Ozymandias
Eski diyarlardan bir gezgine rastladım. iki büyük ve çıplak taş bacak dedi, çölde dikili duruyor. yanında, kumların üzerinde yarı gömülü, parçalanmış bir baş duruyor. onaylamayan kaşları, soğuk ve alaycı gülümsemesi. belli ki heykeltraşı onu çok iyi yakalamış. öykünen eli ve besleyen yüreği ile o cansız şeylere öyle bir damgalamış ki tutkuları, bu güne kadar dayanmayı başarmış. kaidesinde şu sözler yazıyor: "benim adım ozymandias, kralların kralı. Ey güçlü olan , şu yaptığım işlere bak ve titre!" geriye başka hiç bir şey kalmamış. o yokolmakta olan devasa harabenin etrafında ise sınırsız ve çıplak, yalnız ve dümdüz kumlar uzaklara doğru uzanıyor.
Sana bıraktım Allah'ım; Kalbimdeki sızımı da, hayallerimi de, bir adım sonramı da, dualarımı da...
Reklam
-Adım: "Haklı", soyadım: " Maalesef". +Yine mi Haklı çıktın? -Maalesef...
Kitabsever
Kitabsever
Ben özel biri değilim. Sıradan düşünceleri olan sıradan bir adamım. Gayet sıradan bir yaşam sürdüm. Adıma dikilmiş bir anıt filan yok, adım da çok geçmeden unutulur gider. Ama bir bakıma, yaşayan herkes gibi ben de muhteşem bir şekilde başardım. Bütün kalbimle ve yüreğimle sevdim ve bana göre bu her zaman yeterli oldu. (The Notebook)
DEPRESYONUN ASIL SEBEBİ NEFSİMİZDEN VE EVİMİZDEN BAŞLIYOR Yaşlı kadın, usulca odasından çıktı. Salondan torunu ile gelininin sesleri geliyordu. Gelin oğluna: "-Oğlum, sofra hazır, çorbanı koydum; haydi gel de soğutmadan ye!.." Salonun en kuytu yerine geçti, yerde kendine ait köyden getirdiği minderin üzerine oturdu. Çocuk,
Ömür Hanımla Güz Konuşmaları
... Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İncecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak ağzı... Ve
Reklam
Ölümüm kendi elimden
Gece boyunca ölümü düşündüm, öldürmeyi düşündüm. Katil gibi değil, inançsız bir insan gibi kendimi öldürmeyi. İntihar! Bana çok uzak olan kendi canını alma arzusuna ilk defa bu kadar yakın olduğumu hissettim. Sabahın ışıklarıyla birlikte iki kitap, bir defter, bir kalem, ve arabamın anahtarlarını alarak evi terk ettim. Telefon masamın üstünde,
Ben kadınım, Sevgi ve şefkattir diğer adım, Çelik gibi sert, Pamuk kadar yumuşaktır yapım, Kendimi koruma kaygımdandır taş gibi katıyım, Bir bütünün yarısı, yarımların bütünüyüm.
Gördün mü bak! İnsan deli gibi koşmak istediği yere; adım bile atamıyormuş..
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.