‘’ Neredeydin o zaman?
Kimlerleydin?
Ne anlatıyorlardı sana?
Nedendir yüklenişi sevdanın üstüme var gücüyle
kendimi böyle kederli, seni bu denli uzak hissederken? ‘’
Aşkın her türlü halini kaleme almış olan Neruda, her satırda yoğun duygularını hissettiriyor. Bazen umutsuz bir aşktan bahsederken bazen ise; yaşanmışlıklardan geriye, tek kalan ve duyguların ağırlığında boğulan birinin acısını anlatıyor. Ve bunları kaleme alırken, bilinenin aksine uzun uzun satırlar yazmak yerine, kısa ama öz olarak aktarıyor her şeyi.
Aslında anlattığı hislerin etkileyiciliği ve saflığı, yüzyıllar öncesinden geliyor. 1924 Yılından seslenen bu şiirler, okuyucuda iz bırakırken gösteriyor ki her insan, her millet ve her ırk farklı olabilir ama hissedilen birbirine hep benzerdir. Hayat, herkese farklı davranır ama aynı duyguları yaşatır, birileri hislerini böyle ahenkle kaleme alırken, okumayı seven bizler ise; bu yazılanları kendi perspektifimizden okuyup hayal dünyamızda o hadiseleri yaşarız.
Pablo Neruda, sevdiğim şairler arasında yerini aldı bile. Dilerim ki, şiir sevenler kendisinin eserleri ile denk gelir.
Altı Yaşındayız!
Bundan altı yıl önce Nisan 1999'da yayın hayatına başlayan E Aylık Kültür ve Edebiyat Dergisi, Mart 2004 sayısı ile beşinci yılını dolduruyor. Dergilerin çıkarılmasında pek çok kişinin emeği geçer. Adnan Özer'in Genel Yayın Yönetmenliği ile başlayan bu koşuda, bayrağı ondan Hasan Öztoprak aldı, şimdi de ben ve
KURTARICI, ŞAİR, DEVRİMCİ
Kurtarıcı (el libertador), şair (el poeta), devtimci (el revolucionario) ....bu üç kavram uluslaşma süreci ile birlikte Latin Amerika'da dillerde dolaşmıştır. Simon Bolivar büyük kurtarıcıdır, Ruben Dario kıtanın ve İspanyol dilinin büyük şairidir, Ernesto Che Guevara büyük devrimcidir, ama başka hiç bir kişilik
Hiç karşılaşmamak vardı ya da onu başkalarında bulduğunu sanmak. Hangisi daha kötüdür bilmem ama ikisi de insanı gizli bir deliliğe sürükleyen eksiklik olmalı.