Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür Ve bir orman gibi kardeşçesine, Bu hasret bizim...
Bu devir, sıradan insanın en parlak zamanı; duygusuzluğun, bilgisizliğin, tembelliğin, yeteneksizliğin, hazıra konmak isteyen bir kuşağın devridir. Kimse bir şeyin üzerinde durup düşünmüyor. Kendisine bir ülkü edinen çok az. Umutlu birisi çıkıp iki ağaç dikse herkes gülüyor: “Yahu bu ağaç büyüyünceye kadar yaşayacak mısın sen?” Öte yanda iyilik isteyenler, insanlığın bin yıl sonraki geleceğini kendilerine dert ediniyorlar. İnsanları birbirine bağlayan ülkü tümden yitti, kayıplara karıştı. Herkes, yarın sabah çekip gidecekleri bir handaymış gibi yaşıyor. Herkes kendini düşünüyor. Kendisi kapabileceği kadar kapsın, geride kalanlar isterse açlıktan, soğuktan ölsün, vız geliyor.
Reklam
Güneşin sıcaklığı ve kıskıvrak bağlı oluşum beni bitirmişti. Kendimden geçtim. Düşümde, bir ağaç kovuğuna sığınıp ayaklarımın altındaki yeryüzünü alaylı bakışlarla gözleyen bir sincap olmuştum. Sonra çekirge oldum, uzun, esnek bacaklarımla koca koca ülkeler aştım.
Çakırdikeni en pis, en kıraç toprakta biter. Bir toprak ki bembeyaz, peynir gibidir. Ot bitmez, ağaç bitmez, eşek inciri bile bitmez, işte orada çakırdikeni keyifle serile serpile biter, büyür, gelişir. En iyi toprakta bir tek çakırdikenine rast gelinmez. Bunun sebebi, bir kere iyi toprak boş kalmaz, her zaman sürülür ekilir. Bir de, öyle geliyor ki, çakırdikeni iyi toprağı sevmez.
"Sahneden çekilmek üzere olan bizler hangi hakla Gletkin gibilere böylesine yukardan bakabiliyoruz. Neandertal adam dünyada ilk kez göründüğünde maymunlar gülmeyi biliyorlardı mutlaka. Üst düzeyde uygarlaşmış maymunlar daldan dala zarafetle atlarken Neandertal adam beceriksizce yerlerde sürünüyordu. Doygun barışcıl maymunlar birtakım hoş oyunlarla vakit geçirir ya da felsefi bir dalgınlıkla sinek avlamakla oyalanırken, asık suratlı Neandertal adam elinde sopa oraya buraya vurarak dünyada kendine yol çizmeye çalışıyordu. Maymunlar dalgalarını geçerek ağaç tepelerinden onu seyrediyor, orada kafasına ceviz filan atıyorlardı. Bazen de dehşet düştükleri oluyordu: kendileri ağaçtan topladıkları meyveleri, buldukları taze tatlı bitkileri büyük bir zerafetle yerken, Neandertal'ın çiğ etleri dişlediğini, başka hayvanları, hatta kendi cinsini boğazladığını görüyorlardı. Üstelik yıllar yılı aynı yerde durmuş ağaçları kesiyor, zamanın kutsallaştırdığı kayaları yerinden oynatıyor, ormanın her türlü yasa ve geleneğini fütursuzca çiğniyordu-üst düzeyde gelişmiş olan maymunların gözünde tarihin barbarlık dönemine dönüşünün simgesiydi. Şempanze türünün dünyada kalmış son örnekleri, bir insanoğlu gördüler mi hala tiksintiyle başlarını çevirirler..."
Bilmem yalnızlık efendi ile aranız nasıl? Benim oldum olası iyidir. Severim kendisini, zannımca o da benden memnundur. Yalnızlık efendi uzunca boylu, titiz, temiz, ve bakımlıdır. Çok yakışıklı sayılmaz belki, fakat hayli alımlıdır. Kıyafetlerini nerede diktirir bilmem, ama giyimi kuşamı farklıdır. Hayatımda tanıdığım en donanımlı, en kültürlü,
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.