Henüz on aşında küçük bir çocuğun kendi iç dünyasında yaşadığı depremler bu kitap yazılana kadar içinde bir sır olarak kalmış. Bir baba kendi evladının gelişiminde kilit roldür. Tabi ki annenin rolü yadsınamaz ama baba bir çocuk için hayata açılan bir kapıdır. Bu çocuk bütün mücadelesini yalnız veriyor. Sadece aldatılmıyor çoğu zaman kandırılıyor ve hakir görülüyor. Bildiğim bir şey var ben artık ne zaman ayağıma büyük gelen bir ayakkabı kullansam Emreyi hatırlayacağım. Ben ne zaman aç kalsam Emreyi hatırlayacağım. Ve ben ne zaman bir pastanın mumlarına üflesem Emreyi hatırlayacağım ve bir muma da onun için üfleyeceğim. "Her şeyi yapıyor olmama rağmen babamın beni sevmeyişini anlayamıyordum. Oysa konuşmak isteseydi anlatmak istediği ne olursa olsun onu en çok ben dinlerdim" Ben bu alıntısından etkilenerek almıştım. ve iyi ki almışım çünkü birinin benimle konuşmasını çok istedim ve konuşsaydı onu en çok ben dinleyecektim. ama konuşmadı ve bende onu dinlemedim. İyi ki bu kitapla tanışmışım . Çünkü konuşmadığı için üzgün ve dinleyemediğim için hep bir ukte kalmıştı içimde şimdi ne üzgünüm ve ne bir ukte var içimde.