Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ah
Varsın şarkılar sustu bilinsin Hatta demiri çürüten bilekler Zora direnen yürekler Gün ve güneş mühürlendi denilsin Yeter ki bu yılgınlık çıkmazında Şiirsiz ve sensiz Bir saniye bile düşünülmesin
"Madem bu topraklarda bu kadar uzun süredir yaşamışsınız, neden bu kadar azsınız? diye sordu Pippin. "Çok mu ölen oldu?" "Yo, hayır! dedi Ağaçsakal. "İçeriden kimse ölmedi diyebilirsiniz. Bazıları uzun yılların kötü kaderine kurban gitti tabii ki; daha çoğu ise ağaçlaştı. Lakin hiçbir zaman çok kalabalık olmadık ve hiç
Reklam
"Ne demek istiyorsun? dedi Pippin. "Ne aynı?"
"Ağaçlar ve entler, dedi Ağaçsakal. "Olup biteni şahsen ben bile idrak edemiyorum, o yüzden size açıklayamam. Kimimiz hala aynı entleriz ve kendi usulümüzce hayattayız, lakin birçok ent uyuşuklaşıyor, ağaçlaşıyor diye de addedilebilir. Ağaçların çoğu sadece ağaçtır tabii ki; lakin birçoğu yan ayıktır. Kimisi tamamen ayıktır ve az bir
Korkaklar Senfonisi İşte, yolunuz ve amacınız... buradan sürüleceksiniz hayata; girdap ve kasvet yoldaşınız olacak. Ayrılık, damarlarınızda vücut bulacak ve sizler, çılgınlaşacaksınız bu sokaklarda... karanlıklarda hüzünlenecek, ağlayacak; bir parça sevinç için umutlarınızı yakacaksınız... sessiz ve sakin olmayı öğretmelisiniz kendinize yahut bizler size öğretmeliyiz. Dizginlenecek, ses çıkartamayacak, afallayacak ve hissiz mahkûmlar olarak hayatınıza devam edeceksiniz. Yalnızlık... yalnızlık, ah yalnızlık... hüküm sürecek beraberinizde, öncelerde çektiğiniz acılar etinizde bizlerin açtığı darbeler olarak kalacak, iyi insanlar sizden korkacaklar!.. Bakacaksınız hayata, ''niçin buradayız dostlarım, bir hüznü yaşamak için mi?'' sıkıntılarla boğuşacak ve paramparça edeceksiniz yüzlerinizi, bizlerse sizin sıkıntılarınız üzerinde şehirler yükselteceğiz, acınıza gülümseyecek, mutluluklar adına şarkılar yazacağız...
uzaklara sürdüğümüz atların ardından göçebeler de çadırlarını toplayıp gittiler yeni bir mevsimin eşiğindeyiz şimdi dokunamadan geçip giden kış gölgesini kuytusunda saklayan ben
''Nakaratları bizi ait olmayan birlik şarkıları söylemenizden yıldım, tiksindirici oluyorsunuz; birlikte durduğunuz adamları katlettiğiniz zaman... ah, bir bakın şu işe, nasıl da beraber olmuş düşmanlarla dost bildiklerimiz; yoksa bizler daima kendimizi mi kandırmıştık... hiçbirinin önemi kalmadı, ‘sanki önemi var mıydı bu hayatta’, böylesine bir ahmaklığın zihinlerimizde... medet ummakla geçti hayatımız, kendini bilmez domuzlara ağız açarak; kendimizi kaybettik, zayıflık hattında. Ve sonra hayıflanıyoruz; kırılırken kanadımız ve sonra hayıflanıyoruz, düşerken kanımız yere... sokuluyor kanımıza şarkılar; naralar, seni beni yadırgayan; üzerimize çullanılan ve iftiralarıyla coşan... o utanmaz, o karaktersiz, o hain bakışlarıyla, leş akbabaları üşüşüyorlar etimize, kurşunlarla parçalanan yapayalnız bedenlerimize... Sen yine dik dur, üzülme akıncı, halime üzülme ki zannetmesinler kazandık!'' M.A
Reklam
Denizin yorgun olduğu akşamlardan birinde duymuştum sesini. Dalgalarla birlikte şarkı söylüyordu. İlk defa bilmediğim bir şarkının büyüsüne kapılmıştım. "Bana da öğretir misin bu şarkıyı?" diye sordum. Gülümsedi. "Hadi beni tekrar et." dedi. Denize doğru dönerek yüzümüzü, olduğumuz yere oturduk. Hasret vurur yüreğime İçim
“Sade olan her şeyin kalbi olan bir şey var işte bu şarkıda da; asalet. Bana sorarsanız şarkılar içinde bambaşka bir şarkıdır bu. Bir defa içinde gönül var, ah var ve şarkılar var. Kendi şarkılığı üze-rine de düşünen bir şarkı, muhteşem. Ve bir gençlik masasından bahsediyor. Bu andan, buradan bahsediyor. Bizimki de bir gençlik masası. Birbirini seven insanların etrafında toplandığı her masa bir gençlik masasıdır. Yaşlarımız ne olursa olsun. Ruh yaşlanmaz, seven ruh asla yaşlanmaz."
Sayfa 13 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
496 syf.
9/10 puan verdi
·
35 saatte okudu
70'lerin, 80'lerin, 90'ların çocukları, haydi zamanda yolculuğa!
O yıllardan konuşalım mı biraz? Her şeyin çok başka olduğu, İmkanın az, huzurun çok olduğu yıllardan... Her ne kadar zor zamanlar geçermiş olsak da dönme şansımız olsa bir an bile tereddüt etmeyeceğimiz yıllardan... Eminim vardır herkesin söyleyecek birkaç sözü. Ne dersiniz? Şarkılar bile bir başkaydı değil mi? Pilli eski radyolardan çalan...
Bir Maniniz Yoksa Annemler Size Gelecek
Bir Maniniz Yoksa Annemler Size GelecekAyfer Tunç · Can Yayınları · 20221,750 okunma
"Sizi en yakın çalışma arkadaşınızla tanıştırayım: Sanem Hanım." Sanem Hanım. Sanem. Evlen benimle Sanem. Kadınım ol benim. Yaşadığım tüm acıları, yaptığım bütün kötülükleri, pişmanlıklarımı, hatalarımı akla. Başına çiçekten taçlar yapayım, sana şiirler yazayım, seni her gece masallar anlatarak uyutayım. Bazı akşamlar DVD'de film
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.