Bazı ailelerde gece saat dokuzu vurunca erkek kendini şaraba, kadınsa utuye verir, bahçede yara bere içinde kalan ya da bir odada oyun oynayan, ya da banyoda sabun köpüğünden baloncuklar yapan, ya da mutfakta kesik sütle tuhaf tatlılar yapmaya çalışan çocukları kendi kaderleriyle baş başa bırakırlar. Ayrıca gecenin çöküşünü ciddi salon sohbetleriyle karşılayan aileler de var. Bir de o saatlerde yüzlerine sinen acının halesiyle ölülerini anan aileler var. Kimse oyun oynamaz, kimsenin çıtı çıkmaz: büyükler kimsenin okumayacagi mektuplar yazar, çocuklar kimsenin cevaplamayacagi sorular sorar.