112 syf.
·
Not rated
·
Read in 29 hours
Ah Yavuz... Canım Yavuz... Nam-ı diğer Yavuz Kahraman... Kısa boylu ancak boyuna göre koca yürekli Kahraman... Bir de duygu dünyasındaki heyecan veya stresine göre "Şeyyy..." ;))) Çok seviyorum çocuk edebiyatını. Öyle seviyorum ki, her bir hikayede yazarların becerisiyle kendi çocukluğuma dönüyor, onlar sayesinde doyamadığım çocukluğumu yeniden yaşıyorum. Oysa ben büyüyeli çok oldu. Şimdi iki çocuk büyütüyor, ve kendi yavrularımı büyütürken yeniden büyüyorum sanki. Yine de 'geçmiş, geçmiyor arkadaş!' Bu hikaye de böyleydi. İçimizden birilerinin çocukluğunda yaşadığı olası anıları yakalatacak kadar iyiydi. Ece Hanım'ın kalemi de yine esprili, yine sevgi dolu, yine eğitici, yine hayal gibi gerçekti. Yavuz Kahraman, ailesi ile birlikte taşındıkları yeni mahallesinde, yeni apartmanında, yeni okulunda neler yaşadı? Yaşarken neler hissetti? Okuyunca onunla yaşadım, okuyunca onunla güldüm, onunla meraklandım, onunla üzüldüm, onunla başardım. Ben okudum, sıra oğlumda... ;)))
Benim Adım Şeyy
Benim Adım ŞeyyEce Erdoğuş · Timaş · 20242 okunma
canım kadınlar…
Ah Minenur, ülkemizde sadece dul kadın olmak mı zor? Ülkemizde çocuk olmak zor, genç kız olmak zor, yalnız kadın olmak zor, anne olmak zor, doğurmamış kadın olmak zor, çalışan kadın olmak zor, çalışmayan kadın olmak zor... Kısacası kadınlığın her hali zor. Ve kadınlar ne kadar güçlü varlıklar ki bütün bu güçlüklerin üstesinden gelebiliyorlar. Bir de bu gücün farkına varabilsek...
Reklam
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız Kutlu Olsun!
şunu hiç unutmayın n'olur sayın uygulama kullanıcıları; bu ülkenin, asil türkiye cumhuriyeti devletinin, sahibi biziz.. biz! hangi posta bürünüp gelirse gelsin bize, yüce türk milletine, ahkam kesen kim olursa olsun bir hiçtir. koca bir hiç! ta ki yüce türk milletine ve dahi onun onurlu isteklerine tarafınca
EFELYA'dan... ........ Elif, Ferhat'ı daha yakından tanımak için, çocukluğuna dair hatıralarını anlatmasını istedi ondan; sonra sesine bir avuç fesleğen katıp: “Dur, önce anneni anlat, çok merak ediyorum, yaşıyor değil mi?” “Yaşıyor değil mi?” cümlesiyle Ferhat birdenbire dağılmıştı. “Hayır, yaşamıyor; çocukken kaybettim
3:04
bu kez iyi öptün beni Allah var şimdi havası alınmış bir balona çevirdin bir çırpıda iniltilerimi Allah var sabahları beni dışarı çıkartan bir kalbim var inan bir kalbim var beni utandığım dünyanın soğuk hışımlarindan uzaklaştiran Allah var bu kez iyi öptün beni savaşlar durmuş ölü bir çocuk uyanmış ve bitmişti bu memleket telaşı büyük harflerle yazılıyordu bir yurdun ana dili aykırı yaşamak adına aşk vardı elleri ve ayakları asılmış hâlde ah aşk Allah var benim olsun demedim bir kere bile bir kere bile iğrenerek egilmedim boynuna Allah var canım bu kez iyi öptün beni
SÜT Senelerden beri yapmadığım şeyi yaptım: Süt içtim. Dükkânın içinde su buharı, süt kokusu, insanı ağlatıp uyutacak, kırk sene evvelki bir beşik hatırasına kadar sürüklüyordu... Evet, senelerden beri ne erken uyanmış, ne de süt içmiştim. İşe sütle başlıyorduk. Ne haristi parmaklarımız anamızın göğsünde. O ne dişsiz bir canavar ağzı idi
Reklam
ÇATIŞMA Çürümeden çok önce, galiba kokuşmadan da evvel, ölümle dirim arasında geçen kavganın sonundaki boşlukta; birtakım ecza şişelerinin küçüklü büyüklü, sıra sıra dizildikleri, ağızlarını açıp bekleştikleri zamanı; ötekisi ile; sıcacık bir oda ve bir sepet içinde kokmaya, bir kurt yüzünden bozulmaya, delirmeye, canlanmaya hazırlandıkları zaman
ufak tebessümler ile taş, duvar ve sanki hiç doğmamış kadar geçimsiz bir sonbahar kadını biz kırk metrekareye dört kişi sığdık zahmetine katlanılmış şu soğuk şu hain şu hüsrana mahkûm yontmaları duvarlara dizdik çeşitli el işleri çekiyor canım işte kocakarı çeyizlerinden kımıldaması zor geliyor hangi kolum ulaşmak istese yahut hangi ruhun
O kadar aç ve çaresiz çocuk varken burada bayram kutlamak Müslümanlık değil. Olmamalı. Çocuklar istediğini yiyip içemiyor gülemiyorsa niye bayram var ? Ah canım çocuklar....
Rainer Maria Rilke
Birinci Ağıt Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
Reklam
320 syf.
10/10 puan verdi
Âşık olmak, belki de bir bahçeyle ilgilenmek gibidir...
Hayatları ilginç bir şekilde kesişen dublör Gil Ra Im ve yönetici Kim Joo Won'un eğlenceli hikayesi... Secret Garden benim en çok sevdiğim dizilerdendir. Gerçekten, bu diziyi herkesin izlemesini isterdim. O kadar güzel ve eğlenceli bir dizi ki, izlerken insanın art arda tüm bölümleri izleyesi geliyor. Zaten dizi Türk dizileri gibi de bilmem
Gizli Bahçe 2
Gizli Bahçe 2Kang Yi-eul · Olimpos Yayınları · 2017383 okunma
içimden geldiği gibi...
Geçenlerde 7 yıl önceki fotoğraflı paylaşımıma denk geldim ve üstüne şu yazıyı aynı olduğu gibi yazmışım. “Keşke hep çocuk kalsaydık da, en büyük yaramız dizimizde ki yara olsaydı..” Sonra gönlümden akan yorumumu yazıya döktüm. “Sorarım 7 yıl önceki bene; ah be canım o zaman senin ne yaran var ve bu yazıyı sana yazdırabilecek ne olabilirdi ki? 😅 Şimdiki beni görsen sen bile gurur duyarsın… Geçen bunca zaman içerisinde ne badireler atlatmış, ne çetin fırtınalar geçirmiş. Daha kim bilir ne fırtınalara göğüs gerecek… Yine olduğu gibi ileride gözlerim dolu dolu o zamanki Enes’le gurur duyacağım… Mutluluk gözyaşı derler ya hani, gururdan da gözyaşı olurmuş. Öyle bir şey… 😊”
235 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 10 days
Pal Sokağı'nın cesur ve kahraman çocukları!
Dünya klasiklerinden biri olan bu kıymetli kitap bir Macar Edebiyatı eseri. O kadar güzel bir kitaptı ki hep yüzümde bir tebessümle okudum. Tabii kitabım sonlarına doğru o tebessüm yerini hüzne bıraktı. Çok etkileyiciydi. Çocukların dünyası öyle bir yer ki orada inanın her şey mümkün. Kitapta Pal Sokağı çocuklarının oyun oynadıkları arsayı başka bir çocuk grubu olan Kızıl Gömlekliler'e kaptırmamak için verdiği mücadele anlatılıyor. O küçücük dünyalarında hepsi birer savaş neferi. Generalinden teğmenine hepsinin bir rütbesi var, biri hariç! Ah canım çocuk, ah Nemecsek! O sadece bir er ve ondan başka er yok. Daha doğrusu bekçinin köpeğinden başka! O kadar yürekli ve dürüst çocuklar ki savaş kuralları bile var. Müthiş bir dayanışma örneği. Verdikleri mücadele takdire şayan. Bu kitabı okuyorsanız bambaşka bir dünyaya giriyorsunuz demektir. Ve kesinlikle her yaştaki okura tavsiyemdir. Ben bu kitabı okumak için neden bu kadar geç kaldım bilmiyorum ama üzerimdeki etkisinin en az Şeker Portakalı kadar olduğu yadsınamaz bir gerçek. Ben ki iflah olmaz bir romantik, hüzünlü hikayelerin müptelası... Çok ama çok beğendim bu kitabı. Son olarak "Bütün çocuklar gülsün" diyorum ve naçizane incelememi burada noktalıyorum. :)
Pal Sokağı Çocukları
Pal Sokağı ÇocuklarıFerenc Molnar · Yapı Kredi Yayınları · 201924.8k okunma
645 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.