Her hazanda birbiri üzerine dökülen ağaç yaprakları gibi insanlar da birbiri ardına toprağa yatarak yok oluyor.. Bu değişmez umumi bir kanun... Niçin endişe etmeli? Şu dünyada erilen başka ne var ? Hayat yalan... Ölüm hakikat...
Genel olarak Insan, öyle bir durum içerisindedir ki bir dereceye kadar kendi üzerine düşünme kabiliyetine sahiptir, fakat aynı ölçüde de bilinçle donatılmış başka hayvan türleriyle kendini karşılaştırma olasılığı olmayan bir hayvandır. Samanyolu'ndaki küçücük bir bir zerre olan gezegende sürgün olan bir hayvandır. Bu nedenle kendini bilmez, kozmik olarak yalnızdır. Kesin olarak sadece maymun olmadığını, kuş olmadığını, balık olmadığını ya da ağaç olmadığını ifade edebilir. Fakat kesinkes ne olduğu belirsiz kalır."
Sayfa 125Kitabı okudu
Reklam
“İçerideki okyanusun derinliği, dalgaların haşmet ve azameti, yolların iniş ve çıkışı, üzerinde yol alınan ibâdet kayığının güçlü olmasını talep eder. Her bir şeyin kulluğu/ibâdeti ne-üzerine-halk edilmişse o şey üzerine, kısaca doğasına uygun olarak varlığını sürdürmesidir. Bir taşın ibâdeti taş-olmaklığına, bir ağacın ibâdeti ağaç-olmaklığına, bir arının ibâdeti ise arı-olmaklığına göre var-olması ve buna uygun/göre davranmasıdır. Bundan dolayıdır ki, insanın en temel ibâdeti içerisinde gömülü sırra, insan-olmaklığını mümkün kılan niteliğe göre yaşamasıdır; diğer tüm ibâdetler insanı bu temel ibâdete hazırlamak içindir.”
Her hazanda birbiri üzerine dökülen ağaç yaprakları gibi insanlar da birbiri ardına toprağa yatarak yok oluyor. Bu değişmez, umumi bir kanun... Niçin endişe etmeli? Şu dünyada erilen başka ne var? Hayat yalan... Ölüm hakikat...
"Her hazanda birbiri üzerine dökülen ağaç yaprakları gibi insanlar da birbiri ardına toprağa yatarak yok oluyor. Bu değişmez, umumi bir kanun... Niçin endişe etmeli? Şu dünyada erilen başka ne var? Hayat yalan... Ölüm hakikat..."
“Gözleri aşkın ve ayrılığın anayurduydu. Buğusunu güzel sözlerin emdiği uzun bir günbatımıydı ağzı....Gülüşü, dağılmış orduları önce toparlar, sonra yeni bir yenilgiye sürerdi.Ben, kalbim ağzıma kadar büyümüş, köküne su yürüyen ağaç yaprakları gibi kıpırdar, gülümserdim. Kocaman bir kentte inceliği soluyan biricik kırmızıydı. Ekinlerin arasında
Sayfa 100 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.