Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
78 syf.
·
Puan vermedi
·
23 saatte okudu
Bir şeyler vardı hep yarım kalan.
Merhabalaaaar! Adnan Yücel'in "Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek" adlı şiir kitabı, 1978 yılında yayımlanmıştır. Kitap, 1970'lerin siyasi atmosferinden ve toplumsal çalkantılardan etkilenerek yazılmış şiirlerden oluşmaktadır. Adnan Yücel, bu şiirlerde zulmü, adaletsizliği ve savaşın yıkıcı etkilerini güçlü bir dille eleştirirken, aynı zamanda umudu ve direnişi de şiirsel bir dille dile getirir. Adnan Yücel'in şiir dili, yalın ve akıcıdır. Karmaşık kelime oyunlarından ve süslü sanatlardan uzak duran şair, duygularını ve düşüncelerini açık ve net bir şekilde ifade etmeyi tercih eder. Bu sade dil kullanımı, şiirlerini daha geniş bir kitleye ulaştırmayı ve okunmasını kolaylaştırmayı başarmıştır. Sonuç olarak, Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek, Adnan Yücel'in şiirsel evrenini en iyi şekilde yansıtan eserlerden biridir. Güçlü dili, etkileyici imgeleri ve derin temalarıyla bu kitap, şiir severler ve edebiyat tutkunları için keyifli ve anlamlı bir okuma deneyimi sunmaktadır. Kitabı tavsiye ederim. •"Saraylar saltanatlar çöker Kan susar bir gün Menekşeler de açılır üstümüzde Leylaklar da güler Bugünlerden geriye Bir yarına gidenler kalır Bir de yarınlar adına direnenler" Sayfa 64
Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek
Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya DekAdnan Yücel · Yurt Kitap Yayın · 20102,206 okunma
Güneşte birlikte yükseleceğiz Öyle yalansız - öyle içten Bitinceye dek yürüyeceğiz Ama hiçbir zaman bitmeyeceğiz
Reklam
Belki yorgun Belki yenik Belki yaralı Bitmedi daha sürüyor o kavga Ve sürecek Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek
Aşkımız vardı baharlara tutkulu Dilimiz rüzgarın denizlerin diliydi Soluğumuz dağların ormanların soluğu Ve yüzümüzde güneş vardı her zaman Hani hiçbir zaman Hiçbir balçıkla sıvanamayan
Ey bağrımıza bastığımız deli sevda işte yine doğayı doldurup yüreğimize Yağmuru çağırıyoruz yanan ellerimize
Reklam
Bir inancın yüceliğinde buldum seni Bir kavganın güzelliğinde sevdim Bitmedi daha sürüyor o kavga Ve sürecek Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek
Nihal Atsız salona alınarak dinlendi. Yargıç şahide sordu: -İç İşleri Bakanının nutkunda bahsolunan komünistler kimlerdir? -Milli Eğitim Bakanlığının kadrosu içinde bulunan Ankara Dil, Tarih ve Coğrafya fakültesinde profesör Pertev Nafiz (Naili-ABE), Niyazi Berkes, karısı ilmî yardımcı Mediha Berkes, İstanbul Edebiyat fakültesinde profesör Sadrettin Celâl, Konservatuvar öğretmenlerinden Sabahaddin Ali, lise öğretmenlerinden Adnan Cemgil, hâlâ Amerika'da bulunan profesör Muzaffer (Muzaffer Şerif Başoğlu ABE), Ankara Dil fakültesinde doçent Behice (Behice Boran-ABE) bulunmaktadırlar. Bunların hepsi komünisttirler. Ya mahkûm olmuşlardır, ya en az nezaret altına alınmışlardır. Bu esnada Kenan Öner, yargıçtan müsaade alarak şahide sordu: -Bir profesör daha vardır... Galiba kendisi Giritlidir? -Evet, Dil Kurumunun nafiz azalarından Ahmed Cevad vardır. Bu zat, Rusya'da Türkiye aleyhinde neşriyatta bulunmuştur. -Hasan Ali Yücel'in bunları himaye ettiğine dair bilginiz var mı? -İç İşleri Bakanlığının nutkunda 'Yurt ve Dünya' adlı mecmuadan bahsedilirken bunun Moskova'dan talimat alan Şefik Hüsnü tarafından idare edildiği bildirilmişti. Bu mecmua Hasan Âli'nin bakanlığı zamanında Millî Eğitim Bakanlığı bütçesinden ayrılan tahsisatla matbaaya verilmiş ve okutturulmak üzere mekteplere dağıtılmıştır. Yakın zamana kadar Milli Eğitim Bakanlığı Neşriyat müdürlüğünü yapan Adnan Cahit Ötüken, bunların tamamını mekteplere göndermemiş, depoya saklamıştır. Bunu da Ankara'da çıkan 'Bayrak' gazetesinde okudum.
Saraylar saltanatlar çöker Kan susar bir gün Zulüm biter Menekşeler de açılır üstümüze Leylaklar da güler Bugünlerden geriye Bir yarına gidenler kalır Bir de yarınlar adına direnenler
Bir şeyler vardı hep yarım kalan Ve düşlerle bir türlü bağdaşmayan
Reklam
Bir yanımız büyük bir ülkeydi kimsesiz Bir yanımız yine bize düşmandı
Aşksız ve paramparçaydı yaşam Bir inancın yüceliğinde buldum seni Bir kavganın güzelliğinde sevdim Bitmedi daha sürüyor o kavga Ve sürecek Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek
Varsın yeşermemiş olsundu bahçeler Karlar erimemiş olsundu dağlarda Hatta çığ basmış yollar ağzında Hüzün kuşatmış olsundu yürekleri Tutuşurdu yine bir dal parçası Kıvılcımlanırdı içten içe Oyulurdu derin derin Yanardı bir kuşun ecelsiz ölmesine
Ölmeden önce güneşteydi gözleri işte bu yüzden Ölürken ışıl ışıldı son sözleri
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.