"Seni seviyorum,” dedim bir kez daha ve titrek elimi uzatarak elini tuttum, dudaklarıma götürdüm, öptüm. Hiç karşı koymadı ama olduğu yerde hafifçe sindi. Haşin değil fakat çatık kaşların eşlik ettiği, kederli ve şaşkın bakışını görebiliyordum. Ardından bir karara varmış gibi elimi kendine doğru çekti ve aynı anda kendisi de biraz öne
Kenji ya PLSMDNCLSÇXMMCMC
"Tamam." Kenji el çırpıyor. "Her şeyin bir sırası var: Başlamadan önce tuvalete falan gitmen gerekiyor mu? Bence gitmen gerektiğini düşünmesen bile gitmelisin, çünkü aniden gitmek zorunda kalırsan gerçekten garip olur..." "Yeter." "Ah... Doğru!" Kenji elini alnına vuruyor. "Benim hatam, dostum" diyor. "Benim hatam kardeşim, unutmuşum, senin asla tuvalete gitmemen gerek, değil mi?" "Hayır." "Hayır, tabii ki hayır. Çünkü bu çok insanca bir ihtiyaç giderme olurdu ve ikimiz de senin gizliden gizliye bir robot olduğunu biliyoruz."
Sayfa 233 - Kenji-AaronKitabı okudu
Reklam
YİSTAMBILAKUE- ISTANBUL YOLCULARI
youtu.be/nDv5rToZh-8?si=... youtu.be/IWLVNz7PThw?fea... Oy Babam avlusunda eyvah At arabasını koşuyorlar Kalbimin derinlikleri parçalanarak Vatan(ım) bana terk ettiriliyor
"Eğer kalbimdekileri gerçekten okuyabilseydin anlardın. O bizden biri oldu. Oğlum, küçük kardeşim gibi. Her gece onun biraz daha gelişme kaydettiğini düşünerek uyuyorum. Benim gençliğimde kat ettiğim yollardan geçiyor. Bazen onun için endişeleniyor, bazen de artık gözlerinin açıldığını, keşiflerde bulunduğunu, dünya görüşünün değiştiğini, ortaya bambaşka bir şahsiyetin çıkmakta olduğunu hissediyorum. Ah, onun varlığı bana büyük güç veriyor."
Keman
 KEMAN Derin bir uykudan uyanır gibiydim. Gözlerimi açmadan evvel iyice kendime gelmeyi bekledim. Etrafa bakındım. Bulunduğum yer tanıdık değildi. Neredeydim? Ne olmuştu bana? Bir türlü çözemiyordum. Yattığım yatağın hemen yanı başında bulunan pencere bir koruluğa bakıyordu.  Ama ne ev ne de bu koruluk bana aşinaydı. Karnıma bir sancı girince
51. Eyalet ve Gerçekler (uzun ama buna değer)
Jeffrey'ye bakıp yeniden oturmasını işaret etti. Kendisi de yerine geçti. Profesör, Amerika sizce de bir şekilde yolunu kaybetmedi mi? Atalarımızın dağlara taşlara kazıdığı idealler yozlaştırılmadı mı? Unutturulmadı mı? Değersizleştirilmedi mi?" Jeffrey başıyla onayladı. "Bu görüşte olanların sayısı her geçen gün
Reklam
Ah, beni affedin, affedin beni!" diye yazıyordu Nast yenka. "Diz çökmüş size yalvarıyorum, affedin beni! Hem sizi hem kendimi kandırdım. Her şey bir rüyaydı, bir ha yal... Bugün sizi düşünüp nasıl azap duydum; affedin beni, affedin!.. Beni suçlamayın, çünkü size karşı hislerim değişmiş de ğil; sizi hep seveceğimi söylemiştim, şimdi de
352 syf.
5/10 puan verdi
SPOİLER İÇERİR Bu kitap bana aşırı verity çakması geldi ya, konu anlatım ilerleyiş hikaye filan hep aynı. Çok satan kitap yazmak işte bu kadar kolay. Çok satan bi gerilim bul, karakterleri accık değiştir olayları accık değiştir tamaaam çok satan bi kitap daha.  Bu arada verity 2018 bu kitap da 2022 gözüktüğü için böyle bi yorumda bulundum belki ikisi de başka birinden çakmıştır:d  Libidosu aşırı yüksek evli erkeğe aşık olan kadın karakter, kitabın yüzde 80inde canavar oymuş gibi gösterilen adamın karısı, aslında canavarın ta kendisi olan aşşşırı aşşırı yakışıklı, psikopat deli erko karakter Erko karakter o kadarr yakışıklı ki kitabın her ama her sayfasında bu tekrar edilerek beynimize kazınmaya çalışılmış. Gülüşü ayrı güzel gözlerini kısışı gamzesi ah o kahverengi saçları aıdhsjshdjsbbd. Ya o kadar kalitesiz bi kitap ki tırt kitap koleksiyonumun en altına koyucam:d Ve tabi ki kendine güveni olmayan kadın karakterimiz erko karakterin gülüşünde erirken psi psi kopatın eline düşer ajdhsbsbs. Kardeşim her önüne gelen  yakışıklı erkeğin önüne atlarsan bu sonuç kaçınılmaz diyosun tabi kıza gıcık olmamız için milyorlarca sebep var( ÇÜNKÜ ADAM AŞIRI ZENGİN VE YAKIŞIKLI KAPAK ATMAK İÇİN HARİKA BİR AV, AMA AVA GİDEN AVLANIR GÜZELİMSSS). Neyse böyle kadın imajlarından nefret ettiğim için kitabın her sayfasında ayrı gıcık oldum:d Neyse itiraf ediyorum sonu güzel bitti:d yani benim feministik damarlarımı tatmin etti diyebilirim ajdnsnsns. Bütün manyakların başına aynı sonların gelmesi dileğiyle hoşçakalınn.
Hizmetçi
HizmetçiFreida McFadden · Olimpos Yayınları · 20232,395 okunma
Ben oyunların ortasında içeri girmiştim. Provalardan sonra da kim bilir neler oluyordu? Derler ki, Hidayet kardeşim, tiyatroda olaylar hep sahnenin dışında olurmuş. Bunlar sahnede anlatılırmış sadece. Brutus'un nasıl yaralandığını gören var mı? Sanki sahnenin gerisinde duran bir tahta perdenin önünde bir sandalye koyup üstüne çıkmışız; seyircilere sırtımızı dönerek olup bitenleri seyrediyoruz. Arada bir seyirciye dönerek anlatıyoruz: İşte Brutus yaralandı. Ah! Perdenin gerisinde Polonius varmış. Ben seyircilerin yerinde olsam anlatılanlara dünyada inanmazdım. Sandalyenin üzerine eski bir gazete kâğıdı koyup üstüne çıkarak kendi gözlerimle görürdüm. Tahta perdenin arkasında her şey muhakkak başka türlüdür. Evet başka türlü oluyordu. Bunu, provaya geldikleri zaman gözlerinden anlıyordum. Bütün davranışlarından belli oluyordu: Bilmediğim olaylar geçmişti. Görünüşte ilerlemiş bir durum yoktu. Oysa ben, bütün cümlelerin baş tarafını kaçırdığımı çok iyi biliyordum; oyuna geliyordum. Bütün oyuncular, provaya gelmeden önce yaşadıkları maceraların izlerini taşıyorlardı. İyi ezberleyemedikleri rollerini oynarlarken de ayrıca özel bir yaşantıları vardı. Ben bu geçişleri bir türlü sezemiyordum; benim hayatım sürekli bir büyük oyundan ibaretti. Bununla birlikte, prova başlayınca her şeyi unutuyordum; ikinci piyesteki oldukça uzun olan rolüme kaptırıyordum kendimi. Sonra kısa bir ara verilince, uyanıyordum.
Sayfa 62 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Ah, kalbim..
Hz. Ömer (r.anh) anlatıyor: Umre ziyaretini yapmak için, Allah Resûlü'nden izin talep etmiştim. Bana izin verdikten sonra da: "Kardeşim, dualarında bizi de unutma." buyurdu. Bu, benim için öyle değerli bir şeydi ki; bütün dünya benim olsa, o kadar sevinmezdim.
Sayfa 343Kitabı okudu
449 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.