Eski diyarlardan bir gezgine rastladım.
iki büyük ve çıplak taş bacak dedi,
çölde dikili duruyor.
yanında, kumların üzerinde
yarı gömülü, parçalanmış bir baş duruyor.
onaylamayan kaşları,
soğuk ve alaycı gülümsemesi.
belli ki heykeltraşı onu çok iyi yakalamış.
öykünen eli ve besleyen yüreği ile
o cansız şeylere öyle bir damgalamış ki tutkuları,
bu güne kadar dayanmayı başarmış.
kaidesinde şu sözler yazıyor:
"benim adım ozymandias, kralların kralı.
Ey güçlü olan , şu yaptığım işlere bak ve titre!"
geriye başka hiç bir şey kalmamış.
o yokolmakta olan devasa harabenin etrafında ise
sınırsız ve çıplak,
yalnız ve dümdüz kumlar uzaklara doğru uzanıyor.