fakirliği zenginliğe, gözyaşlarını gülümsemeye döndürür.Azı çok yapar. Onsuz güzellik olmaz.
Ve evinde barış ve huzur vardı…
Hiç zaman kaybetmeden tuvalinin karşısına geçen ressam, kısa bir süre sonra en güzel resmini tamamladı. Tablonun adı “ Yuvam “ dı..
Biliyorum sana giden yollar kapalı
Üstelik sen de hiç bir zaman sevmedin beni
Ne kadar yakından ve arada uçurum;
İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi
Uyandım uyandım, hep seni düşündüm
Yalnız seni, yalnız senin gözlerini