Şabat Günü/Tatil...
“RAB Musa'ya şöyle dedi: “Bak, Yahuda oymağından özellikle Hur oğlu Uri oğlu Besalel'i seçtim. Beceri, anlayış, bilgi ve her türlü ustalık vermek için onu ruhumla doldurdum. Öyle ki, altın, gümüş, tunç işleyerek ustaca yapıtlar üretsin; taş kesme ve kakmada, ağaç oymacılığında, her türlü sanat dalında çalışsın. Ayrıca Dan oymağından Ahisamak oğlu
Bir Şiir ve Hikayesi
Ağaca bir taş attım,
Düşmedi taşım,
Düşmedi taşım.
Taşımı ağaç yedi;
Taşımı isterim,
Taşımı isterim!
Orhan Veli Kanık
Çocukken tekerleme olarak da söylerdik bunu. İlk kez Orhan Veli okuduğumda bu şiiri görünce şaşırmıştım. Dalgacı Mahmut'tan sonra zaten pek absürt bulmamıştım. Orhan Veli abi vardır bir bildiği deyip pek kurcalamamıştım.
Yıllar sonra üniversite sıralarında öğrenecektim öyküsünü. Meğer Ağaç dediği bir dergi ismiymiş. 
Necip Fazıl Kısakürek 'in yönettiği bu dergiye Orhan abi bir şiir göndermiş, dergi yayınlandığında heyecanla eline almış çevirmiş sayfaları ama büyük bir hüsrana uğramış. Yazdığı şiir yayınlanmamış dergide. Orhan abi de kızmış tabii, gidip şiirini istemiş ama el koymuşlar, geri vermemişler. O da bu olay üzerine bu şiiri yazmış.
Hoşap Kalesi, 1887
"Osmanlı ülkesinde kale kapıları hep ağaç üzerine demir kaplı kapılardır ki ateş etsen ağacı yanar, demirler dökülür. Ama bu Hoşap Kalesi kapısının her kanadı 300 kantar Nahçivan demirindendir. Hiç ağaç kısmı yoktur."
Evliya Çelebi
Kuyu
Bir taş daha attım kuyuya. Kuyu güldü.
Kolumda saatim olurdu, zaman yük olmaya başlayınca takmaz oldum.
Çakıl taşlarının üzerinde oturuyordum. Sırtımı, maviliğe saygıyla eğilmiş bir çam ağacının gövdesine yaslamıştım. Rüzgâr vardı, ayaklarım çıplaktı, sıcaktı.
Mümkünmüş gibi ağacın köklerini hissetmeye çalışıyor, şimdiye kadar nelere şahit