1950-1960 YILLARI ARASI.
1950'li yıllar. Tek parti iktidarından kurtulmanın sevinci yaşanırken kültür ve eğitimin başıboş bırakıldığı yıllar. Soğuk savaş yılları NATO'ya giriş ve ABD'ye tam bir teslimiyet. Türkçülerin ümitleri yine boşa çıkıyor, hayaller kırılıyor. Ekonomik kalkınma, yollar, fabrikalar... Fakat köylerden şehirlere
Roman çok partili döneme geçişi kapsayan yıllarda (1950-1960) Türkiye'de liberal ekonominin önem kazandığı ve Marshall Planları doğrultusunda ABD destekli ekonomik yardım paketleriyle yoğunlaşan Amerikan etkinliğine bununla birlikte Adnan Menderes dönemi siyasetini eleştirmiş.
Bu romanın önemli bir özelliği de
Ayla Kutlu' nun sonraki romanları ve hikayelerini biraz incelediğimde çoğu eserlerinde görüleceği üzere dönemin kadın sorunlarına da ilginç şekillerde dikkat çekmesi.
Polyamid (naylon) giysilerin, Amerikan sakızlarının sokaklarda satılmaya başlamasıyla birlikte, çocukların oyun alanlarında dev yapılar yükselmeye, sokak çeşmesi çevresindeki çamurdan yapılan oyuncakların yerine plastikten olanların yani aslında içinde bulunduğumuz dönemin başlangıç safhasını doğal yapımızda suni yapılaşmaya nasıl yeltenildiği ve özendirildiği, bu sürece geçişi anlatıyor kısacası.
Böylesine hızlı bir değişimle birlikte, dış görünüşlerin yanı sıra değer yargılarımızda kabuklaşarak yok olmaya yüz tutuyor maalesef...
Islak GüneşAyla Kutlu · Bilgi Yayınevi · 200225 okunma
...DP büyük bir çoğunlukla iktidara gelmiş ve 27 yıllık CHP dönemi sona ermiştir.
22 Mayıs 1950'de Celal Bayar cumhurbaşkanı, Adnan Menderes başbakan oldu. Atsız'ın hocası Fuat Köprülü Dışişleri Bakanı, Milli Türk Talebe Birliği'nin eski başkanlarından Tevfik İleri Ulaştırma Bakanı idi. Birkaç ay sonra, 11 Ağustos'ta yapılan
Papa Eftim'in oğlu ve Türk Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu Turgut Erenerol, Demokrat Parti ve Menderes Hükümeti dönemine ilişkin görüşlerini şöyle dile getirmektedir:
"Demokrat Parti dönemi bizim açımızdan en berbat dönemlerden biri oldu. Adnan Menderes o dönemde Athenagoras'ın ayağına kadar gidip elini öptü. Athenagoras'ın kılıcının her iki tarafı kesiyordu. O zamanlar Menderes, Athenagoras'ın elini öperek Amerika'dan hep dolarları alacağını zannetti. O dönemde bütün olup bitenler, idaredekilerin yanlarına bile yaklaşılmazdı."
Ancak maalesef bu idealizm Adnan Menderes dönemi sonrası yavaş yavaş kayboldu. Yine de ne kadar güçlü bir temel varmış ki, devleti tamamen aşağı çekemediler.
Yazarın günlük yazılarından farklı başlıkları yorumlamış olmakla beraber bende yazarı yorumlamak istiyorum.
1.Bilim ve Politika Başlığı
Kutsal kitaplarca gerçeklere dayananlar ışığı altında bir düşünceyi savunmak suçtur bunu savunanlar ya engizisyon mahkemesinde yargılanıyor sonucunda da ya idam ya da yakılıyordu. Birincisi burada İncil ve
Arkadaşım Menderes kitabından sonra okuduğum 27 Mayıs dönemi ile ilgili ikinci kitabı. İlk kitabın odağı Adnan Menderes'ti. Bu kitapta odak yassı ada süreci. Tüm detaylar tutanak halinde yok tabii ki kitabın hacmi çok çok fazla olurdu öyle olsaydı. Soruşturmalar sırasında ki konuşmalardan, Duruşmalar ve Savunmalardan dilediklerini seçmiş Ağaoğlu. Arkadaşlarından, Divan üyelerinden ve adadaki askerlerden portreler çizmiş. Ağaoğlu olayların içinde olduğu için çok yanlı ama sayesinde koyu bir DP'linin gözünden süreci görmüş oluyoruz.
Arkadaşım Menderes kitabına göre çok bir katkısı oldu diyemem ama en azından DP'lilerin savunmalarından verdiği kesitler sürece bakış açıları ve niyetleri hakkında bir fikir veriyor. Dönem ve konuyla ilgilenenler için önemli bir kaynak.
Burhan Sönmez, yazdıklarını merak ettiğim bir yazar.Kimi kitabını çok beğeniyorum kimini beğenmiyorum.Kesinlikle kalemi güçlü bir yazar ama bunu biliyorum.
Taş ve Gölge, Ermeni mezartaşı ustası Avdo'nun Urfa'dan Mardine, Ankara Merkez Cezaevin'den İstanbul'a kadar geniş bir coğrafyaya yayılan, 80 yıllık hikâyesini
_İttihat Terakki Cemiyeti_
_Mustafa Kemal Paşa, Rauf Orbay, Kazım Karabekir, Fethi Okyar, Halil Kut, Mehmet Akif Ersoy, Fahrettin Paşa, Enver Paşa, Cemâl Paşa, Talat Paşa, İsmet İnönü, Celal Bayar, Ali Fuat Cebesoy, Ali Çetinkaya, Ziya Gökalp, Hacı Bekir, Tevfik Rüştü Aras, Said Halim Paşa, Nuri Conker, Çerkez Ethem, Yunus Nadi…
_1889 devletin
Nabi'nin Surnâmesi gibi eski büyük kalemlerin evlenme, düğün dernek, sünnet gibi önemli ve eğlenceli olayları anlatan, halkın katıldığı, masrafları bol, şölen, tören, eğlence ve gösterileri betimleyerek anlatan kitaplar geliyor. Zaten
Fakir Baykurt, bu kitabı yayınladığı vakit Demokrat Partinin (adnan menderes dönemi) Milli Eğitim Bakanı Fakir Baykurt'u bizzat odasına çağırır ve bu kitabı yayından kaldırmasını ister. Durum bağımsız mahkemelere kadar gider ve yargı bu kitap yayınlanabilir der. Buna rağmen bu ülkeye büyük zararları olmus demokrat parti Fakir Baykurt'u öğretmenlikten pasif bir memurluğa geri çeker. Kısacası adnan menderek hükümeti bu aydın Fakir Baykurt'la uğraşmaya başlar.
Kitapta köy hayatındaki muhtarın halk üzerinde nasıl etkisi olduğunu göreceksiniz. Muhtar satılmış bir siyasetçiyse vay o köyün haline. Bence okumalısınız, iyi okumalar dilerim.
Şevket Süreyya Aydemir'in bu biyografisini çok değerli buluyorum. Cumhuriyet'in kurucu liderlerini ve en önemli sivil liderlerinden birisi olan Menderes'in biyografisini yazarak gelecek kuşaklara Cumhuriyet tarihini en objektif şekliyle anlatmıştır. Son bir yıl içinde Cumhuriyet tarihi üzerine onlarca okuma yaptım. Sağ, sol, Kuvai