Çok güzel bir kitap ağlamamak elde değil bilmem ne kadar okursan okuyum sıkılmam gidin okuyun pişman olmazsınız kitap okumayı sevmeyen babam bile beğendi ldkcldlkcldldkcld
1 yıl önce okumuştum bu kitabı ve yine bugün alıp okumaya başladım kime sorsam okurken ağladığını söylüyor. Gerçekten ağlamamak elde değil bir taraftan çok severken hiç sevmemiş gibi yapıyor şahin sevdiği için hiç bilmediği bir memlekete gelip yıllarca sevdiğini bekleyen gülşah peki sonu ne mi oldu? Tabikide kavuşamadılar.
Bir Kürt SevdimDilek Bilgiç Esen · Müptela · 20224,742 okunma
Bu kitaptan o kadar çok alıntı paylaştım ki elimde olsa tüm kitabı alır paylaşırdım kitapta geçen her sayfa,her
Cümle ,her kelimenin o kadar anlamı var ki kitabı okurken ağlamamak elde değil hayatın içinden yazılmış bir kitap her(insanın)okuması gereken bir kitap
Konusu kısaca şöyle; lübnan da doğup büyüyen efrazın başına çok kötü şeyler gelir spoi vermemek için başına ne geldiğini anlatmayacağım.Efraz kendini türkiyenin sokaklarında bulur aç,susuz,elinde küçük kardeşiyle sokaklarda yaşamaya calışan efrazın halini merhametli bir adam görür ve onu evine alır...
Tüm aşk hikayeleri yaşanmış gibi, söylenecek yeni sözler kalmamış, yaratıcılık mümkün değil. Sahaflar hayli tozlanmış, keşfetmek eskisi gibi heyecan vermiyor, ağlamamak elde değil.
Selam yıldızlarım! Bugün yazım dili farklı olan “Zamanın Yankısı” kitabı ile geldim. İçeriği kısa ama çok anlamlı gerçekten. Kitap, birinin günlüğüne dökülen hayat hikayesini okuyormuş gibi hissettiriyor.
Eser çok farklı karakterde birisi. Daha bağlı, daha utangaç, daha içsel yaşayan bir erkek. Bu kadar duygusal birisinin hayatını okumak çok farklı ve özel hissettiriyor. Müzeyyen’le geçirdiği vakitler, onun hakkındaki düşünceleri ve hisleri çok içtendi. Hiçbirini hissetmemek elde değil. Sonrası ise çok farklı ilerliyor. Siz ne bekliyorsunuz, hikaye neye dönüşüyor desem yeridir. Gerçeklik algımı yitirdiğim bir an vardı ki ‘oradan buraya nasıl geldik’ ve ‘neyi yaşadık biz’ diyebileceğim sahneler okudum. Şaşkınlıktan bir süre kitapla bakışmış bile olabilirim. O kadar beklenmedikti benim için. Sonrası daha çok çorap söküğü gibi geldi denebilir. Çünkü çözülecekler çözüldü yani ondan sonra ancak olanları okumak düşer dedim ama o sahneler de baya şok oldu. Eylül ayı ne getirmiş meğer bize de biz 14 seferde de görememişiz… Müzeyyen, Eser’in hayatının merkeziydi ve hala öyle. Ağlamamak için zor durdum resmen. Çok içten, çok farklı bir duyguyla doldurdu kitap beni. Sonu da tadındaydı, olması gerektiği gibiydi. Nasıl başladıysak öyle bittik ama ufak bir farkla…
Bazı yerler biraz hızlı akmasaydı kitabı daha çok seveceğim kesindi. Bu haliyle de çok güzeldi tabii. Bu tarz bir kitap olmasını asla beklemiyordum. Kitap akıcı ve anlayana çok şey anlatıyor. Bu tarz kitap sevenler okumalılar bence
Merhaba. Kitap Peygamber Efendimizin hayatını, nübüvvetini anlatan bir siyer kitabı. Mehmet Yıldız'ın sohbetlerinde anlattığı gibi yazılmış. Anlaşılır biçimde, betimlemeli ve akıcı. Okurken ağlamamak elde değil. Peygamber efendimiz nasıl konuşur, nasıl yer içer, hangi durumda nasıl konuşur, nasıl dua edermiş, ticaret ahlakı nasıldı, dikkatle anlatılmış. Tabiki günümüzde İslama, insana da değinilmiş her seferinde. Akıldaki birçok sorulara da güzel örneklerle cevap verilmiş, güzel bir eser. Kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.
"Yoksa sizden öncekilerin çektikleriyle karşılaşmadan cennete girebileceğinizi mi sandınız? Onlar öylesine yoksulluk ve sıkıntı çekmişler, öyle sarsılmışlardı ki Peygamber ve yanındakiler: 'Allah'ın yardımı ne zaman gelecek?' demeye başladılar. Bilesiniz ki Allah'ın yardımı yakındır."
Bu ayet yolun kaderini öğreten bir ayet. Burası dünya! Mutlulukların diyarı değil, dayanmaların, diş sıkmaların diyarı. Ücret diyarı değil, cüretsizlerin diyarı. Belki de onlara sabretmenin diyarı bu diyar...
Baş karakter suada’nın Tarık’a yazdığı mektubu okurken ağlamamak elde değil. Ve tabi ki savaşın üstünden 2 yıl geçtikten sonra bir araya gelişleri o anı canlı canlı yaşamanıza vesile olacak…