Okuyup bitireli yaklaşık iki hafta oldu. Bu süre zarfında notlarımı tekrar gözden geçirmek için de çokça sürem vardı. Livaneli nasıl başarıyor bilmiyorum ancak etkili eserler üretebiliyor. Fakat bahsedeceğim bu kitabı kurgu ve ahenk yönünden, öncekilerin ya da benim önceki okuduklarımın biraz gölgesinde.
En baştan belirtmek istiyorum ki
Soran olursa yalandan şiir yazdım dersiniz. Öylesine hani. Yazdı desinler diye... Siz anlarsınız. Üslup meselesi değil bu şekilde oluşturulmaz çünkü edebî değil.
Farklı olmayana da düşman değiliz derinliği olmayan hiçbir şeyi sanat diye yutturmak sinir ediyor. Siz anlamadınız diye bu sanatsal olmuyor. m ler yarım kafiye :)
Bir ara Türkçeyi
Birkaç ay önce Ümit Meriç’in ‘’ İçimdeki Cennete Yolculuk’’ kitabını okuduğumda; bu zarafetin, hassas zekanın, cümlelerdeki derinliğin, edebi birikimin genetik mirasının sahibini merak edip Cemil Meriç kitaplarıyla kütüphanemi şereflendirmiştim . Sosyal medyadan, haberlerden, dergilerden ve Dücane Cündioğlu’nun hazırladığı belgeselden kısmen