Hac vergisi almış başını gidiyor, biz Türklerin acil bu işe bir çözüm bulması gerek...Amaç hacsa Müslümanlıktan önce Hristiyanlık, Hristiyanlıktan önce Yahudilik en iyisi Peygamberler şehri Urfa'dan başlayıp Türkiye'deki bütün mabetleri Hac niyetine ziyaret edip dua etmek, bol bol ihtiyaç sahibi bulup doyurmak, sokak hayvanlarına mama almak, huzurevleri, lösev, tema ile doğayı ağaçlandırmak hacsa al sana muazzam hac. Hz. İsa, Hz Davud, Hz.Musa bunlar bizimde peygamberlerimiz Mediye Mekke'ye gidemiyor olabiliriz ama burnunuzun dibindeki Peygamberlerin kutsal Mekânlarını namaz kılamasakta gidip ziyaret edip Dua edebiliriz...Tabi siz benim gibi Mardinde Protestanlara ait bir kilisede İlahi kitabını yapışıp ben bunu alıcam diye ısrar etmeyin sonunda pes edip vermek zorunda kalmıştım. Gerçi Rus bilim adamlarının bir bulgusuna göre Kudüs'ün İstanbul olduğunu iddia ediyorlar. Bu doğru ise Mescidi Aksa İstanbul'da ah bu tarih muallak bilgilerle dolu.
Ah Joey’m ya… :’(
“Hastane yatağında yatan ben olabilirim, anne. Fakat babamla birlikte parçaladığınız kişi Joey.”
Sayfa 77 - MartıKitabı okuyor
Reklam
İnsanız çünkü?
Tüm bunların amacı nedir?" dedi Serilda. "Sen istediğine sahipsin, bu durumda neden zahmete girip mumlar, çiçekler-" Bıçağını masa örtüsünün üzerinde gezdirdi. "Romantizm yaratma zahmetine giriyorsun?" "Seni rahatsız eden bu mu?" Serilda homurdandı. "Beni rahatsız eden şeyleri anlatmaya başlayaman." "Ah, evet. Çünkü sen bir tutsaksın. Lanetlendin, perili bir şatoya hapsedildin, çocuk dediğin o sevgili kemirgenler öldü. Çok sayıdaki şikâyetlerini unuttuğum için beni affet." Kral iç çekti, sıkılmış gibiydi. "Ben sadece birlikte huzurlu bir akşamın keyfini çıkarmak hoş olur diye düşünmüştüm. Karı koca olarak." "Gardiyan ve tutsak." "Savunmaya geçme. İnsan gibi konuşuyorsun."
“Hayata söyleyin bundan sonra gitsin Anlamını masallarda arasın Hay! Ben sizin ruhunuza çiçek aşışı yapayım da çiçekler açsın ruhunuz.”
Sayfa 67 - MetisKitabı okudu
“Ah Tanrım," diye düşündü, "nasıl da meşakkatli bir meslek seçmişim ben! Gün geçmiyor ki, yolculuk olmasın. İş telaşı evdeki esas işten çok daha büyük, bu da yetmezmiş gibi yolculuk yapma eziyeti de üstlüme yıkılmış durumda; aktarmalı tren koşturmacası, düzensiz, kötü yemek, sürekli değişen, asla kaıcı olmayan, asla içten olmayan insan ilişkileri. Şeytan görsün yüzünü bütün bunların!"
O maral, kölesi uygarlığımın O maral nihandır,dokunur bana Orda,bir ummanın dudaklarında O muhibbi gemilerden yayılan Segah bir yalnızlık fırtınasıdır Kaptanların ölümüne son ağıt Son deniz feneri aydınlığında Kapanıp kalmışım,göçemiyorum
Reklam
Ah, aynalar,aynalar... Ben artık neredeyse hiç bakmıyorum aynalara çünkü içinde gördüğüm şey hoşuma gitmiyor. İyi bir aynanın bir şeyi yansıtmadan önce iyice düşünüp tartması gerek bence.
Kıyamam ki diselerine hepsini aldım buraya
SİZ AŞKTAN N'ANLARSINIZ BAYIM? Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca Alt katında uyumayı bir ranzanın Üst katında çocukluğum ... Kağıttan gemiler yaptım kalbimden Ki hiçbiri karşıya ulaşmazdı. Aşk diyorsunuz, limanı olanın aşkı olmaz ki bayım! Allah'la samimi oldum geçen üç yıl boyunca Havı dökülmüş yerlerine yüzümün Büyük bir
çocuk yaşta vazgeçtim insana aşılanmaktan ben seni ısırırsam bil ki af dileyeceğim sen benim dişlerime aldırma ne olur ben onları bu yaşlara gelmek için sivrilttim
Gayretkeş doktorumun, tıptaki inkişafı tecrübe etme gayesiyle vücudumu kalbura çevirdiği o bitmek bilmeyen tedavi çilesi boyunca -âdet yerini bulsun tedavisi diyordum ben ona. Madem ölecektim, neden bunca eziyete katlanıyordum? Madem ölecektim, neden bir gıdım daha yaşama hevesiyle zehirleniyordum? Madem ölecektim, neden yaşıyordum? Ah işte hep o gizli sevdanın, umut martavalının hatırına!
Sayfa 13 - HEP KİTAPKitabı okuyor
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.