İki çay içip dönecektim, biri bana, biri kederime.
Hiç karşılaşmamak vardı ya da onu başkalarında bulduğunu sanmak. Hangisi daha kötüdür bilmem ama ikisi de insanı gizli bir deliliğe sürükleyen eksiklik olmalı.
Reklam
“Biz tedirginiz, biz bunalıyoruz. Geleneklerden iğreniyoruz. Sürüyü hor görüyoruz. Ama onlar gibi okula gidip diploma -yazılı resmî bir kağıt olmaktan öte hiçbir değeri olmayan bir şeyin- ardına düşüyoruz.”
“Neden bütün ötekiler gibi davranarak yolumuza zararsız ziyansız devam etmek zorunda bıraktık kendimizi?”
“Bugünse değişti her şey. Güneşe çıkıyorum şimdi. Güneşe diye çıkıyordum kapıdan. Ceset karşılıyor beni ilk adımda.”
Reklam
1k’daki “bazı” okurlar için aklımdan geçenler;
“Kafası uyuşturulmuş bir okuyucuyla neyi tartışacaksın, hangi sorundan söz edeceksiniz, o senden daima afyon dumanları arasında durmamacasına kulağına üflenen şu birörnek mısraları isteyecektir. Yapabilir misin bunu, katlanabilir misin bu aşağılık duruma?”
Sayfa 84 - adnan özyalçınerKitabı okuyor
594 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.