Ah yalan Dünya
"Cehennem boşalmış, şeytanların hepsi burada!"
Reklam
Neşet Baba'ya...
Hafif yağmur çiselemiş, yapraklar yaş, Buna bile türkü yapardı Neşet Ertaş. Ah yalan dünya dedi, cahildi dünyanın rengine kandı, Her şeyi goynunce olacak sandı. Sazcısın diye sevdiğini vermediler ona, Sazını eline aldı, düştü yollara. Ceketini çıkarmak için izin alırdı seyirciden, Nerede görülmüş böyle sanatçı, bu adam kimlerden? Parada pulda gözü yoktur, kazandıklarını dağıtır fakir fukaraya, Onun için herkes birdi, silahlar yok olsun dedi, gömün toprağa. Herkes anlamaz ama sen iyi anlattın kendini, Sağcısı da solcusu da sevip, dinlerdi seni. Türkülerinde bazen neşelisin, bazen dertli, bazen aşık, Dışın çiçek bahçesi, için yanık. "Kadınlar insandır, biz insanoğlu" dedi. Ona öldü demeyin, yoruldu gitti. Kalbi temiz, türküleri yanık, gür sesi, Unesco Kültür Mirasta yaşayan insan hazinesi. Tüm eserleri kaliteli ama "Yolcu" en sevdiğim bestesi. Seni bilmekte, dinlemekte güzeldi, bozkırın tezenesi.
Ellerinize ve Yalana Dair
Bütün taşlar gibi ve karlı, hapiste söylenen bütün türküler gibi kederli, bütün yük hayvanları gibi battal, ağır ve aç çocukların dargın yüzlerine benzeyen elleriniz. Arılar gibi hünerli, hafif, sütlü memeler gibi yüklü, tabiat gibi cesur ve dost yumuşaklıklarını haşin derilerinin altında gizleyen elleriniz. Bu dünya öküzün boynuzunda
Ah yeniden başlamalı dersen Zamanı var bekle beni dersen Beklemek eskisi gibi kolay mı? Zaman geçmiyor zaman yalan mı? Yine karşılaşırız Dünya küçük aşkın büyük Yine karşılaşırız Dünya küçük aşkın büyük Mevsimler dönünce yaza Kuşlar döner pişman Şimdi sen mi ben mi? Kim suçlu? Kimse yâr...
Uzayan tasalar
Vah dünya işleri vah...
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.