"Söylesene abla bu yaşta akıtacak bir damla gözyaşım bile kalmadı. Böyle ağlayamamak normal bir şey mi ?"
Sayfa 152 - AminaKitabı okudu
Hatalarına ağlayamamak ya da ağlayacak hata bulamamak, ağlanacak en büyük günah değil midir? alıntı
Reklam
Ağlayamamak
Çok zorlaşıyor çook. Boğaz harbi misâli; Y u t k u n a m a m a l a r ı n dalgalarında âdeta oynaşıyor. Bir kaç damla katrecik yanaklara cilve yapıyor... Dudak kasları gerim gerim geriliyor. Aynaya yansıyan fotoğraf ise; Sisli yanık gözleriyle bir pişmiş kelle! Bayağı sırıtıyor .. خ ف ز ي
DB

DB

@DB96
·
12 Nisan 21:07
"Ey gözleri aşkın gözyaşlarında yıkananlar! Ağlamak gittikçe daha çok zorlaşırken var mı benim için de birkaç damla gözyaşınız?"
Derdini anlatması kolaydı da kendi iç dünyana, zor olanı haykıramamak, gözlerin kan çanağı ağlayamamak, öylesine orta yerde..
Sayfa 234Kitabı okudu
Dante Cehennem'i anlayamamış Dostum. Cehennem, hatıraların küllenmesi, ümitlerin susması. Cehennem haykıramamak, ağlayamamak. Cehennem çöl değil, kuyu; sularında yıldızlar pırıldamayan kör bir kuyu cehennem. Çölde yıldızlar konuşur, rüzgâr konuşur...
Sayfa 41 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
bir cenaze töreninden gözyaşlarıyla çıkamamanın bellekte bıraktığı ağır hasar* ağlayamamak kudret değil, beladır. bir damla gözyaşı ellidört uykusuz geceden evladır.
Reklam
ben iyiyim. bazı ülkelerde sonbahar şimdi, ondan biraz hüzünlüyüm tabi.. bazı ülkelerde kar yağıyor şimdi, ondan üşüyorum biraz. bazı ülkelerde saat gece yarısını çok geçti diye kısık sesle konuşuyorum gündüz vakitleri.. tesadüflere inanmıyorum hala. ve hala sevmiyorum, sevmediğin şeyleri.. hala sana dokunan her kadının cehenneme gitmesi gerektiği görüşündeyim. ben sana dokunamadığım her an zaten cehennem gibi bir yerdeyim. günah işlemek kadar basit değil tabi hala uyuyabilmek.. ağlayamamak da zor üstelik.. ölüm gibi oluyor bazen. ölmüşüm gibi. ben her şeyden vazgeçiyorum. zengin olabilme ihtimalimden vazgeçiyorum. erteliyorum bugünleri, hiçbir şey yapmıyorum. kendime, kendimi kanıtlıyorum. hiçbir şey yapmıyorum. bir ölü kadar hiçbir şey yapmıyorum. bu yüzden bana kendini hatırlatma... hayata döndürüyorsun beni. iş ilanlarına bakıyorum mesela. erkenden uyanıp sokağa çıkıyorum. durmadan kontrol ediyorum saatleri, takvim tutuyorum, gazete alıyorum, karıştırmıyorum günleri. bir kez daha ölmesi güç oluyor. bir kez daha vazgeçmesi zor oluyor... zor oluyor bulup bulup, kaybetmesi seni. ya da kaybedip kaybedip, kazandım sanması.
Nursen Yıldırım
Nursen Yıldırım
Bazı ülkelerde sonbahar şimdi, ondan biraz hüzünlüyüm tabi.. Bazı ülkelerde kar yağıyor şimdi, ondan üşüyorum biraz. Bazı ülkelerde saat gece yarısını çok geçti diye kısık sesle konuşuyorum gündüz vakitleri.. Tesadüflere inanmıyorum hala. Ve hala sevmiyorum, sevmediğin şeyleri.. Hala sana dokunan her kadının cehenneme gitmesi gereketiği görüşündeyim. Ben sana dokunamadığım her an zaten cehennem gibi bir yerdeyim. Günah işlemek kadar basit değil tabi hala uyuyabilmek.. Ağlayamamak da zor üstelik.. Ölüm gibi oluyor bazen. Ölmüşüm gibi. Ben her şeyden vazgeçiyorum. Zengin olabilme ihtimalimden vaz geçiyorum. Erteliyorum bugünleri, hiçbir şey yapmıyorum. Kendime, kendimi kanıtlıyorum. Hiçbir şey yapmıyorum. Bir ölü kadar hiçbir şey yapmıyorum. Bu yüzden bana kendini hatırlatma… Hayata döndürüyorsun beni. İş ilanlarına bakıyorum mesela. Erkenden uyanıp sokağa çıkıyorum. Durmadan kontrol ediyorum saatleri, takvim tutuyorum, gazete alıyorum, karıştırmıyorum günleri. Bir kez daha ölmesi güç oluyor. Bir kez daha vaz geçmesi zor oluyor… Zor oluyor bulup bulup, kaybetmesi seni. Ya da kaybedip kaybedip, kazandım sanması.
Gülüyoruz, ağlıyoruz, korkuyoruz… Şu anda olduğu gibi üzülüyoruz. Düşünsene bunlardan birisinin olmadığını mesela. Güleceğimiz yerde gülememek, ağlayacağımız yerde ağlayamamak. İnsan olur muyduk o zaman?
Evet bir şeyler eksik ve ben o eksiklikle yaşayamıyorum, özgürlüğün bedeli yalnızlık olmamalı. Hiç kimseden, hiçbir şey beklememek, başını kimsenin omuzuna dayayıp ağlayamamak, kaskatı olmak, duygusuz görünmek... Bu mu, özgürlük bu mu olmalı?
Reklam
Ağlayamamak...
" Ağlamak, uğradığımız felaketlere karşı vücudumuzda kalan son kuvvetin bir feryadıdır . Ağlayamadığımız zamanlar, biz de o kuvvetin de mahvolduğu vakitlerdir ki, onun yerine alan dokunaklı bir sessizlik en şiddetli acıyla dökülen gözyaşlarından daha yürek sızlatıcıdır. "
Ağlayamamak daha kötüdür...
Ağlamak, uğradığımız felaketlere karşı vücudumuzda kalan son kuvvetin bir feryadıdır. Ağlayamadığımız zamanlar bizde o gücün de mahvolduğu vakitlerdir ki onun yerine kaim olan acılı bir sükûnet, en şiddetli acıların hasıl ettiği göz yaşlarından bile daha yakıcıdır.
Sayfa 27 - KENT YAYINLARIKitabı okudu
Yalnızlığın ayrıcalığıydı bu; insan kendi başına olduğunda istediğini yapabilirdi. Kimse görmediğine göre ağlayabilirdi. Ve İngiliz-Hint toplumunda Peter'ı mahveden şey -kırılganlığı, açık yarası- işte buydu; doğru zamanda ağlayamamak ya da gülememek. İçimde var bu benim, dedi kendi kendine, gözyaşlarında eriyip kaybolabilecek posta kutusunun yanında dururken.
Sayfa 185 - Olimpos YayınlarıKitabı okudu
1.136 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.