"Tanrı'sını anlatırken; bir buluşmadan, bir başka aşktan, endişeli, kaçamak ve tutkulu çılgınca bir aşk öyküsünden söz eder gibiydi..."
Sayfa 227 - Ocak 1999 - 55.BasımKitabı okudu
"Gençlik o! Tanınmayan! Hayatımızdan bir an gelip geçen."
Sayfa 231 - Ocak 1999 - 55.BasımKitabı okudu
-"Eee, kendi yapamadığını bana niye satıyorsun?"
+"Lafa bak. Kendim çalamıyorum diye, piyano dinlemem yasak mı yani?"
Sayfa 194 - Ocak 1999 - 55.BasımKitabı okudu
"Yanlış, ayıp, günah, yasak... Bu kelimeler, sadece sözlüklere aittiler, yaşama değil."
Ocak 1999 - 55.BasımKitabı okudu
'Adalet' sadece iddialı bir kadın adıydı ülkemizde, tıpkı 'Vefa'nın da sadece bir semt adı olması gibi!
Ah keşke, keşke, keşke... :)
§
"Tahsilli, dil bilen, açık fikirli gençlerin el üstünde tutulduğu yeni bir dönem başladı."
§
Sayfa 29 - EverestKitabı okudu
Adımın geçtiği cümleler anı yaşatıyor
Benim için sakın üzülme Nilüfer," diyor Aylin, "fırtına dindi, burası çok sakin, çok huzurlu. Ne kadar yorgunmuşum meğer. Dinleneceğim, haydi, bırak beni artık.."
Zaman her şeyi halleder.
Sayfa 140 - Remzi Kitabevi, 13.BasımKitabı okudu
"In this ocean there is no death
No despair, no sadness, no anxiety
This ocean is boundless love
This is the ocean of beauty, of generosity"
"Ölüm diye bir şey yok bu ummanda Umutsuzluk da yok, hüzün de, kaygı da
Bu umman sonsuz aşk ve sevgi dolu
İyiliğin, cömertliğin ummanı bu."
Sayfa 14 - Ocak 1999 - 55.BasımKitabı okudu
Ne çabuk geçiyordu zaman. Çocukluk, gençlik, okul yılları, sorumsuz, sorunsuz günler ne çabuk geçiverdi.
"She walks in beauty, like the night
Of cloudless climes and starry skies
And all that's best of dark and bright
Meet in her aspect and her eyes."
"Yürüyor güzelliklerle o kadın, sanki gecesi
Bulutsuz iklimlerin ve yıldız dolu göklerin Karanlıkta, aydınlıkta en iyi ne varsa hepsi Kucaklaşmıştır içinde o yüzün ve gözlerin."
Sayfa 14 - Ocak 1999 - 55.BasımKitabı okudu
Aşk bu mu olmalı
§
"Gözlerini beğeniyorum. Muhteşem gözleri var. Aşk bu olmalı."
§
Sayfa 77 - EverestKitabı okudu