Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Bir erkek, kendi dilinin konuşulmadığı bir yere gitmez."
"Yeniden dinlemeyi öğrenmişler, en önemlisi içindekileri sözcüklere dökebilmişlerdi. Sanki bütün engeller bir anda yok olmuştu."
Reklam
Almanya'dan gelen sığınmacıları yeğliyordu o kadar. Çünkü onlar, örneğin kendine pek bir güvenen Avusturyalılardan daha sessiz, sakin insanlardı. Polonyalılardan daha temizdiler, her şeyden önce de ödemelerini zamanında yapıyorlardı,
hep bir ağızdan "God save the king" ve "Rule Britannia", sıcak vanilya soslu meyve salatası servis edilirken de, "Keep the Homefires Burning" şarkıları söylendi. Askerlerin coşkusu, "It's a Long Way to Tipperary" şarkısıyla doruğa ulaştı.
Alnına, vatansızlığın damgası bir kez vurulmuştu, bunu ömür boyu silemeyecek, yaşamı boyunca da yabancılar arasında yabancı olarak kalacaktı
Hollanda yerine Kenya'ya göçetmekle ne kadar iyi yaptığımızı sen de bu arada iyice anlamış olmalısın
Reklam
Her an işinden atıldığını, hayatının mahvolduğunu bildiren bir mektup gelecek korkusu artık çok gerilerde kalmıştı.
“.. en büyük dileğim bir asker olmaktı. Savaş başladığı günden beri hep bunu istedim. “
Belki bir gün aynaya baktığımda, hayatta kalan son işe yaramaz yahudi olmadığımı görürüm..
Boyunduruk altında yaşamaya katlanmak, onu kırmaktan daha kolaydı onlar için.
Reklam
“... senin hâlâ bir Kral olduğunu düşünüyorum. Benim Kralım. “
Tıpkı Dickens'te olduğu gibi Sir. Orada da zavallı insanlar bir gün aniden mutlu oluyorlar. En azından bazen"
Neden korkuyorsun ki? " "İşimi kaybetmekten, sonra aklımı kaybetmekten.!!"
544 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.