Söylev sanatı, insanı söyleyeceğinden uzaklaştırıp kendi yoluna çeker. Gösteriş için herkesten başka türlü giyinmek, gülünç kılıklara girmek nasıl pısırıklık, korkaklıksa, konuşmada bilinmedik sözcükler, duyulmadık tümceler aramak da bir medreseli çocuk çabasıdır. Ah, keşke Paris'in sebze çarşısında kullanılan sözcüklerle konuşabilsem!
Sayfa 200
"Nasıl affedersin?" Sorusu geceye ayak uydurmuş onu uyandırmak istemiyormuş gibi kı- sık çıkmıştı sesi. Gözlerimi ona çevirdim anlamayarak. "Biri sana çok kötü bir şey yapmış olsa nasıl affederdin?" Yanağımı kollarıma yaslayıp profilini izledim. Canı sıkkın duruyordu. Birini mi affedemiyordu o da benim gibi? Ya da affedilmiyor muydu? İçinde nelerle savaşıyordu? "Bilmiyorum," diye mırıldandım. "Bende ne denli yara açtığına bağlı... Affedilemeyecek yaralar, kayıplar vardır." Gözlerimin içine baktı. Kahverengi gözlerinde anlam veremediğim bakışlar vardı. "Peki sen?" diye sordum bana da sorma hakkı doğduğunu hissederek. Sigarasından derin bir nefes aldı. Dumanı ah çeker gibi bıraktı. "Müslüm Gürses - Affet," diye mırıldandı. Anlamadım. Anlamadığımı anladı. "Tüm gün bunu düşünüp affedemiyor, o kişiyi affedecek bir yol bulamıyorsam; affetmem. Unuturum varlığını zamanla belki ama affetmem."
Reklam
Onun evlendiği haberini aldığından beri tahammülü tükenmiş, hissiyati değişmişti. Acı umutsuzluklar, dargınlıklar içinde kıvranırken, kalbinde annesi için eskisi kadar büyük bir hürmet ve sevgi bulamıyor, onu kendine yaptığı zorbaca zulmü affedemiyordu. Sık sık içini çeker, "Ah anne" derdi.
Sayfa 129Kitabı okudu
Karlarda yatarlar şerefli şanlı Kimisi vurulmuş nur yüzlü kanlı Kimisi nevcivan, taze nişanlı Boynu buruk, melül, gözü yoldadır.. Yollara düşenin gelmedi sesi, Analar ah çeker atalar yası. Yad değil bunlar hep ciğer paresi Acep bilen var mı ne ahvaldedir..
Sayfa 231
Her yaz bundan koşarak gider memleketine. Bıraksan orada da yaşayamaz ama yine de hamasi sözlerle ''Ah burada yaşasam!'' nutukları çeker.
Sayfa 11 - ÖTÜKENKitabı okudu
“ Anlatırlar ki; Zeliha, Yusuf'u zindana attırdığı vakit onun ayrılığıyla ardından yanıp yakılmaya başlamış.Hem kendisinden ayırmış, hem hasretini çeker olmuş. Bu yüzden zaman zaman zindanı ziyarete gider, suretâ "Hükümlüm kaçmış olmasın!" diye kontrol eder, ama içten hasret giderirmiş. Eğer Yusuf'u uyurken bulursa hücresinin önünde bekler, seyreder, uyanık bulursa azarlar, böylece yüzüne bakarmış. Nihayet bir keresinde sesini de çok özlediğini fark etmiş ve bir köle çağırıp, "Hemen şimdi, Yusuf'u yere yık, adamakıllı kamçıla! Öyle vur ki ta uzaktan ah ettiğini duyayım." demiş. Köle emre itaate niyetlendiyse de Yusuf'un güzel yüzünü görünce kıyamamış. Hücrede bir post var imiş, onu yere sermiş ve başlamış vurmaya. Kölenin her kamçısında Yusuf mahsustan feryad etmekte, çığlık atmaktaymış. Zeliha ise bağırmaya devamda: "Daha hızlı vur, adamakıllı vur!" Nihayet köle Yusuf'a yalvarmış: "A güneş yüzlü, Zeliha gelir de sırtında kamçı izi göremezse şüphesiz beni öldürür. Omzunu aç, dişini sık, bir kerecik olsun kamçıya dayan!" Yusuf elbisesini sıyırmış. Köle öyle bir vuruşla vurmuş ki Yusuf yere kapaklanmış. Zeliha, bu sefer Yusuf'un ah edişini duyar duymaz bağırmış: "Yeteeer!.."
Reklam
Vazifemiz anlamak ...!
İnsan, oyunlardan hiç anlamayanların sözün ona gerçekçi yorumlarını unutur da, ah şu çocuk bütün namussuz heriflerin hakkından gelse diye oturduğu koltukta tepinir. Ah ben de gazeteci olsam da dirseğimi masaya dayayıp şu güzel sekreterlerle konuşsam diye içini çeker. Ben de albayım, hem o aptal seyircilerden değilim, hem de öyleyim. Anlıyorsunuz değil mi albayım?
Sardı yüreğimi bölük bölük dert... Esir etti beni, gam ve kasavet. Aldı yavrunu da elinden gurbet Ah çeker, hep seni andıkça anne.
Sayfa 103
PRENSES Ah! Pek tesiri olmuyor dinlemenin aklı, Gönül tattığında böylesi hoş bir zehri! Hasta seviyorsa hastalığını, Acı çeker verilirse ilacı.
Sayfa 24 - İş Bankası Kültür Yayınları ~ II. Perde - 5. Sahne - Prenses, Leonor.Kitabı okudu
Hasan Şevket'in dostu anlatıyordu: « Ben Allah, diyorum, siz, tabiat deyiniz. Bir müntekim bir mânevi kuvvet var, beyim. Ah ü enin ile kuruldu Avrupa ah ü enin ile yıkılıyor. Harcı göz yaşıyla yuğrulan yapıdan hayır gelmez. Zalim babanın evlâdı çeker. Meselâ, bizim İznik derebeylerinin perişan sürünüyor bugün çocukları. Kiminin parasıyla beraber aklını aldı Allah, siz, tabiat deyiniz.
Sayfa 20 - Cem yayınevi II Kitap
951 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.